Eğitim Sen Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul MEB'i eleştirdi

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, salgın döneminde okulların bulunduğu koşullar ve yeni öğretmen atamaları hakkında Ankara Masası’na konuştu. Kurul, “15 bin yeni öğretmen ataması geldi. Ama bu ayın sonuna doğru zaten 15 bin öğretmen emekli olacak yani atama yok gibi bir şey” dedi.
Zeliha Demirci
|
10 Eylül 2021, Cuma - 22:12
Eğitim Sen Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul MEB'i eleştirdi

Pandemi nedeniyle kapanan okullarda bir buçuk senenin ardından, 6 Eylül’de yüz yüze eğitime başlandı. Salgının yeni varyantlarla artması nedeniyle okullarda alınan tedbirler gündeme geldi. Ankara Masası’na konuşan Eğitim Sen Başkan Prof. Dr. Nejla Kurul, Milli Eğitim Bakanlığından bu konuda beklentilerini dile getirdi.

İlk olarak Milli Eğitim Bakanlığını, uzaktan eğitimde gerekli önlemleri almadığı konusunda eleştiren Nejla Kurul, “Öğrencilerimiz, bir buçuk yıldır evin içine kapalı, çok az kişiyle karşılaşarak ciddi biçimde zor bir zaman dilimi geçirdiler. Öğretmenlerimiz de kendilerine göre bu acil uzaktan öğretim sürecinde zorluklar yaşadılar. 6 milyona yakın öğrencinin daha sonra ise 4 milyon civarında öğrencinin bir yıl sonra sistemden koptuğunu öğrendik. Gerçekten zor bir dönemdi hepimiz için. Biz de Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bir buçuk yıl boyunca, ‘önlemleri alın, eğitim yüz yüze olsun’ dedik. Çünkü biz uzaktan eğitimin gerçek bir eğitim olmadığını, bir öğretim olduğunu ve evlerde altyapı kurulmadığında eşitliği sağlamaktan uzak bir eğitim olduğunu ifade etmiştik. Fakat Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda gerekli önlemleri almadı. Bakan değişikliğinden de bunu gözlemleyebiliyoruz. Bunun nedenleri farklı olabilir. Bütçe ayrılmamış olabilir, bakanı bağlayan bağlamayan nedenler olabilir ama bir sorun yaşandı.” şeklinde konuştu.

"Aşı karşıtları okullarımızda risk, gerilim yaratıyor"

Aşılamanın okullarda risk durumunu düşürdüğünü belirten Kurul, “Biz sayfamıza bir sayaç koymuştuk, ‘okulların açılmasına şu kadar kaldı’ diye… Arkasında da ‘Öğretmenlerin ne kadarı aşılandı, 12 yaş üstü çocuklarımız ne kadar aşılandı, kaç derslik yaptınız, kaç yeni öğretmen atadınız ve atamayı düşünüyorsunuz?’ gibi sorularla Milli Eğitim Bakanlığını ve eğitim kamuoyunu uyarmaya çalıştık. Bunların üzerinden sadece bir yıl geçti, açık ve net biçimde bir koşul karşılandı. O da, öğretmenlerimizin yüzde 72’sinin 2 doz aşısının olmasıydı. Bu geçen yıldan farklı ve olumlu bir durumdu. Bir doz aşı olanların da yüzde 84 civarında olduğunu, bu rakamların biraz daha artmış olabileceğini ifade ediyoruz. Aşılama; yüz yüze eğitime başlamak için en temel, en düşük maliyetli, en yapılabilir şeydi. Ama bir de aşı kararsızları ve karşıtları var ve bu da okullarımızda risk, gerilim yaratıyor. Çünkü test isteniyor, bu testin takibi de zor.”

"Milli Eğitim Bakanlığının kalabalık okullara öncelik vermesi çok önemli"

Yeterli büyüklükte olmayan sınıflarda öğrencilerin çokluğuna dikkat çeken Genel Başkan Kurul,  “Şu an okullar açıldı, çok kalabalık dersliklerimiz var. 15-20 öğrencili dersliklerimizin olduğu okullar var. Bu okullar tam gün eğitim görüyor. Bu okullarda kayıt parası ve benzeri şeyler isteniyor çünkü herkesin bu gözde devlet okullarında. Bunların sayısını bilmiyoruz, Milli Eğitim Bakanlığı da bu konuda bir açıklama, bir doküman taraması yapmış değil. Bir de öğrenci sayısı 30 olan okullar var, buna ‘çok iyi’ diyebilirsiniz ama mekan büyüklüğünü sormanız gerekecek. Mesela 40 metrekarede 30 öğrenci çoktur. Yani bunlar aynı sırada iki çocuğun oturması demektir. Ama 60 metrekare bir sınıfta 30 öğrenci makuldür. Ama bir de bazı okullarımız var ki 40-45 öğrenci, bazı yerlerde de 50 öğrenciye ulaşmış. Bunlar kent yoksullarının yaşadığı bölgelerdeki kalabalık okullar, kalabalık sınıflar, birleştirilmiş okullar… Depremden zarar gördüğü için kapatılmış veya yıkılmış okul öğrencilerinin olduğu bir başka okul... Böyle kent yoksulların yaşadığı, nüfusun yoğun olduğu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ağırlıklı gibi gözüken ama İstanbul'un çevresinde de olan okullar var. Milli Eğitim Bakanlığının bu okullara öncelik vermesi çok önemli çünkü bulaş olasılığı buralarda daha çok olabilir.” dedi.

"Torpil olayları işliyor, bu kişilerin adları nereden geliyor?"

“Milli Eğitim Bakanlığı ‘Temiz Okulum’ belgesi veriyor. Ama hala temizlik görevlileri okullara gönderilmedi.” diyen Nejla Kurul, “Dezenfektanlar, koruyucu maddeler okullara gitti ama temiz görevlileri gitmedi. Okullara, ‘başınızın çaresine bakın’ deniliyor. Okul müdürü bu zor durumda dışarıdan yevmiyeli birini alacak, muhtemelen sigortasını da yapmayacak. Yani okullar kayıt dışı çalışmaya itiliyor. Salgın ortamında yaz boyu okullara dezenfektan, maske gönderilmiş ama okullarda temizlik görevlileri yok. Üstelik geçici çalıştırılıyorlar, İşkur'dan geliyorlar. Bir de torpil olayları da işliyor, bu kişilerin adları nereden geliyor? Muhtemelen bu anlaşmazlık nedeniyle bu gecikme de ortaya çıkmış durumda. O yüzden okullarımızı bazı yerlerde öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, temizledi. Bazı yerlerde de öğrencilerimiz temizledi. Parası olan okullar, aile birlikleri kanalıyla kaçak çalıştırma gibi 1- 2 günlüğüne eleman çağırıp okulları temizletiyor. Ama bir okulun bin öğrencisi var, her gün kirleniyor. Okulun her hafta ciddi büyük bir temizlikten geçmesi gerekiyor. Bir yardımcı destek personel yetmez hatta 2-3 bile yetmeyebilir. Milli Eğitim Bakanlığı şu ana kadar bunun önlemlerini düşünmeli ve almalıydı. Öğretmen o zaman haklı olarak okulunda tedirgin olabiliyor.” ifadelerini kullandı.

" Birileri sürekli zenginleşirken biz çocuklarımızın gönül zenginliğini istedik"

Alınması gereken önlemler konusunda Milli Eğitim Bakanlığından talep ettiklerini sıralayan Kurul, “‘Tuvaletlerin, lavaboların sayısını arttırın. Hatta her dersliğe lavabo koymak gibi çözümler de olabilir. Yanı sıra öğretmenler odasını mutlaka ikiye çıkarın’ dedik. Çünkü 150-200 öğretmenin olduğu okullarımız var. ‘Bütün koridorları geliş ve gidiş olarak bölelim, zaman planlamasına gidersiniz’ dedik. ’17 bin civarında kapanmış köy okullarımızı açın’ dedik. Tabii atama yaparak bunun yapılması gerekiyor. Yine, ‘okul müdürlerinin odaları genişse, derslik yapılabilirse okul müdürleri daha küçük alana taşınsın böylece 50 bine yakın yeni derslik kazanılır’ dedik. ‘İflas etmiş, kapanmış özel okulları kamulaştırın aynı zamanda boş kamu alanlarını değerlendirin’ dedik. ‘Havalar sıcak olursa iki ay boyunca dışarıya daha prefabrik alanlar açın ve öğrencilerimiz açık havayla daha temas halinde eğitimini yapsın’ dedik. Özel koşullarda böyle olağanüstü salgın dönemlerinde bu tarz radikal gibi gözükebilen önlemlere başvurulabilir. Bunlar hep salgınla sınırlı, geçici önlemler olabilir ama biz nihayetinde çocuklarımız için her sırada bir kişinin oturduğu, 15 öğrencili ve öğretmeni olan sınıflar istediğimiz için de pandemiyi bir fırsata çevirmek istedik. Birileri sürekli zenginleşirken biz çocuklarımızın gönül zenginliğini, bilgi zenginliğini istedik. Bu yüzden de çalışmalarımız bu doğrultuda sürüyor.” şeklinde kaydetti.

"Ayın sonuna doğru zaten 15 bin öğretmen emekli olacak yani atama yok gibi bir şey"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni öğretmen atamaları hakkında konuşan Nejla Kurul, “Biz son basın açıklamamızda da bunu anlattık. Dedik ki; ‘İyi bir döküm çalışmasına ihtiyacımız var. Okul binalarımız kalabalık, derslikler çok kalabalık. Bunun için derslik yapmak lazım.’ Ama derslik yapılması yetmez ki dersliğe öğretmen gerekir. Öğretmen sürükleyici öznesidir eğitimin. Bu yüzden de öğretmen ataması yapılsın dedik. Önce 20 bin atama yapıldı o da eylül ayına bırakıldı. Geçen gün yine 15 bin yeni öğretmen ataması geldi. Ama bu ayın sonuna doğru zaten 15 bin öğretmen emekli olacak yani atama yok gibi bir şey. Bu yüzden derslik ve öğretmen sorununun çözülmediğini belirttik. Ataması yapılmayan 700 bin, KPSS’ye başvurmuş 470 bin civarında işsiz öğretmenimiz var. Bir yanda nitelikli öğretmenlerimiz var, iş bekliyorlar ama bir tarafta da öğretmen bekleyen öğrencilerimiz var. Bunun için de bir çalışma yapılmış değil. O yüzden biz Milli Eğitim Bakanlığına dönük tabii ki eleştiri içeren, bir tür durumu ortaya koyan raporlarımızı hazırlıyoruz, basın açıklamalarımızı yapıyoruz.” dedi.

"Salgında öğretmen açığını giderecek bir süreç olduğunu görmüyoruz"

Prof. Dr. Nejla Kurul şöyle devam etti: “KPSS’ye girmiş bir puan almışsınız, o puanın garip biçimde bir yıl geçerli olduğunu görüyoruz. Yani bir yıl içinde sizin ölçemediğiniz bir durum var o birdenbire patlıyor, işe yaramıyor. Bu 15 bin yeni ataman ocak ayında yapılacak sınavla olacak. Yani siz aylar öncesinden müjde verir gibi haber veriyorsunuz. Aslında biliyorsunuz ki aylar sonra o yılın sınavına girecek kişilerin de katılabileceği bir atama bu. Ben bunun bir oyalama olduğunu, bir zamana yayma olduğunu düşünüyorum. Zaten emekli olan öğretmenlerin yerine alınması gereken öğretmenler var, dolayısıyla bunun salgında öğretmen açığını giderecek bir süreç olduğunu görmüyoruz. Bir de Milli Eğitim Bakanlığı bu tür atamalar olurken bir yandan sözleşmeli çalıştırıyor. Buna biz karşıyız. Biz öğretmen kadrolu olur diyoruz. Bir de ders ücretli çalıştırmalar var. Bu kişiler eğitim fakültesi mezunu olmayabiliyor, formasyonu olmayabiliyor. Aynı zamanda diğer öğretmenlerin üçte biri mali haklara sahip oluyor. Özlük haklarında, demokratik haklarında ciddi bir yoksunluk içerisinde olabiliyor. Biz okulda böyle farklı statülerde çalışan öğretmenler istemiyoruz. Öğretmenlerin kadro pozisyonlarının özgürce konuşmaları için önemli olduğunu düşünüyoruz. Okullarımızda öğretmenlerin; kadrolu güvenceli, kendini eğitime ve çocuklara vermiş, geliştiren, öğrencilerini güçlendiren, korkmayan, ürkmeyen, cesur olsun istiyoruz. İstihdam biçiminin eğitim sisteminde büyütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/1000508/egitim-sen-baskani-prof-dr-nejla-kurul-mebi-elestirdi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.