Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz arandaki gerginlik devam ediyor.
Ankara Masası ve Radyo Avrasya Türk'te ortak canlı yayın konuğu olan Yılmaz, Gökçek hakkında sert ifadeler kullandı.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştığı "Rant dini" ifadesini açıklık getiren Yılmaz, sadece birkaç kişinin para kazanacağı bir sistemin oluşturmaya çalışıldığını savundu.
Yılmaz, Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in aday olduğu dönemde ATO seçimlerine yönelik baskı yapıldığını da iddia etti.
Yılmaz'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Nace kodunda trollük diye bir meslek yok. O tanımlanmamış bir meslek koduna dahil oldu. Sabahlara kadar insanlara iftira atan eski bir belediye başkanımız var. Bu aslında siyasetin değil tıbbın konusu. Bu muhatap alıp tartışacağımız bir konu değil. Bu tarza karşı itirazımız var bizim. Kentte bu davranış bozukluğuna karşı itiraz etmemiz gerekiyor. Bugün o yarın başka birisi. Partisinin önemi yok. Kent kaynaklarını acımasızca kullandıktan sonra tövbe edip özür dilemek gerekirken ısrarla herkesi taciz eden bir anlayışa itiraz etmek gerek. Bu politik bir itiraz değil, insan olmanın gereği. Bu kentin hakkını korumak gerekiyor. Bu konularda hata yapanların özür dileyip tövbe etmesi gerekirken insanlara hala iftira atmasının gereksizliğini anlatmaya çalıştım.
Rant dini ifadesi
Kent ticaretini yok etmeye yönelik bir ekonomi oluşturuldu. Bu ekonomi birden çok yapıya da hükmetmeye başladı. Kentteki kaynakların yanlış kullanılmasıyla ilgili bir durum. Burada kimsenin tartışamadığı inanç sistemi gibi bir organizasyon oluşturuldu. Kentin kaynaklarını, ticaret hayatını yok eden sistemi tanımlamak için bu ifadeyi kullandım. Bu tür operasyonlarla kentin ekonomisini başka yere çekip esnafın yok olmakla karşı karşıya kaldığı bir ortamda sadece birkaç kişinin para kazanacağı bir sistemi oluşturmayı tanımlamaya çalıştım. Şimdi ABB'nin bununla ilgili net bir iradesi var.
ATO seçimleri ve Bezici'nin iddiaları
Bu kentte seçilmiş bir belediye başkanının (Melih Gökçek) yüz yıllık odaya , daha önce bir delikli kuruş fatura kesmemiş oğlunu (Osman Gökçek) aday yapıp, oradaki herkese baskı yapmasının yanlışlığını ifade etme fırsatı buldum. ATO böyle bir hukuksuzluğa karşı irade koydu. Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla yeni şirketlerin oy kullanamaması sağladı. Parası olanın binlerce şirket kurup kurumları ele geçirdiği bir yapı hukuk devletinde olabilecek bir yapı değil. Buna itiraz edildi. Kent geçmişteki bu tür olumsuzluklara karşı tepkisini dile getirmiştir. Kent bunlarla tekrar karşılaşmamak için bir irade ortaya koyuyor. Bu yeni bilinci korumak lazım.
