Diyetisyen Burcu Dikmen Tezcan'dan diyabet ve obezite hastalarına tavsiyeler

Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Diyetisyen Burcu Dikmen Tezcan, çağımızın en yaygın sağlık sorunlarından diyabet ve obezite hakkında merak edilenleri Ankara Masası'nda yanıtladı.
Büşra Bayrak
|
18 Kasım 2021, Perşembe - 09:47
Diyetisyen Burcu Dikmen Tezcan'dan diyabet ve obezite hastalarına tavsiyeler

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet ve çağımızın en büyük halk sağlığı sorunlarından biri olan obezite tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Türkiye de bu hastalıkların hızla arttığı ülkelerin başında geliyor. Diyabet ve obezite tedavisinde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemli rol oynuyor. Peki diyabet hastaları ile obezitelerin dikkat etmesi gereken noktalar neler, hastalar nasıl beslenmeli? Tüm bu soruları ve daha fazlasını Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Diyetisyen Burcu Dikmen Tezcan, Ankara Masası’nda yanıtladı.

2035 yılında diyabet oranı 600 milyona ulaşabilir

Obezitede Türkiye’nin Avrupa birincisi olduğunu, diyabet oranının da ülkemizde çok fazla yükseldiğini hatırlatan Tezcan, dünyada 2035 yılında diyabet oranının 600 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Diyabet hastalığının çeşitleri olduğunu belirten Tezcan, Tip 1, Tip 2 diyabet ve gebelik dönemi gestasyonel diyabet olduğunu açıkladı. Tip 1 diyabetin genelde çocukluk ve gençlik çağında görülen insülin hormonunun hiç olmaması veya eksikliği sonucu ortaya çıktığını ve tedavisinin yoğun bir süreç olduğunu belirten Tezcan, Tip 2 diyabetin ise, genellikle 30‘lu-40’lı yaş aralığında genetik faktörler, obezite, stres faktörü, kullanılan ilaçlar veya bazı hastalıklara bağlı ortaya çıktığını söyledi. Tezcan, bununla birlikte  yükselen kan şekerinin hücre içine girmemesine bağlı olarak yaşanan insülin direnci ve sonrasında prediyabet ve diyabet tanısı olarak toplumda çok sık görülmeye başladığını vurguladı.

Kovid-19  süreci de diyabeti tetikliyor

Tezcan, diyabet hastalığının gelişiminde genetik faktörler en büyük etken olsa da ‘sedanter yaşam’ denilen hareketsiz yaşam, fastfood tüketimi, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, obezite, kullanılan tedaviye bağlı olarak gelişen faktörler, çevresel ve yaşamsal faktörlerin de hastalığın oluşumunda etkili olduğunu söyledi.

Tüketilen gıdaların da hastalıkta önemli etkisi olduğunu belirten Tezcan, “Artık tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 süreci de tetikleyici unsurlar içine girdi. Hareketsiz olma, karantina, evde kalma, egzersiz koşulları uygulayamama, çocukların okula gidememesi, sürekli bilgisayar başında olma gibi birçok faktör devreye girmiş bulunmakta. Bunun yanı sıra gereğinden fazla tatlı yiyeceklerin  tüketilmesi ve  özellikle endüstriyel üretimde kullanılan glukoz-fruktoz şurubu, hamur işi besinler, paketli gıda, işlenmiş gıda tüketimi de obezite ile birlikte diyabeti çok fazla etkiliyor.” dedi.

“Mevsiminde sağlıklı beslenmelerini öneriyorum”

Yaygınlaşan diyabet ve obezite hastalıklarının artışını azaltmak için sağlıklı beslenme koşullarının önemine dikkat çeken Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Diyetisyen Burcu Dikmen Tezcan, önerilerini şöyle sıraladı:

“Annelerimizin tencere yemeği bizim en kurtarıcı yemeğimiz. Tabi herkes iştir, zaman kısıtlılığı vs gibi nedenlerle zorlanabilirler ama mümkün olduğunca ev koşullarında tüketebilmek gerekiyor. Çocuklarımız için de bu geçerli. Hamburger istiyorlarsa ev koşullarında yapılabilinir. Hazır patates kızartmaları yerine fırında patates yapılabilinir. Sağlıksız koşullar yeterli ve dengeli beslenme sağlanarak ortadan kaldırabilinir. Aileler çocuklarına rol modeldir. Bu nedenle evde ne tüketiliyorsa çocuklarda bunun üzerinden beslenme alışkanlıklarını geliştirirler. Özellikle  okul çağı çocuklarını vurgulamak istiyorum çünkü anneler, okuldan çıkan çocuklarına ya da okula giderken simit, poğaça, hazır meyve suyu,gazlı   içecekleri çocuklarının beslenmelerine koyuyorlar. Böylece çocukları küçük yaştan karbonhidrat tüketimine alıştırmış oluyorlar ve bu da çocukların yanlış beslenme alışkanlıkları geliştirmesine neden oluyor.  Tüm bu nedenler de toplumda diyabetin görülme olasılığını arttırmakta. Yetişkinleri ele alırsak da şimdi toplu beslenme yapılan işte şirketlerde, fabrikalarda, hastanelerde yani personel yemeklerinin üretildiği yerlerde de aslında önlemler alınabilinir. Menü planlamasında daha sağlıklı tercihler yapılarak, tatlı yerine meyve,salata, yoğurt, ayran eklenebilir. Bireysel olarak da daha sağlıklı besinleri tercih edebiliriz. Mesela günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze olacak şekilde toplam 5 porsiyon beslenme gerçekleştirebilir.Karbonhidrat kaynağı olarak pirinç yerine bulgur tercih edilmeli, haftada 2 gün kuru baklagiller tüketilmeli. Ekmeği hayatımızdan çıkartmak yerine tam tahıllı, tam buğday,çavdar ekmekleri tercih edilmeli. Kısacası karbonhidrat tüketiminde iyi olan karbonhidrat kaynaklarını tercih etmeliyiz. Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, ara öğünü herkes yapamayabilir ama dengeli ve yeterli beslenmeli. Süt grubu yoğurt,ayran veya kefir , sebze ,meyve, et grubu, tahıl grubunu dengeli bir şekilde hayatımıza yerleştirmemiz gerekiyor. Mevsiminde yetişen meyve ve sebzeleri tercih etmelerini, mevsiminde sağlıklı beslenmelerini öneriyorum. O zaman bu hastalıkların görülme sıklığı sağlıklı tercihler yapıldığında azalacaktır. “

“İleride Kovid-19’a bağlı olarak yaşayacağımız birçok hastalık risk faktörleri oluşuyor”

Pandeminin obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Tezcan, Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, obezite oranının Çin’in Wuhan bölgesinde yüzde 12, Türkiye'de yüzde 30, Amerika'da yüzde 42 olduğunu belirterek,  “Karantina sürecinde evlerde kalmak zorunda kaldık. Hareketimiz kısıtlandı. İnsanlar aktif iş hayatlarını eve taşıdılar. Çocuklar okula gitmedi. Yetişkinler hobi olarak yemek, pasta, ekmek pişirme gibi yeni tarifler keşfetmeye başladı. Ya da tam tersi eve hazır besinler sipariş vermeye başladılar. Kapalı kalmaya bağlı olarak D vitamini eksikliği oluştu.  Bunlarda obeziteyi tetikledi. O yüzden de ileride Kovid-19’a bağlı olarak yaşayacağımız birçok hastalık risk faktörleri oluşuyor. Obezitenin bağışıklık sistemi üzerinde de olumsuz etkisi olduğu için yapılan çalışmalarda Kovid-19 olan hastaların atlatma süresinin daha uzun sürdüğü ve ölüm oranlarının yüksek olduğu görüldü. Dolayısıyla  yeterli ve dengeli beslenme, günlük fiziksel aktivite, düzenli uyku insan hayatında oluşabilecek birçok sağlık problemi konusunda önleyici olacaktır.” şeklinde konuştu.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1123600/diyetisyen-burcu-dikmen-tezcandan-diyabet-ve-obezite-hastalarina-tavsiyeler
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.