Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklamaları nedeniyle Ankara Barosu'nun önceki 11 yöneticisinin, "dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan yargılanmasına başlandı.
Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık olarak dönemin Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ve yönetim kurulu üyeleri yer aldı. Duruşmada savunma yapan Sağkan, “Diyanet İşleri Başkanı nikahsız yaşayanları ve eşcinselleri hastalık yayıcı olarak hedef göstermiştir. Biz de Baro olarak buna suç duyurusunda bulunduk. Hutbedeki bazı söylemler suçtur” dedi.
"Eleştiri hakkımızı kullandık"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın açıklamalarına karşı görüş bildirdiklerini dile getiren Sağkan, "'Üslup yanlıştı, hatalıydı. Bu açıklamaya ne gerek vardı.' denilebilir. Ancak bu açıklamanın hiçbir yerinde suç yoktur. İfade özgürlüğü çerçevesinde eleştiri hakkımızı kullandık." dedi.
Baronun açıklamasında geçen "sesi çağlar öncesinden gelen" ibaresinde, ortaçağda yaşanan trajedileri kastettiklerini öne süren Sağkan, açıklamanın kutsal değerlerle alakalı olmadığını savundu.
Sağkan’ın yanı sıra diğer sanıklar da açıklamada herhangi bir hakaretin yer almadığını savundu.
Sanık ve sanık avukatlarının beyanlarını dinleyen mahkeme, duruşmada dinlenmeyen diğer iki sanığın da dinlenmesine karar vererek; duruşmayı 9 Mart 2022 tarihine erteledi.
Erbaş ne demişti?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının ilk Cuma günü verdiği hutbede "Ey insanlar. İslam, zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüz binlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim" ifadelerini kullanmıştı.
