Feramuz Üstün: Cumhurbaşkanı'nın yanında kimse kalmadı

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, 15 Temmuz'da şov için değil gerçekten sokağa çıkan kadroların partilerinde olduğunu söylerken " Cumhurbaşkanı'nın etrafında o 15 Temmuz ruhuyla sokağa çıkacak çok insan kalmadı" dedi.
Ankara Masası
|
06 Ocak 2022, Perşembe - 12:18
Feramuz Üstün: Cumhurbaşkanı'nın yanında kimse kalmadı

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in sorularını yanıtladı.

Ekonomi ve siyasi gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Üstün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi? Cumhur İttifakı sizi gideceğiniz yere kadar süpürecektir" sözlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"15 Temmuz'da sokağa çıkan gerçek Ak Partililer Gelecek Partisi'nde"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurum ziyaretlerini hatırlatan Üstün "Bizler de görüşlerimizi duyuramadığımız zaman duyurabilmek için mecra arayışımız zaman.. CHP'nin Genel Başkanı, ana muhalefet lideri ve milletvekilidir. Milletin temsilcisidir. Herhangi bir kuruma giderken, genel müdür görüşmese bile kapıyı kilitlemek, zincirlemek hoş bir görüntü değil diye düşünüyorum. Hangi partiden olursa olsun. Milletin kendine ait makamların kapatılıyor olması çok hoş bir görüntü değil" dedi.

Üstün sözlerine şöyle devam etti;

Ama şunu belirtmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanı 15 Temmuz'u örnek göstermiş. Cumhurbaşkanımızın şunu bilmesi lazım, 15 Temmuz'da gerçekten sokakta olan, yanına korumalarını alarak şov ile değil ama gerçekten Ankara'da, İstanbul'da, Anadolu'da o gün AK Parti'nin teşkilatlarında olup sokağa çıkan bütün ekip şuan Gelecek Partisi'nin kadroları içinde. Biz sokağa çıkarsak memleket için çıkarız yoksa kendi partimizin geleceği ve hırsları için sokağa kimsenin çıkmasına göz yummayız.

"Cumhurbaşkanı'nın yanında kimse kalmadı"

Cumhurbaşkanı'nın yanında 15 Temmuz ruhundan olan kimsenin kalmadığını belirten Üstün "15 Temmuz'da çok aşırı marjinalleri hariç memleketin yüzde 90'ına yakını milletin içerisine düştüğü durumu görüp üzülerek sokağa çıktılar. Sonraki gelişmelerden birçok kesim ayrışmıştır, farklı düşünmeye başlamıştır ama o gece bu memleketin Çanakkale ruhuyla devletine sahip çıktığı bir geceydi. O geceyle başka hiçbir şeyin kıyaslanma mantığı yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı'nın etrafında o 15 Temmuz ruhuyla sokağa çıkacak çok da insan kalmadı." ifadelerini kullandı.

"Kendi genel başkanlarına kumpas kurdular"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na Ak Parti'de kumpas kurulduğunun altını çizen Üstün "Ahmet Davutoğlu bu konularda nefsi hiç davranmadı. Hep ülke için düşündü hep millet için düşündü. Hatta 'Yüzde 49,5 oy almış bir Başbakan niye mücadele etmeden bıraktı?' şimdi sokaklarda bize sorulan sorulardan birisi bu. Mücadele ettiği için zaten yüzde 49,5 oy alan bir Başbakan çıkıp da her şey yolunda gidiyorken Güney Doğu'yu teröristler hendeklerle kapatmış herkes yalnız bırakmışken, hem Devlet Bey yalnız bırakmışken hükümete girmemişken, hem Ahmet Davutoğlu Güney Doğu'da orduyla askerle mücadele ederken Binali Yıldırım'dan Süleyman Soylu'suna Berat Albayrak'ına kadar buralarda genel merkezde delege çalışması yapıp sağı solu arayıp, Güney Doğu'da ne olup bittiğinden hiç birisinin haberi yoktu. Onlarca şehidi bir günde uğurlarken bunlar burada delege avındaydı. Ahmet Davutoğlu nasıl düşürürüz diye operasyon peşindeydiler. Şimdi böyle bir çalışma döneminde Ahmet Davutoğlu gelip nihayetinde devletin krize girme ihtimalini milletin sıkıntı çekme ihtimalini gördüğü için en son ilçe başkanı atayamayacak hale getirildiği zaman 50 kişinin 47'si genel başkanlarına kendi gelen başkanlarına kumpas kurdular. Bunu Süleyman Soylu söyledi. Çıktığı bir programda ilk lafıydı. 'Biz Ahmet Davutoğlu'na partinin kuruluş ilkelerinden saptığı için kumpas kurduk' diye. Kaldı ki Süleyman Soylu kuruluş ilkeleri dediği partinin kuruluş döneminde hatta ilk 10 yılında en ağır laflarla hakaretler edildi. Kuruluştan haberi olmayan bir adam.

Ahmet Davutoğlu rest çekip 'Ben bu millete bedel ödetmeyeceğim. Eğer bir bedel ödenecekse ben ödeyeceğim. Bu partinin genel başkanı olarak bu ülkenin Başbakanı olarak tarihe bu millete nefsine uyup da krizlere masar etmiş bir devlet adamı olarak tarihe geçmek istemiyorum' dedi. Çıktı dedi ki; "Benim için yoldan önce yol arkadaşıdır,Sizinle bu yolu yürüyemeyeceğim. Sizden yol arkadaşı olmaz," dedi. Şimdi başka birisi çok daha ağır laflar ederdi ama Ahmet Davutoğlu nezaketi onu gerektiriyordu. Ona bakarsan o laf çok ağır bir laf. Yol arkadaşı olamayacak kadar kapasitesiz, çapsız, artniyetli görmek. Onun için Ahmet Davutoğlu vermesi gereken tüm mücadeleyi kendi edebi ölçüsünde.Herkesin tarzı farklıdır yani iki kişi kavga ettiği zamanda birisi nezaketle edep ile kavga eder birisi edepsizce kavga eder." diye konuştu.

"Nasıl bunu akşam fetva verdi"

Üstün, Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün " Kur korumalı mevduatta devletin verdiği miktar hibedir, faiz değildir. Bunu gönül rahatlığıyla alabilirsiniz." sözlerine tepki gösterirken " Muhsin Bey'in döneminde 28 Şubat'ta Ankara İl Başkan Yardımcısıydım. 28 Şubat'ın baskısı ve eziyetlerini yaşamız bir nesil olarak söyleyeyim o zamanlar daha diriydik, kendimize daha hakimdik. Şimdi neredeyse hocalar harama fetva verir hale geldi. Faize taraftar olacak bir Müslüman, iş adamı olamaz zaten, Faiz ekonomideki her türlü kötülüğün sebebidir. Ama faizi serbest piyasa şartları gereği sıfırlamaktır... Avrupa'da birçok ülke Müslüman değil, Nas'a göre de hareket etmiyorlar ama birçok ülkede eksi enflasyon var. Biz şimdi kendi beceriksizliğimizi, başarısızlığımızı başka bir yol bulamayıp da haşa Allah'ın üzerine atarsak bu artık zıvanadan çıkma, çıldırma noktasıdır. Akşam dediğiniz hoca, sabah haberlerde gördüm. Diyor ki, burada 3'üncü bir taraf olduğu için faiz olmaz, devletin verdiği para helaldir alabilirsiniz diyor. Benim rahmetli babamda imamdı anlatırdı. Faizi alan, veren, aracılık yapan, yardımcı olan kim varsa bu işten aydı derecede sorumludur. O hocanın dediği gibi devletin devletin kur garantisinden yararlanmak için paranızı öncelikle faize yatırmanız lazım. Harama girmeniz lazım. Nasıl bunu akşam fetva verdi, bunun cemaati ne diyor buna, Diyanet İşleri Başkanı neden sessiz kalıyor, bu alandaki din alimleri Allah'tan korkmak varken kimden korkuyorlar? Neden seslerini çıkarmıyorlar? Önlerindeki kitap dururken buna nasıl cevap vermeyip de sessiz kalabiliyorlar izahı, mantığı olan bir durum değil. Çok net olan bir şey var ki  Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet)  bunu söylemiş. Ama hoca bunu almak için önce faize girmen lazım. Faizin bonusu bu zaten. Maalesef üzücü bir durumdayız." şeklinde konuştu.

Üstün, CHP'li Özgür Özel'in 4-6 yaş çocuklara yönelik açılan Kur'an kurslarına yönelik sözlerinin,  Ahmet Mahmut Ünlü'nün açıklamasından daha masum olduğunu söyledi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/1220107/feramuz-ustun-cumhurbaskaninin-yaninda-kimse-kalmadi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.