Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yaptığı açıklamada, 2020’nin ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
İkinci çeyreğin, Covid-19 virüsünün en yoğun yaşandığı ve birçok sektörde üretim ve hizmetlerin yavaşladığı bir dönem olduğunu belirten Özdebir, “Hem talep hem de arz şokunun aynı anda yaşandığı bu çeyrekte, küresel ekonomilerde olduğu gibi ülke ekonomimiz de olumsuz yönde etkilendi. Pandemiyi kontrol altına almak için uygulamaya konulan izolasyon tipi tedbirler, tedarik ve tüketim zincirinde aksaklıkların ortaya çıkmasına, ekonomilerin üretim kapasitelerinin düşmesine, bazı sektörlerde üretimin tamamen durmasına neden olmuş ve ekonomiler ani bir duruşla karşı karşıya kalmışlardı. Bu olumsuz tablo bütün ekonomilerde büyüme beklentilerini olumsuz yönde etkilemişti.” diye konuştu.
İhracat ve hizmet sektörü büyümeyi aşağıya çeken iki etken oldu
Özdebir, 2020 yılının ikinci çeyreğinde ekonominin beklentiler doğrultusunda yüzde -9,9 küçüldüğüne işaret etti.
Bu süreçte ihracatın yüzde 35 gerilediğini hizmet sektöründeki küçülmenin ise pandemi kısıtlamalarının etkisiyle yüzde 25'e ulaştığını ifade etti.
Özdebir, sanayi sektöründe de yüzde 16,5’lik daralma yaşandığını söyledi.
Buna karşın, PMI Endeksi ve İktisadi Yönelim Anketi verilerinin toparlanmanın hızlı bir şekilde gerçekleşeceği ve kaybın büyük bölümünün geri alınacağına işaret ettiğini belirten Özdebir, "Özellikle kredi büyümesi ile ortaya çıkan politika tepkisi, 3. çeyrekte ekonominin hızlı bir toparlanışını göstermektedir.”dedi.
Yatırımları teşvik eden reformlara öncelik verilmeli
Sanayi üretiminde ekonominin halen istenilen seviyeden uzak olduğunun altını çizen Özdebir, “Gayri safi sabit yatırımlarda daralmanın önceki çeyreklere göre azalması oldukça önemli bir gelişme. Yatırımlarda yüzde 6,1 daralma var ve son iki yıldır yatırım iştahı oldukça düşük seviyede seyrediyor. Ekonomi politika yapıcılarının hedefi yatırımları teşvik eden reformları önceliklendirmesi olmalıdır. Kalıcı bir büyüme ve büyümede toparlanma için gayri safi sabit sermaye oluşumunun pozitife dönmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Son çeyrekte daralma ortaya çıkabilecektir
"Bütün dünyayı sarsan COVID-19 krizinin olumsuz etkileri sürerken, ekonomimizde canlanma eğilimleri net bir biçimde görülmektedir" diyen Özdebir, şöyle devam etti:
"Üçüncü çeyrekle birlikte, ekonomide arzı temsil eden sanayi üretimi ve ekonominin talebini temsil eden perakende satış hacmindeki artış, gelecek aylar büyüme için olumlu bir sinyal vermektedir.
Ancak dikkat çekmek istediğim nokta; TCMB’nin sıkılaştırma politikası ile kredi büyümesinden vazgeçilmesi ve faiz artışı ile birlikte son çeyrekte bir daralma ortaya çıkabilecektir.
Ulusal ekonomimizin güçlendirilmesi, sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme, ulusal sanayi üretiminin, özellikle de katma değeri yüksek üretim yapan imalat sanayisinin güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır.”
