CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gittiği sırada kapıların kilitlendiği Milli Eğitim Bakanlığına gitti.
Aynı kapının kilitli olduğunu gören Kaya "Milli Eğitim Bakanlığı önündeyiz. Sayın Abdülkadir Selvi. Hani demiştin ya ‘CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu buraya geldiğinde korumalar istemiş, Milli Eğitim Bakanlığı da bunun için kilit vurdu.’ Milli Eğitim Bakanlığı önüne gelen personel de giremiyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu çok oldu gideli, gelmeyecek, içeri girmeyecek. Sayın Abdülkadir Selvi gerçekleri açıkla üstünü örtmeye çalışma. Bu ayıp Milli Eğitim Bakanlığına yakışmıyor. Burası bir eğitim kurumuna hizmet eden bir Bakanlık. Kapıya bu kilidi vuran Mahmut Özer’in zihniyetidir. Buradan Mahmut Özer de bir çağrım var. Yarın çocuklar karne alacak. Öğretmenler kötü alışkanlıklardan uzaklaşması için öğütler verecek. Sen bu davranışınla devam ettiğin mühletçe öğrenciye söyleyeceğin hiçbir şey yok." dedi.
Velilere tavsiyeler
Kaya, yarıyıl tatiline giren öğrencileri de tebrik ederken, velilere öğrencileri kırık notları nedeniyle üzmemesi tavsiyesinde bulundu.
Öğretmenlere ekonomik ve sosyal haklarının verilmesi gerektiğinin altını çizen Kaya maaş artışı ve 3600 ek göstergenin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Özer'e karne
CHP Ankara Milletvekili, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in görev süresine ilişkin bir karne yayımlarken şu açıklamalara yer verdi;
Değerli basın emekçileri, Öğretmenler öğrencilerine, biz de Milli Eğitim Bakanı Sn. Mahmut Özer’e ilk karnesini verdik. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki karnesi kırık notlarla dolu. Milli Eğitim Bakanı Sn. Mahmut Özer, öğretmen, öğrenci ve eğitim sorunlarına duyarsızlığına devam ediyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu, TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülürken dahi orada yoktu. Bu şekilde öğretmenini, öğrencisini görmezden gelmeye devam ederse o da Milli Eğitim Bakanlığında iz bırakamayan, bir sayıdan ibaret “Milli Eğitim Bakanlarından” biri olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın işini kolaylaştırmak, yolunu açmak için yaptığımız öneriler zamanında dikkate alınmıyor. Günler, aylar, yıllar sonra alındığında da iş işten geçmiş oluyor. Bir hafta önce üst üste iki defa açıklama yaptım. “Okullar, hastaneler alarm veriyor.” dedim. 21 Ocak’ta başlayacak yarıyıl tatilinin, 14 Ocak tarihinde başlatılması çağrımız yanıtsız kaldı. Bugün geldiğimiz noktada 41 ilde kar tatili yapıldı. Covid-19 aldı başını gidiyor. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e bir kez daha sesleniyorum;
1. 9 ve 12 Ocak’ta yaptığımız çağırımıza kulak tıkadınız; şimdi zaman varken nisan ayında yapılacak ara tatili öne çekerek, tatili üç haftaya çıkartın da daha fazla sorun yaşanmasın
2. Seçmeli ders konusunda öğrencileri ve öğrenci velilerini baskı altına almaktan vazgeçin.
3. Mülakat mağduru öğretmenlerin, il emri tayin hakkı isteyen öğretmenlerin; eşine ve çocuklarına kavuşmak isteyen öğretmenlerin eş durum tayin hakkını verin.
4. En az 50 bin öğretmen ataması için sarayın kapısına dayanın... Sorunları çözülmeyen ücretli öğretmen, engelli öğretmen, PİKTES öğretmenlerinin sorunlarını çözün.
5. Bugün TBMM Genel Kurul’unda görüşülecek olan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” için öğretmenlere ve sendikalarına kulak verin. Saraya çıkın, Öğretmenlerin ve sendikaların görüşü alınmadan, TBMM’de görüşülecek kanun teklifinin öğretmenlerinin sorunlarını çözemeyeceğini söyleyin.
“Bu şekilde hazırlanan kanun teklifinin öğretmenlerimizin lehine değil.” deyin.
