AK Parti Sözcüsü Çelik: "Masaysa masada, sahaysa sahadayız"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan'ın meseleleri iç politika malzemesi yaptığını belirterek, "Masayı tercih edersen masadayız, sahayı tercih edersen sahadayız." dedi.
aa:text:20200904:22370385
|
04 Eylül 2020, Cuma - 13:22
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Masaysa masada, sahaysa sahadayız"

 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Yunan kuvvetlerinin Türk gemilerini taciz ettiğini, Türkiye'nin de buna karşılık verdiğini aktaran Ömer Çelik, bu durumun da bir gerilim, bir tansiyon, bir çatışma riskini barındırdığını dile getirdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, Türkiye ve Yunanistan'ın çatışmayı önleme mekanizmaları kurmak için teknik görüşme yapma kararı aldığı yönündeki açıklamasının ne anlama geldiği sorulan Çelik, aslında yürüyen mekanizmalar olduğunu söyledi. 

"NATO gerilimin düşürülmesi için bir zemin oluşturuyor"

Çelik, şöyle devam etti:

"NATO burada bu gerilimin düşürülmesi için, bunun konuşulması için bir zemin oluşturuyor. Biz buna olumlu bakıyoruz, askeri ve teknik görüşmeler her zaman faydalıdır. Maksat oradaki kuvvetleri bir birinden ayrıştırma, sıcak temastan uzak tutma şeklinde bir şey. Yunan tarafı bunu reddederse NATO Genel Sekreteri'nin misyonunu da reddetmiş olur ve çatışmanın önlenmesine dönük bir mekanizmanın dışında kendisini konumlandırmış olur. Burada akılla bağdaşmayacak bir aktivizm içerisindeler. Mavi Vatan dediğimiz kendi yetki alanlarımız içerisinde biz bunu yapıyoruz. Bunlar 2004'ten beri BM'ye bildirilmiş yetki alanları, Yunanistan'ı ilgilendiren bir şey yok. Yunanistan'ın sadece hayali olan o maksimalist Ege'yi bir Yunan gölü yapma yaklaşımlarını burada fiili duruma çevirmeye çalışıyor."

"Türkiye  her türlü arabuluculuk konusunu olumlu karşılıyor"

Mekanizmanın işlemesi durumunda herkes için iyi olacağının altını çizen Çelik, "Net olan şu, tansiyonun düşmesi için Türkiye'ye telkinde bulunanlar açısından söylediğimiz şu, Türkiye her türlü müzakere masasında var her türlü arabuluculuk konusunu olumlu karşılıyor ama esas olan bu devletlerin mesaj göndermesi gereken taraf Yunanistan." diye konuştu.




"Masayı tercih edersen masadayız, sahayı tercih edersen sahadayız" 

Yunanistan'ın bu konuyu bir iç siyaset meselesi yaptığını vurgulayan Çelik, Türkiye'nin Güney Kıbrıs hariç "Akdeniz'e kıyıdaş olan bütün ülkelerle konuşalım ve bu sahaları müzakerelerle belirleyelim." dediğini aktardı.

Çelik, "Masayı tercih edersen masadayız, sahayı tercih edersen sahadayız." ifadesini kullandı.

"Macron, Fransa iç siyasetindeki zaafını örtmeye çalışıyor"

Macron'un Fransa'yı yönetmekle ilgili zaafı ortaya çıktıkça dış politikada agresif davranmaya çalıştığını belirten Ömer Çelik, Macron'un Doğu Akdeniz'le ilgili çifte bir ajanda güttüğünü dile getirdi.

Çelik, "Birincisi, bu Fransa siyasetindeki zaafını örtmeye çalışıyor, ikincisi, NATO'nun ölümünü ilan etmek gibisinden. Böyle bir beyanatı da vardı. Anlıyoruz ki NATO'ya alternatif bir Avrupa ordusunun kurulmasına başkanlık etmeye çalışıyor. Buradan da Fransa için bir inisiyatif çıkarmaya çalışıyor." değerlendirmesini yaptı.

"Merkel 'Yunanistan'ın arkasındayız' açıklamalarıyla bu siyasete prim veriyor"

Almanya'nın tutumunu nasıl bulduğu da sorulan Çelik, burada da "çift vitesli" bir durum gördüğünü söyledi.

Brexit sonrası AB'nin genişleme ajandasının ortadan kalkarak, bunun kendi varlığını koruma ajandasına döndüğüne işaret eden Çelik, "bir AB ülkesinin diğer bir ülkeyle sorunu olursa onun arkasındayız" anlayışının hakim olduğunu vurguladı.

Bunu "ilkelere dayanmayan bir mahalle dayanışması" olarak yorumlayan Ömer Çelik, Merkel'in "Yunanistan'ın arkasındayız" açıklamalarıyla bu siyasete prim verdiğini aktardı.

"Navtex ilan etmeyin, gemileriniz geri çekilsin diyorlarsa bu mümkün değil" 

"Merkel'in burada bir arabuluculuk ya da tansiyonu düşürme rölü çerçevesinde ortaya koyduğu yaklaşım tabii ki Türkiye açısından olumlu." diyen Çelik, burada söylenmek istenen şeyin, "Burada Navtex ilan etmeyin, gemileriniz geri çekilsin" şeklindeyse bunun mümkün olmadığını bildirdi.




"(AB'nin yaptırım iddiaları) O saatten sonra Türkiye ile mülteci konusunda bir iş birliği beklemesin" 


Bir soru üzerine, AB'nin mülteciler konusunda ve diğer konularda verdiği sözleri yerine getirmediğini de hatırlatan Çelik, "Kim ne derse desin, Türkiye olmadan Avrupa'nın güvenliği diye bir şey olmaz. (Yaptırım iddiaları) O noktaya gelmesini beklemiyorum. O saatten sonra AB Türkiye ile mülteci konusunda bir iş birliği beklemesin. Çünkü bu hasmane, düşmanca bir tavırdır. Bu Türkiye açısından asla kabul edilemez. AB duvarlar örerek değil, köprüler kurarak büyümüş bir birliktir. Avrupa'nın Türkiye ile kendi arasına duvar örmesi demek, AB'nin dağılım sürecini hızlandırmak demektir. Duvar ören Avrupa kendini yok eden bir Avrupa anlamına gelir." diye konuştu.

ABD'nin Güney Kıbrıs'a silah ambargosunu kaldırması

ABD'nin Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne anlama geldiği  sorulan Çelik, ABD'nin Yunanistan politikasına angaje olmamak bakımından dikkatli ve özenli davrandığı, ancak ambargoyu kaldırmanın istikrara hizmet eden bir adım olmadığı değerlendirmesinde bulundu.


http://www.ankaramasasi.com/haber/137219/ak-parti-sozcusu-celik-masaysa-masada-sahaysa-sahadayiz
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.