Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Pervin Hürmüz Ankara Masası’nda Gaye Derekaya’nın sunduğu Yaşam programına konuk oldu.
Hürmüz, Kanserin görünme sıklığında yaşanan artış, Kanserden nasıl korunabilinir ve tedavi yöntemleri gibi merak edilen soruları cevapladı.
Kanser sıklığında belirli bir artışın yaşandığına değinen Hürmüz," Toplumumuz yaşlanıyor. Kanser yaşlılarda daha fazla görülen bir hastalık türü. Yaşam standartlarının yükselmesiyle beraber, toplumun yaşı artıyor. Ayrı zamanda kanseri erken saptamak için elimizde olan imkanlar, görüntüleme yöntemleri, testlerimizde artıyor. Buna bağlı olarak kanser sıklığında belli bir artış görüyoruz." dedi.
"Dikkat etmemiz gereken şey, hasta olmadan, hastalığa yakalanmadan tedbirler almak"
Kanserden korunmak için en çok dikkat edilmesi gereken kuralın tedbirler almak olduğunu belirten Hürmüz, " Kanserde tek bir tip yok. Bir çok huya sahip bir ordu var diye düşünebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken şey, hasta olmadan çok hastalığa yakalanmadan tedbirleri almak. Kanserden korunmamın en önemli yaşam standartlarımızın değişimidir. Bazı değiştiremeyeceğimiz faktörlerde mevcut, genetik faktörler, biyolojik faktörler gibi. Kanserin sebeplerini 4 ana başlıkta toplaya biliriz.
1-)Yaşam standartlarımızın kalitesi.
2-)Çevresel faktörler.
3-) Genetik faktörler.
4-) Bir takım biyolojik özellikler...
Kanserden korunmada en önemli maddelerin başında, sigara içmemek, alkol kullanmamak, sağlıklı beslenmek, stresten uzak durmak, yaşadığımız yerin havalanması, şehrin tozu dumanından uzakta olmak kanser hastalığından korunmada önemlidir." dedi.
"Radyoterapi hastanın yaşam kalitesini bozmayan bir tedavi yaklaşımı"
Radyoterapi tedavisinin kanser hastalarının uygulanış bilgi hakkında bilgi veren Hürmüz şu ifadeleri kullandı:
"Bir çok kanser türünde etkiliyiz. Bazılarında cerrahiden sonra, bazılarında kemoterapi ile birlikte, bazılarında ise tek başına radyoterapi etkili. Hastanın yaşam kalitesini bozmayan bir tedavi yaklaşımı. Çünkü bize hasta geldiğinde bir onunla bir görüşme gerçekleştiriyoruz. daha sonra tümör nerede ise görüntüleme yöntemleri ile bunları görüyoruz. Tomografi üzerinde bu tümörleri çizdikten sonra etraftaki normal dokuyu koruyarak ışınları bu bölgeye göndererek burada ölümcül bir etki yaratıyoruz. Radyasyonla tümörü öldürüyoruz. Bu tedaviyi uygularken 5-6 haftada hastanın gelip gitmesi gerekiyor. Bu işlemin hiçbir ağrısı bulunmamakta ve bu işten sırasında anesteziye gerek duymuyoruz.
"Radyoterapi tedavisinde herhangi bir izolasyona gerek yok"
Bizim tedavilerimiz nükleer tıp tedavilerinden farklı. Tedaviyi sadece geldiklerinde cihazın olduğu yerde alıyorlar. Sadece orada radyasyon alıyorlar. Dışarı çıktıklarında üzerlerinde radyasyon bulunmuyor. Herhangi bir izolasyona gerek yok. Tuvaletimi, yatak odamı ayırım gibi şeylere gerek yok. Biz hastalarımıza gidin sevdiklerinizle daha sıkı sıkı sarılın diyoruz. Hiçbir şekilde bulaşma, yayma, saçma gibi bir durum söz konusu değil."
"Hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmamalılar. Psikoloji çok önemli"
Kanser tedavisinde moralin ve psikolojinin önemli bir faktör olduğuna değinen Hürmüz şu mesajları verdi:
"Hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmamalılar. Psikoloji çok önemli. Bu bir rahatsızlık. İnsanlar ismini duyunca "evden uzak durdun" diyorlar. Birbirlerine söylemeye çekindikleri bir hastalık. Ama elimizdeki imkanlar her geçen gün gelişmekte. Bunula ilgili bir çok çalışma yapılmakta. Her geçen yıl bizde mucize dediğimiz şeyler görüyoruz. Bunların rutine bindiğini görmek bizi mutlu ediyor. O yüzden umutsuzluğa kapılmayalım. Sevdiklerinizin ve ilimin, bilimin gücüyle atlatılabilecek bir hastalık. Motive olalım ve doktorlarımızdan gizli şeyler yapmayalım. Bir takım kürler falan kullanılabilir. Ne kullanıyorsanız söylenmeli, hiçbir sır olmamalı. Birbirimize karşı dürüst bir şekilde yaklaştığımız zaman da tedavi sonuçlarının gayet iyi olacağına inanıyorum."
