Ateş Kara'dan velilere kritik uyarılar

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, okullar açılmadan önce Ankara Masası'na özel açıklamalarda bulundu.
Ankara Masası
|
11 Eylül 2020, Cuma - 21:44
Ateş Kara'dan velilere kritik uyarılar

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara özel yayında Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtladı.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında kademeli olarak açılacak okullarla  ilgili uyarılarda bulunan Ateş Kara, velilere birkaç öneride bulundu.

Kara, annesinde babasında anneannesinde dedesinde yani evinde şikayeti olan öğrencilerin okulla gönderilmemesi gerektiğini söyledi.

Okul servislerinde maske takılması gerektiğinin altını çizen Ateş Kara, sınıfların ayrı ayrı saatlerde teneffüs yapmasının riski en aza indireceğini belirtti.

“Riski hiçbir zaman sıfırlama imkanımız yok”

“Çocuklarımız virüsü hemen hemen yüzde 92’si 93'ü evlerinden alıyor” diyen Kara, alınacak önlemlerle ilgili “Bizim bugüne kadar gördüğümüz Gökhan Bey çocuklarımızın virüsü alabildiği ama çocuklarımızın virüsü aldığında da hemen hemen yüzde 92si 93'ü evlerinden alıyor. Yani anne ve babalarından alıyor. Bunun anlamı şu: Çocuklar belki çok hastalanmayacaklar virüsü aldıklarında belki fark edilmeyecek bile. Ama evde anne ve babanın veya evde bulunan bir başkasının şikayeti ve semptomu oluyor. O nedenle bizim şöyle bir hareket içerisinde olmamız lazım. Evde problemi olan şikayeti olan veya Kovid düşünülen birisi varsa o çocuğun virüs almış olabileceğini düşünerek öncelikle okula göndermeden sağlık kuruluşuna başvurmamız lazım ki okula virüsü taşımasın. Çünkü şunu söylüyor ise çocuklar herhangi bir semptomu şikayeti olmadan da virüsü taşıyabiliyor. Bu nedenle de mümkün olduğu kadarıyla öncelikle virüs taşıma olasılığı olan çocuğu bizim erken değerlendirmemiz tespit etmemiz lazım. Bunun en kolay yolu da evler bir birinci basamağımız böyle.

İkinci basamağımızda da çocuklar okuldan eve evden okula gelirken servis içerisinde olsun isterse ailesiyle getiriliyor olsun isterlerse yürüyerek veya kendileri geliyor olsunlar. Buradaki en temel nokta şu değerlendirirken en başlangıçta olmamız gereken nokta mutlaka çocukların maskeli olmaları gerektiği bu arada hemen maske  belki şöyle küçük bir parantez açabiliriz. 2 yaşından büyük çocukların takması rahat ve uygundur. Özellikle ana sınıfı ve ilkokuldaki çocuklarımız maske rahat takabilirler o nedenle lütfen evden çıkarken maskeyle çıksınlar. Eğer serviste geleceklerse servis aracı kullanacaklarsa da servis içerisindeki sayıyı kısıtlı tutalım mesafeye dikkat edelim. Servis içerisinde bir ablanın bir abinin bulunması çocukların bu kurallara uymasını kolaylaştıracaktır. Gerektiğinde uyaracak gerektiğinde yardımcı olacaktır. Bu şekil de de çocuklara okula kadar getirdikten sonra okul girişinde de bir kere daha taramamız da fayda var. Yani bir kere daha en azından bir değerlendirmemiz gerekiyor. Nedir oda ateşi varsa çocuğun farklı bir şikayeti farklı bir bulgusu varsa ya da girerken biz ona soruyorsak eğer işte ateş evinde bir problem var mı? Annen veya baban da rahatsızlık var mı? Anneannende dedende babaannen de bir sıkıntı var mı diye ve bunların hepsi de olumluysa çocuğu sınıf aldığımızda bir kere riski en aza indirgeyerek çocuğumuzu almış oluyoruz ve böyle olduğu zaman da sınıfa giren çocuklardaki riski  az olduğunu kabul etmemiz lazım.

Eğer aynı sınıfı biz kendi içerisinde tutup diğer sınıflarla bir araya getirmezsek teneffüslerini farklı saatlerde yapabilirsek ve dışarıya çıkışlarında farklı zaman dilimleri içerisinde yaparsak, okulda geçirdikleri süreyi, öğretmenleriyle beraber ve hep kontrollü gözetim altında olmasını da sağlarsak o zaman çocuklarımız için açıkçası riski en aza indirmiş oluruz.

Şunu kabul etmemiz lazım Gökhan bey hiçbir zaman riski sıfırlama şansımız olmayacak, bunu bilelim. Yani özellikle toplum içerisinde virüsün bu kadar yaygın dolaştığı bir dönemde bizim okullarda sıfır risk olacak veya risk olmayacak dememiz doğru değil. Bunu mutlaka mutlaka altını çizerek söylemem. Ama hep şunu da düşünelim, evdeyken de çocuklarımızın riski olabilir mi. Eğer apartman dışına sokağa apartman aralığına, bahçeye oynamaya çıkıp da başka çocuklarla bir araya geliyorsa o zaman bir risk vardır. Hatta belki okuldaki risklerden yüksek bile olabilir. O bakımdan bizim bunları da değerlendirerek okula gönderip göndermemeye buna göre karar vermemiz lazım. Ama baktığımız zaman alınabilecek önlemlerin en iyileri alınmaya çalışılıyor. Artı biraz önce söylediğimiz gibi biz de bireysel olarak vatandaş olarak çocuklarımızı gönderirken o temel noktalara dikkat edersek diğer çocuklar için de kendi çocuklarımız için de riski en aza indirmiş oluruz. Çünkü çocuklarımızın bir araya gelmeye ihtiyaçları var. Birbirleriyle iletişime, öğretmenleriyle iletişime bir otoriteye ihtiyaçları var ve belli şeyleri kalem tutmayı öğrenmeleri lazım. Bizim onlara bunu bir şekilde sunuyor olmamız lazım. O bakımdan öncelikle öğretmen ihtiyacı olan çocuklarımızın baktık çok iyi gidiyoruz. Ülkemizde rakamlar aşağıya doğru gidiyor. Ondan sonra basamak basamak diğer sınıfları da ilerlememiz gerekecektir. “ diye konuştu.

“Bizim ve okullarımızın almaş gereken önlemler var”

Okulların kademeli olarak başlatılmasının avantaj oluşturacağını belirten Kara “ 21 Eylül'de okullarımızı inşallah açılıyor. kademeli olarak açılıyor biliyorsunuz öğretmenlerimizin, velilerimizin, çocuklarımızın aslında imtihanları hepimizden zor. İsterseniz bu zor süreci birlikte değerlendirelim.

Şöyle o kademeli olarak açılıyor derken mümkün olduğu kadar tabii biz şöyle bir değerlendirme içerisinde olmamız gerekiyor. Öncelikle okulda öğretmeni ile yüz yüze olması gereken veya zorunlu olan çocuklarımızı ilk etapta ama belli noktada ekran karşısında veya televizyonla eğitim alabilecek çocuklarımızı da mümkün olduğu kadar evlerinde ilk etapta okula veya eğitime kavuşturalım diye düşünülüyor. Böyle bakılınca da şimdi bizim en önemli grubumuz aslında ana sınıflarımız ve ilkokul birinci sınıflar belli bir noktaya kadar da ilkokul  ikinci sınıflar, o nedenle de böyle bir kademeli açılış ve bu kademeli açılışta da ana sınıfları ilkokul 1'ler belki sonrasında ikinci sınıflar belki sonrasında da sınava girecek olan sınıflar şeklinde bir basamaklandırma olacak.

Ve aynı zamanda da bu basamaklandırma yapılırken de okuldaki gün sayısı da kısıtlanıp zorunlu olarak mutlak öğretmenleriyle olmaları gereken zamanlar okulda diğer türlü olan zamanlarında ekran karşısında olmasının sağlanması en ideali gibi görünüyor ve tüm hazırlıklar da bu yönde yapılmıştı. Şimdi böyle baktığımız zaman birincisi sayının az olması, ikincisi sadece belirli günlerde okula gidiyor olmak bir avantaj. Bizim virüs bulaşır yönünden baktığımız zaman bizim açımızdan bir avantaj ama bu yeterli mi dersek hayır yeterli değil. Hem bizim almamız gereken hem de okullarımızda almamız gereken önlemler var.” dedi.

“Ekiplerimiz çok iyi çalışıyor ama yetişme sınırı var”

Kara, Ankara’daki vaka artışlarının filyasyon ekiplerinin yeterince olmadığından kaynaklandığı iddialarına ise “Şöyle filyasyon ekipleri çok ciddi çalışıyorlar. Çok da ciddi anlamda açıkçası arkadaşlar devam ediyorlar. Ankara'da mesela çok büyük bir grup çalışıyor ve şöyle ki her bir grup mesela diyelim ki Ateş Kara pozitif tespit edildi. Ateş Kara’ya hemen ulaşıyorlar öncelikle şunu soruyorlar; son 48 saat içerisinde kimlerle beraber olduğunuz, kimlerle yakın olduğunuz, hangi ortamlarda bulunduğunuz nerelerdeydiniz diye. Arkasından son 7 gün içerisinde yakın bulunduğunuz yakın süre temas ettiniz uzun süreli bir arada kaldığınız kişiler var mı diye. Ama şimdi Ateş Kara şöyle cevap verirse ya dün akşam düğündeydim iki yüz kişi vardı. İşte halay çekmek için kalktığımızda 50 kişi vardı ama yarısını tanıyorum. yarısını tanımıyorum. Şimdi böyle bir durumda ne oluyor Gökhan Bey hemen şöyle oluyor tanıdıklarına ulaşmaya çalışıyoruz. Tanımadığımı söylediğimde bu sefer önce erkek tarafı kız tarafı acaba kimlerdi sonra acaba görüntülerden yakalayabilir miyiz? Şimdi basamak böyle böyle yürümeye başlıyor ve bu da 24 -48 saat alabiliyor. Düşünün şimdi siz yeni evlenmişsiniz siz de filyasyon ekibi geliyor düğününüzde ki görüntülerin hepsini seyretmemiz gerekir hem de beraber. Şimdi bunlar biraz zaman alıyor. İşte aksamalar bu noktalarda oluyor. Çünkü bizim bugün ortaya çıkan vakalarımızın büyük kısmı bu şekilde bir araya gelişlerimiz. O nedenle de şuna dikkat edelim ekipler çok iyi çalışıyor ama ekiplerin yetişme sınırı var, belli bir gücü var ve bizim vatandaş olarak birey olarak bugün bütün bu kurallara çok sıkı uymamız gereken bir dönemdeyiz. Mutlaka ve mutlaka çok ciddi anlamda maskemize mesafenize dikkat etmemiz lazım. Zorunlu olmadıkça evden çıkmamamız ve mümkün olduğu kadar da aramızdaki mesafe 1 metreden fazla tutalım ama maskesiz asla olmayalım. “şeklinde konuştu.

“Lütfen maskeye dikkat edelim”

Vaka artışlarını değerlendiren Kara “ Şimdi ülkemizdeki rakamlara baktığımız zaman çok yüksek rakamlara sahip olduğumuzu söyleyelim ve şunu görüyoruz: Her geçen gün çevremizdeki yakınımızdaki kişiler arasında da hastalığın çıktığını görüyoruz. Ama bizim hep amacımız şu olsun mümkün olduğu kadar bunu en aza indirmeye çalışalım ve hızla en aza indirmeye çalışalım ki ağır hasta olanlar veya kayıplarımız olmasın. Şimdi bakacak olursak şöyle ki etrafımızda şöyle Gökhan Bey sizde düşünün. Yakınlarınız veya en azından yakınlarınızın çevresi arasında mutlaka pozitifler başladı. Görmüşsünüzdür ve şunu da yaşıyoruz biz tatile gittiysek, memleketimize gittiysek kalabalık ortama girdiysek, düğünlerdeysek özellikle o işte halkanın zayıfladığı anda virüs kafasını çıkartabiliyor. O nedenle de bizim nasıl bu dönemde baktığımız zaman şöyle ki mesela Ankara sokaklarına ben baktım da maske uyumumuz iyi görünüyor ama sıkıntımız nerede? Akşam mesela otururken komşumuz geldiğinde maskemizi çıkartıveriyoruz. Neden komşumuz çünkü biz ona güveniyoruz yani doğamızda var insanlığın ihtiyacı bu insanın yapısı bu. Ama bu dönemde biraz dikkatli olalım. Evdeyken de eğer bizim kendi evimizin içinde birisi değilse lütfen maske dikkat edelim. Kendi evimizdeki her kişinin de evin kapısından çıkarken maskeye mesafe kurallarına, hijyen kurallarına çok dikkat etmesi lazım.” ifadelerini kullandı.

“Aynı odada olan virüsü alır”

Ateş Kara, maske konusuna asıl gelmişken tabii maske mesafe hijyen sürekli vurguluyoruz bugünlerde maskenin aşı görevi gördüğü ile ilgili bir konuşmalar söz konusu. Aşının antikor üretmesini nasıl olduğunu az çok biliyoruz. Biz vücudumuza çok az bu virüsten aldığımızda işte maskenin koruması sayesinde biz de bir antikor üretilmesi söz konusu olabilir mi? Sorusuna “Şimdi şöyle bir bilgimiz var bazı viral enfeksiyonlarda viral hastalıklarda şimdi bizim bazı hastalıklarımız bakteriyel bazı hastalıklarımız virüs bazı hastalıklarımız da mantarlarla virüs genellikle şöyle söyleyelim insan hücresine girerek yaşamını devam ettiriyorlar. Bu virüslerde mesela su çiçeği çok bilinen hastalıklardan bir tanesidir. Ciltte ve içleri su dolu döküntüler ve çok ciddi kaşıntıya neden olur. Su çiçeğinde şöyle bir bilgimiz var: Baştan sizin aldığınız virüs sayısı azsa hastalığınız daha hafif olur. Baştan aldığınız ürün sayınız fazla ise hastalığınız genellikle daha ağır geçirilir. Mesela su çiçeği için bunu biliyoruz ama bu genel bu ifademiz tüm vakalar için doğru mudur? Herkes için doğru mudur dersek, hayır hastalığı geçirenlerin yüzde 60 -70'inde evet bu şekilde olur ama yüzde 30unda az da olsa çok ağır geçirebilir. Virüsü çok da alsa hafif geçirebilir. Yani şöyle düşünün çok alma ne zaman olur mesela aynı evdeki bir kişi suçiçeği çıkartırmışsa sürekli o kişiyle yan yana olduğu için aynı ortamda aynı odada bulunduğu için kişi çok fazla virüs alır. “ diye cevap verdi.

“Hastalığı hafif geçirirsiniz”

Virüse karşı bağışık sisteminin güçlü olup olmadığının öneminin sorulması üzerine Kara “ O bir miktar ama o biraz daha Gökhan geriden gelir. Şimdi böyle bir durumda başlangıçtaki aldığımız miktar önemli ama mesela diyelim ki siz asansöre bindiniz su çiçeği olan birisiyle indiniz ve ayrıldınız mesela o sırada az miktarda alırsınız hastalığı hafif geçirebilirsiniz ama ağır da geçirebilirsiniz. Yani böyle bir ilişki var su çiçeğinde ama o ilişki her zaman geçerli değil. Olayların kişilerin yüzde 60’ında böyle seyreder ama yüzde 40’da farklı. Şimdi koronada böyle bir bilgimiz yok. Bir yayın çıktı doğru birkaç tane daha doğrusu yayın geldi ve özellikle şöyle iddiada bulunuldu. İşte siz maskeyi takarsanız virüsle karşılaştığınızda az sayıda virüs alırsınız. Çok az virüs aldığınız için de hastalığı hafif geçirebilirsiniz hatta belki çok az semptomla geçirirsiniz ama vücudunuz antikor üretir. Şimdi bu çok iyimser bir yaklaşım doğru olabilir mi? Bir miktar doğru olma ihtimali olabilir ama çok küçük bir ihtimal. Artı böyle alsanız bile çok ağır geçirme ihtimaliniz de var. Hastalığı çok ağır da geçirebilirsiniz çünkü mesela biz şunu biliyoruz, çok kısa sürede kısa karşılıklı mesala Gökhan Bey'le Ateş Kara karşı karşıya geldi. 1, 2 3 dakikalık ve orası da Gökhan Bey nasılsınız işte programlarınız çok güzel ben çok beğeniyorum teşekkür ederim dedim ve ayrıldım. Mesela bu sürede bile birisi alıp yoğun bakıma yatacak kadar ağır geçirenlerde var ve bunlar sağlıklı kişilerde olabiliyor. O nedenle de böyle bir düşüncemiz çok fazla olmasın.” İfadelerini kullandı.




“Tedbirleri hiçbir şekilde bırakmamız lazım”

Kara, tedbirlerin kesinlikle bırakılmaması gerektiğinin altını çizerken “Şunu görüyoruz çünkü tedbir bıraktığımız anda virüs kafasını çıkartabiliyor. Yani bunu nerede gördük? Işte Fransa'da gördük rakamları tekrar 7 binlere geldi. İspanya’da gördük tekrar 6 binlerin üstünde rakamlara ulaştılar. Türkiye'de biz biraz açıkçası bayramda rahatladık sahil bölgelerine gidip bazı toplantılarımız oldu, bir araya gelişlerimiz oldu. Anında rakam yukarı doğru gitti. O nedenle de bizim tedbiri hiçbir şekilde bırakmamız lazım. Aynı sıklıkla ciddiyetle devam ettirmemiz gerekiyor.” Dedi.




http://www.ankaramasasi.com/haber/159876/ates-karadan-velilere-kritik-uyarilar
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.