Mustafa Yılmaz, Ankara Masası  Gündem Programı’nda Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.

Ak Partililerin başlangıçta neyi eleştirdilerse onu yapar hale geldiklerini,  neyi dönüştüreceklerini iddia ettilerse ona dönüştüklerini belirten Yılmaz, “Vesayetten şikayet ediyorlardı, vesayetin bizzat kendisi haline geldiler. O yüzden böyle bir problemle karşı karşıya bu sınavı doğru veremediler” ifadesini kullandı.

Yılmaz şunları söyledi:

“İmamı Azam yanlışlara hayır dediği için Emeviler ve Abbasiler döneminde hapse atıldı”

“Akşam çok güzel bir örnek verdi programda Davutoğlu İmamı Azam örneğini verdi .O dönemde de iktidarlar büyük görkemli camiler yapıyorlardı, dini hizmetler veriyorlardı. Ama İmamı Azam kul hakkını daha önemsediği için her iki iktidar döneminde de – Abbasiler ve Emeviler- yani Emeviler de cami açtılar devasa büyük camiler açtılar. Abbasiler de … Ama İmamı Azamın farkı Emeviler döneminde de Abbasiler döneminde de hapse atılmasıdır. “

“Saadet Partisi yanlışlıklara hayır dediği için sıkıntılarla karşılaşıyor”

“Neden? Çünkü yapılan yanlışlara hayır demesi, yapılan yanlışlara karşı çıkması, israfa, yolsuzluğa, şatafata karşı çıkması bu yüzden her türlü imkanı reddedip yani Saadet Partisi’ni ben biraz böyle görüyorum. Bütün bu haksızlıklara, bütün bu yanlışlıklara hayır dediği için elbette bir takım sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor ama birinin de bu haksızlıklara bu yanlışlıklara hayır demesi gerekiyor.”

“Temel Karamollaoğlu’na muhafazakar kesimin borçlandığını düşünüyorum”

“ Ben Saadet Partisi’ne özellikle Temel Karamollaoğlu’na bu toplumun, özellikle muhafazakar kesimin borçlandığını düşünüyorum. Şu anki toz duman içinde bu anlaşılamıyor olabilir ama bu toz duman dağıldıktan sonra Saadet Partisi’nin, Temel Karamollaoğlu’nun toplumdaki kutuplaşma açısından değerli bu kadar hoyratça yıpratıldığı, değerlerin bu kadar siyasete alet edildiği bir dönemde o referanslara, o değerlere bedeli pahasına sahip çıkmaya çalışan kendi imkanları ölçüsünde bir duruşu ortaya koyduğunu düşünüyorum. O yüzden ben sadece Saadet Partisi teşkilatlarına değil bu toplumun sağcısından solcusuna laikinden muhafazakarına herkesin borçlandığını düşünüyorum “