Diyarbakır’da böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören ve hayatını diyalize bağlı olarak devam ettiren Sedat Sümbül (33) ile Ömer Faruk Önegel’in (28) imdadına eşleri yetişti. Sümbül ile Önegel için uygun böbrekler hem aile içinden hem de bağış yoluyla bulunamadığından, çare çapraz böbrek nakli oldu. 26 yaşındaki Ayşe Sümbül'ün böbreğini Ömer Faruk Önegel’e, 27 yaşındaki Şeyma Önegel’in de böbreğini Ayşe Sümbül’ün eşi Sedat Sümbül’e vermesiyle genç çiftler eşlerine nefes oldu.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı, Organ Nakli Mesul Müdürü Doç. Dr. Ramazan Danış; Sedat Sümbül ve Ömer Faruk Önegel’in daha önce takibinde olan kronik böbrek hastaları olduğunu söyledi.
“Üç çapraz naklimiz de başarılı”
Doç. Dr. Danış, “Yasalarda çapraz nakil diye bir kavram var. Aileler bir araya geldi. İki aileye olay anlatıldı. Sedat Sümbül’ün eşi böbreğini Faruk Önegel’e verdi. Faruk Önegel’in eşi de böbreğini Sedat Sembül’e verdi. Yaklaşık beş aydır takiplerde hiçbir sorun yaşamadık. Hastalarımız gayet sağlıklı, biz de mutluyuz. Bizim merkezimizde bu üçüncü çapraz nakil, bölgemiz için ilkleri gerçekleştirdik. Üç çapraz nakilimiz de başarılı ve takiplerde hiçbir sorun çok şükür yaşamıyoruz” diye konuştu.
“Güzel bir dostluk kurduk”
Sedat Sümbül’e böbreğini veren Şeyma Önegel, eşinde böbrek rahatsızlığı çıktığını ve kısa da olsa zorlu bir süreç yaşadıklarını dile getirdi. Önegel, “Diyaliz süreci bizim için çok kötü bir süreçti. 7 ay diyaliz tedavisi gördü. Eşime böbrek vermek istedik. Ailede sağlık sorunlarından ötürü mümkün olmadı. Ben vermek istedim, kan grubu uymadı. Çapraz organ nakli bizim için bir şans ve alternatifti. Hocamız başta anlattığında açıkçası ürkütücü geldi. Tanımadığımız birine verip, tanımadığımız birinden almak. Doğrudan Sedat Bey'e verdim, ama dolaylı olarak eşime verdiğim için problem değil, nimet diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Ömer Faruk Önegel’e böbreğini veren Ayşe Sümbül de eşinin böbrek rahatsızlığının 10 yıldır olduğunu kaydetti. Sümbül, “Eşimle evlenmeden önce de bu hastalık vardı. Evlenince, 'hastalıkta sağlıkta' bunu yaptık. İki kişinin hayatını aynı anda kurtarmak daha iyi oldu; güzeldi” şeklinde konuştu.
