Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları Toplantısı Kazakistan'ın başkenti Astana’da düzenlendi.
Toplantıda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bölgedeki durum hakkında bilgi vermek istediğini belirterek, “Meslektaşlarım çok iyi biliyorlar ki, Azerbaycan topraklarının Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından işgali sırasında bu konuyu BDT çerçevesinde hiç tartışmadım. Bu sorunun çözülmesi için AGİT Minsk Grubu yetkilendirilmişti. Ne yazık ki, 28 yıl boyunca Minsk grubu hiçbir sonuç alamadı. Görüldüğü gibi bu kurumun asıl amacı çatışmayı çözmek değil, dondurmaktı. Müzakereler, ihtilafın yıllarca çözülmeden kalması için sadece bir örtüydü. Artık ihtilaf çözüldü. Azerbaycan, her ülkenin meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu öngören BM Şartı'nın 51. maddesi de dahil olmak üzere, uluslararası hukuka, BM Şartı'na uygun olarak sorunu kendi başına çözdü” dedi.
Fransa'nın Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerle hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen Aliyev, “AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanı olarak, Fransa'nın arabuluculuk misyonu vardı, ancak Karabağ sorununun çözümü nedeniyle Minsk grubunun hizmetlerine artık ihtiyaç yok. Azerbaycan iyi niyet göstererek Fransa Cumhurbaşkanı'nın dörtlü toplantıya katılmasına izin verdi. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı'nın katılımıyla, Brüksel'de birçok üçlü toplantı yapıldı ve prensip olarak Avrupa Birliği'nin Ermeni-Azerbaycan ilişkilerinin normalleştirilmesi çabalarını her zaman destekledik. Ancak Azerbaycan'ın gösterdiği iyi niyete rağmen, Prag'daki görüşmeden yaklaşık bir hafta sonra Fransa Cumhurbaşkanı, aşağılayıcı, kabul edilemez, yanlış ve kışkırtıcı açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar basında yer alıyor, herkes görüyor. O, bu açıklamalarda Azerbaycan'ın korkunç bir savaş yürüttüğünü belirterek gerçekleri manipüle etti ve Fransa ile dünya kamuoyunun kafasını karıştırmaya çalıştı” ifadelerini kullandı.
Karabağ’ın tüm dünya tarafından Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olarak tanındığını kaydeden Aliyev, “Karabağ, tüm dünya tarafından Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olarak tanınmaktadır. Meşru müdafaa hakkımızı kullanarak toprak bütünlüğümüzü yeniden sağladık. Daha sonra Fransa'nın Ermenistan'ı asla terk etmeyeceği açıklandı. Rusya Federasyonu aleyhine 'Rusya Azerbaycan'ın oyununu oynadı' gibi taraflı açıklamalar da yapıldı. Biz kendi açımızdan bu açıklamaları şiddetle kınıyor ve reddediyoruz ve Fransa'nın Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde Fransız hükümetinin bu tutumu çerçevesinde herhangi bir rol oynama ihtimalini görmüyoruz” dedi.
Azerbaycan'ın Paris Büyükelçiliği'nin iki kez saldırıya uğradığını belirten Aliyev, “İlk saldırının ardından Fransa Cumhurbaşkanı telefonda bana bunun bir daha olmaması için önlemler alınacağına dair söz verdi. Ama bunun, doğru olmadığı ortaya çıktı. İlk vandalizm eylemi ve büyükelçilik binasına girmeye çalışılmasının ardından Azerbaycan büyükelçiliği önüne yerleştirilen korumalar kaldırıldı. Büyük olasılıkla, bu Ermeni tarafı ile kararlaştırıldı. Korumaların kaldırılmasının ardından ikinci bir baskın girişimi oldu, hakaret mesajları yazıldı, Azerbaycan büyükelçiliğine saldıran radikal gruplar izdiham oluşturdu. Bu kesinlikle kabul edilemez ve tüm diplomatik sözleşmelerin ihlali demektir” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın işgalden kurtarılmış topraklarda restorasyon çalışmalarına odaklandığını belirten Aliyev, “Her şey yok edildi, görüntüler yayınlandı, isteyenler bakabilir. On bin kilometrekarelik alanda neredeyse hiç sağlam yapı kalmadı, 67 camiden 65'i yıkıldı. Müslümanların kutsal mekanlarına hakaret edildi, camilerde domuz ve inek besleyen görüntülere de internette rastlamak mümkün. Bütün bunlar Azerbaycan halkına ve tüm Müslüman alemine yönelik aşırı nefretin göstergesidir. Bu ancak bu şekilde anlaşılabilir. Kasım 2020'de Rusya Federasyonu'nun arabuluculuğunda üçlü bir bildiri kabul edildiğini bir kez daha belirtmek isterim. Azerbaycan, Ermenistan'dan Karabağ'a sorunsuz erişim sağlamak da dahil olmak üzere bildirinin tüm hükümlerini yerine getirmektedir. Ermenistan bildirinin kendisine düşen kısmını uygulamamaktadır. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne Azerbaycan'ın ana kısmından engelsiz erişim sağlamıyor, ancak bu onlarına yasal sorumluluğudur ve aynı zamanda Ermenistan, silahlı unsurlarını Azerbaycan topraklarından halen çekmedi. Hala sabır gösteriyoruz ama bunun bir sınırı var. Kasım 2020 Bildirisi'nin bu iki önemli noktası uygulanmazsa, gerekli önlemi almaktan başka seçeneğimiz kalmayacak” dedi.