Mustafa Destici, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Altılı Masanın anayasa değişiklik önerisini eleştiren Destici, “Teklif, içine serpiştirilmiş “hayvan hakları” gibi hepimizin mutabık olacağı “süs”ler dışında, 12 Eylül Anayasası’nın “kötü” bir kopyası” dedi.
Destici şunları söyledi:
"Kriz ortamlarının hazırlandığını görüyoruz"
Teklifle, ülkemizin bir realitesi olan çok partili, çok parçalı siyasi yapı dikkate alınmadan; Koalisyonların, popülist pazarlıkların, bunun doğal bir sonucu olarak popülist uygulamaların teşvik edildiği bir yönetim anlayışının kalıcı hale getirileceği; geçmişte sıklıkla şahit olduğumuz; salt çoğunluğu bulanın hükümetleri düşürdüğü, salt çoğunluğu bulanların, siyasi gerekçelerle liderleri, bakanları Yüce Divan’a gönderdiği, “yasama”nın haksız bir şekilde “yargı”nın görev ve yetkilerini gasp ettiği; kriz ortamlarının hazırlandığını görüyoruz.
Utançla hatırladığımız; Salt çoğunluğu bulmak için milletvekili transferlerinin, makam ve menfaat pazarlıklarının, rutin ve normal sayılan hadiseler haline geldiği günlere; Bakanların, milletvekillikleri de devam ettiği için kendi partisi başta olmak üzere siyasi baskılara maruz kaldıkları, seçim bölgeleri ve partili milletvekilleriyle ilişkilerinin hızla dejenere olduğu geçmişteki örneklerin benzerlerine; zemin hazırlandığını görüyoruz
Yasama ve yürütmenin iç içe geçmesi dolayısıyla;Meclisin asli görevlerinden olan “denetim”in, siyasallaşıp gerçekleştirilemediği sağlıksız siyaset atmosferinin; Türk siyasi tarihinin, dolayısıyla devletin en zayıf noktası haline gelen, ortalama ömrü bir yılı bile bulmayan hükümetlerin neden olduğu istikrarsızlığın;
İstikrarsızlık nedeniyle, planlayamayan, yönetemeyen, temsil edemeyen siyasetin; Zayıflayan devlet otoritesinin başka güçler tarafından doldurulduğu vesayet dönemlerinin; özlemini ve hazırlığını görüyoruz.”
"Veto yetkisi bile bulunmayan Cumhurbaşkanı tanımı ciddiyetsizlik"
Mustafa Destici, , “temsil görevi” dışında hiçbir fonksiyonu olmayan, “veto yetkisi” dahi bulunmayan bir cumhurbaşkanlığı görevinin teklife iliştirilmesini ciddiyetsizlik olarak niteledi.
" Teröre anayasa zırhı giydirmeye çalışmaktır"
Altılı Masanın Anayasa değişikliğiyle teröre Anayasa zırhı giydirmeye soyunduğunu da vurgulayan Destici, “6 siyasi partinin, siyasi partilerin kapatılması ile ilgili yargılamayı, Meclis’in 2/3’lik çoğunlukla karar alması şartına bağlamaya çalışması, gelecekte, Türk siyasi tarihinin utanç sayfalarından biri olarak anılacaktır. Teröre anayasa zırhı giydirmeye çalışmak olan; Meclis’te, terör örgütüne kalkan olmaktan başka hiçbir anlam taşımayan; Bombalara hedef olan çocuklarımız için bile ses çıkaramayan terör uzantılarını korumak için, Anayasayı alet etme zelilliğini hiç kimseye unutturmayacağız” şeklinde konuştu.
"Masada aday krizi var"
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP adaya değil güç birliğine oy isteyecek” sözlerini ise aday krizinin işareti olarak değerlendirdi.
Destici şöyle devam etti:
“Masada bir aday krizi var Kemal bey adaylığı çok istiyor Buradan geri rücu edeceğini ya da adaylıktan sarfı nazar edeceğini ihtimalinin de düşük görüyorum Fakat bunu masada bir türlü söyleyemiyor. Çünkü biliyor ki masada bir parti genel başkanı şu anda kendisini açıktan destekliyor ama bir parti genel başkanı ve yönetimi açıktan karşı çıkıyor. Yani o masanın ikinci büyük partisi. Diğer üçü de şu anda renk belli etmiyorlar. Ama o üç partinin genel başkanının gönlünden de adaylık geçiyor. Şimdi mesela Babacan’a soruyorlar teklif edilse seve seve bugün aday olurum diyor ya da Davutoğlu aynı şekilde. Ya da Saadet Partisi’nin genel başkanı aynı şekilde. Dolayısıyla da Kemal bey durumu gördüğü için vaziyeti idare etmeye çalışıyor. Adaya değil efendim neye oy isteyeceklermiş güçbirliğine. Bunu da ilk defa duydum adaya değil güçbirliğine. Peki bir adayları olmayacak mı güç birliğini mi aday yapacaklar? Öyle bir şey var mı bizim yasalarımızda? Yani güç birliğini aday yapabiliyorlar mı? Yani Millet İttifakı ya da altılı masanın adayı Güçbirliği diye yazabiliyorlar mı seçim pusulasına? Mutlaka bir aday ismi olacak. Şaka mı yapıyorlar yani . Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Somut bir şey yani. Tamam daha önce dediler adayımızı şu zaman açıklayacağız, bu zaman açıklayacağız, seçim takvimi belli olunca açıklayacağız tamam ama güçbirliğine oy isteyeceğiz demek gerçekten milletle dalga geçmektir ama diğer taraftan da masada henüz aday noktasında bir fikir birliğine varamamış olmalarıdır ve sonunda şöyle bir ihtimal de olabilir bir ortak aday üzerinde uzlaşamayıp dışarıdan bir aday üzerinde uzlaşmak ya da o masadan birkaç cumhurbaşkanı adayı da görebiliriz yine o masadan birkaç farklı ittifak da seçime doğru çıkabilir diye düşünüyorum”
