Doç. Dr. Güray Alpar, Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını canlı yayında cevapladı.
Ermenistan’ın son saldırısının sürpriz olmadığının altını çizen Doç. Dr. Alpar, buna dair emarelerin son dönemde belirginleştiğini vurguladı.
PKK’LI TERÖRİSTLERİN VE MİLİTANLARIN GELİŞİ SALDIRININ EMARESİYDİ
Doç. Dr. Güray Alpar şunları söyledi: “Bu emareler nelerdi? İşte Lübnan'dan Karabağ bölgesine bazı militanların taşınması, Suriye'den bazı militanların taşınması ve PKK’nın buraya teröristleri gönderip buradaki faaliyetleri. Çünkü Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev daha önce bahsetmişti ayın 25'inde bir arkadaşım bunla ilgili haberi bana göndermişti ve Aliyev şöyle diyordu: İşte bu bölgede Ermeniler hazırlık yapıyorlar, yedeklerini topluyorlar, PKK’lı teröristler de bu bölgeye geliyor diye belirtmişti ve arkasından da buna yönelik kuvvetli emareleri görmüştük.”
SALDIRILAR PKK’LI TERÖRİSTLERİN TAKTİKLERİYLE BİRE BİR UYUYOR
Ateşkese rağmen Ermenistan tarafından bazı günler 50-60 saldırı olduğunu anlatan Doç. Dr. Güray Alpar, “Bu saldırıları incelediğimiz zaman şöyle diyorduk: Bu saldırıları Ermeni askerleri yapmış olamaz. Çünkü onların tarzları değil biz yıllardan beri PKK ile mücadele ediyoruz. PKK’lı teröristlerin taktikleri bire bir uyuyordu. Uzaktan taciz ateşi açmak, böyle gerilerden görünmeyen mevzilerden saldırılar yapmak, bu taktikler zaten belli bir şekilde teröristlerin de bu bölgede bulunduğu ve Ermenistan’ın bazı hazırlıklar yaptığına dair emareleri bizlere veriyordu açıkçası.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Güray Alpar, Ermeni tarafının terör örgütüyle ilişkilerini saklama gereği bile duymadığını, Lübnan dahil başka ülkelerden milis getirdiğini belirtti.
ERMENİSTAN TERÖR FAALİYETLERİNDEN HİÇ VAZGEÇMEDİ
Türkiye’ye yönelik milis ya da cihatçı grupları cepheye taşıdığı yönünde uluslararası medyadaki iddiaları ise net bir dille reddeden Doç. Dr. Alpar, “Türkiye böyle bir şey yapmaz. Türkiye bir terör devleti değildir. Bu konudaki tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Türkiye terörden çok acı çekmiştir. Bu nedenle terör faaliyetlerine karşı en sert tepkiyi Türkiye vermektedir. Biliyorsun İŞİD’e karşıda en büyük zayiatı Türkiye verdirmiştir harekatıyla çok net bir şekilde karşılık vermiştir. Türkiye'nin bu konudaki tavrı uluslararası kamuoyunda bilinmektedir. Ermenistan'a gelince haklısınız, yani burada Ermenistan'ın şöyle diyelim daha önce Ermenistan terör faaliyetlerinden hiçbir zaman vazgeçmedi” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Güray Alpar, tarih boyunca Türklere karşı terör faaliyetlerine rağmen Ermenilere karşı kin güdülmediğini ve Türkiye’nin iş birliği imkanlarını zorladığını dile getirdi.
Ermeniler üzerinden oynan küresel oyunu deşifre eden Doç. Dr. Alpar, Gregoryen mezhebine mensup Ermenilerin ortodoks Ruslar, protestan Amerikalılar ve Katolik Fransızların dini baskısı altında kaldığına dikkati çekti.
Doç. Dr. Güray Alpar, Ermeni diasporasının mezhebini terk ederek yerleştikleri ülkelerde büyük finansal imkanlar ve güçlü ilişkilere sahip olduklarını anlattı.
DİASPORA VE KÜRESEL GÜÇLER ÇÖZÜME ENGEL OLUYOR
Doç. Dr. Alpar şöyle devam etti: “Tabii ki bunlar o bölgede politikalara etki ediyorlar ve çözümün önündeki en büyük engel de bunlar. Çünkü bunların durumları iyi. Yani dışarı gitmiş diasporadaki Ermenilerin ekonomik durumlar iyi ama Ermenistan çok kötü durumda. Nüfus artışı da düşüyor göçler de giderek artıyor. Fırsatını bulan oradan kaçıyor kimse kalmadı. 3 milyon hatta 2 milyona düştü diyenler de var. Türkiye'de 100 bine yakın Ermeni işçinin çalıştığı söyleniyor. Yani çalışmaya geliyorlar, buradan kazanıyorlar, gidiyorlar. Eğer buradaki insanlara bırakılsa dış etkiler ortadan kalksa eminim buranın insanları, bu bölgenin insanları bu soruna bir çözüm bulacaklar. Ama dışarıdan kışkırtıp çözümü de istemeyip buradaki Ermenistan'da yaşayan Ermenileri de sıkıntıya sokuyorlar bir anlamda onu da göz önünde bulundurmak lazım.”
EMPERYALİST GÜÇLER TOPLUMLAR ARASINA KAN DAVASI SOKUYOR
Emperyalist güçlerin bölgede suni bir kan davası yarattığını ve bunun üzerinden Ermenileri kışkırttığını belirten Doç. Dr. Alpar, “Zaten biliyoruz ki uluslararası güçlerin emperyalist güçlerin özellikle bir bölgeye müdahale için uyguladıkları usul hiç değişmedi. Önce insanları parçala, birbirine düşür araya bir kan davası sok, Yunanlılarda da aynısı olmuştur. Daha sonra bu sorunları kullanarak bölgeye müdahale. Öbür türlü eğer böyle bir şey olmasa nasıl bölgeye müdahale edecekler? Kandan, gözyaşından ve insanlar arasındaki anlaşmazlıklardan beslenen bir sistemden bahsediyoruz.” dedi.
AZERBAYCAN ORDUSU ASKERİ HEDEFLERİ ELE GEÇİRENE KADAR İLERLEMELİ
Doç. Dr. Alpar, Azerbaycan’ın büyük bir haksızlığa uğradığını ve dışarıdan müdahale olmazsa kendi topraklarını alabilecek güce sahip olduğunu vurguladı.
“Uluslararası hukuka göre size bir saldırı olmuşsa buna karşılık vermişseniz bu hukuka uygundur.” diyen Doç. Dr. Alpar sözlerine şöyle devam etti: “Üstelik size ait olan bir mülkten size bir saldırı olmuş. Dolayısıyla Azerbaycan, uluslararası hukuka göre tamamen haklıdır. Kendi topraklarını alma hakkı da vardır bunu da herhangi bir kimse herhangi bir ülke herhangi bir şey diyemez. Art niyet gösterileri bölgede huzur ve güveni bozar, daha büyük sorunlara yol açar. Bence Azerbaycan'a ait toprakları Ermenistan tamamen Azerbaycan’a teslim etmelidir. Azerbaycan ordusu da bu askeri hedefleri ele geçirene kadar ilerlemesine devam etmelidir. Buna da gücünün olduğunu düşünüyorum. Zaten dışarıdan asker getiriyor Ermenistan'ın öyle direnecek bir şeyi yok.”
TÜRK SİHA’LARI,SAHADAKİ GÜÇ DENGESİ VE DAHASI ÖZEL ROPÖRTAJDA
Doç. Dr. Alpar, Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’a Ermenistan’ın terör bağlantılarından, sahadaki askeri güç dengesine, Türk SİHA’larının cephedeki etkisinden arka planda Türkiye’yi kuşatma ve dünyaya açılan kapılarını kapatma, enerji koridoru ve merkezi olma rolünü sekteye uğratmaya kadar tüm stratejik konu başlıklarına ilişkin detaylı analizler yaptı.
Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı, Emekli Tümgeneral, Doç. Dr. Güray Alpar’ın, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının görünen ve perde arkasındaki tüm yönlerine ilişkin değerlendirmelerini Gökhan Gökyıldırım’ın özel röportajında izleyebilirsiniz.
