Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide" programıyla gençlerle buluştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya'nın NATO'ya üyelik sürecine ilişkin, "Biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım." dedi.
Zeliha Demirci
|
29 Ocak 2023, Pazar - 21:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide" programıyla gençlerle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik'in Vezirhan beldesinde düzenlenen "Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide" programında gençlerle bir araya geldi.

Programın sunuculuğunu yapan Pelin Çift'in, Türkiye Yüzyılı için en büyük hayalini sorduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben tabii burada şablonu söyleyeyim; Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak. Bununla tabii biz bir şeyi yakalıyoruz. Öyle bir mekandayız ki Ertuğrul Gazi buradan bize ön açtı ve ardından Osman Gazi, Fatih... Bütün hepsi kademe kademe bu açılan yoldan yürüdüler ve 600 yıl dünyaya ders verdiler. Dediler ki 'Dünyayı şekillendirme bize ait.' Bizim ecdadımız eğer karadan kadırgaları yürüttüyse, bu durup dururken olmadı. Bu bir azmin, bir imanın gereğiydi ve bunlar yapıldı." yanıtını verdi.

Onların ardından giden kendilerinin de Boğaz'ın altından Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Onlarla da kalmadık. Gerek Demirel gerek rahmetli Özal köprüleri yaptılar, birinci-ikinci köprü. Ardından onlar da bizim için bir iz sürümdü. Ne yaptık biz de? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim kampanyası döneminde CHP'nin çadırına selam vermek için gittiğinden bahsederek, oradakilerle arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: Tam da çadırın kurulu olduğu yerden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü görüyorsun. Bizim Huber'in orada. Ne deseler bana beğenirsiniz? 'Bu köprüyü yaptınız güzel de peki bunun adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?' Yavuz Sultan Selim, bizim için bir tarih. O bir tarih yazdı ve öyle bir tarih ki onun atının üzerinde yürüdüğü çamur için kaftanına oradan sıçrayacak çamuru kendisi için bir şeref layihası gördü. Böyle baktı. Onların bıraktığı izler bizim için bir şereftir. Dolayısıyla onların anılması gerekir. Bu sizi niye rahatsız ediyor? 'Kusura bakmayın. Biz bu ismi unutturmayacağız. Sizin derdinizin de ne olduğunu biz biliyoruz.' dedim. 'Neden oraya bu ismin verilmesinden rahatsız olduğunuzu da biliyoruz. Rahatsız olsanız da olmasanız da biz Yavuz'u unutturmayacağız.' Bak, dedim 'Biz Osman Gazi'yi de unutturmayacağız.' Hani İstanbul-İzmir arasına Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, oraya da onun adını verdik ya, o da bunları rahatsız ediyor. Bunlarla da asla kalmayacağız. Ve dedim, 'Siz Genel Başkanınıza söyleyin de İstanbul-İzmir arası 7,5 saatti. Şimdi bu 7,5 saatlik yolu biz 3 saate indirdik.' 3,5 saat İstanbul'dan çıkıyorsun, yollar muhteşem, varıyorsun."

Bunlarla da kalmayacaklarının altını çizen Erdoğan, "Çok daha ilginç; biz dağları dele dele aynen nasıl Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna bu şekilde gidiyorsak, bunun dışında daha birçok yerler, şurada Bilecik'e gelirken bile dağlar nasıl delinmiş. Nasıl tünellerden geçtik, gördünüz. Bu tüneller olmasaydı nerelerden dolaşacaktık? Dağlardan. Ama biz aşığız, biz dertliyiz. Onun için de bu tünelleri açarak hamdolsun buralara geldik. Hala da devam ediyoruz, hala da devam edeceğiz. Bu konuda bizimle zaten yarışmaları da mümkün değil." diye konuştu.

İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra gençlerin sorularını yanıtladı. Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Emrah Otay'ın, İsveç Kralı Demirbaş Karl'ın 5 yıl Osmanlı Devleti'ne sığındığını, Osmanlı Devleti'nin de kendisini en iyi şekilde ağırlayarak misafirperverliğini gösterdiğini anımsatması ve "Siz de yaptığı yardımlardan dolayı İsveç'in Osmanlı'ya gönderdiği teşekkür mektubunu İsveç Başbakanı'na hediye ederek, 'Tarih ibret alınırsa tekerrür etmez' demiştiniz. Ancak Cumhurbaşkanım bunlar sanırım çok ibret almamışlar. İsveç Başbakanı sizin söylediklerinizi pek anlamamış gibi duruyor. Neler söylemek istersiniz?" demesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "İşte, orada tabii bir eksik var. İsveç Başbakanı Osmanlıcayı bilmiyor, Türkçeyi hiç bilmiyor. Biz tabii kendisine bunları bu şekilde anlattık. Dedik ki 'Bak, eğer siz illa NATO diyorsanız, NATO'ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. Eğer bu teröristleri bize iade etmezseniz, 120 kişilik bir liste verdik, kusura bakmayın.' Tabii bunlar o gün bugün bizimle kendilerine göre 'Yok anayasa değişikliği yaptık, yok şunu yaptık, yok bunu yaptık.' kendilerine göre dalga geçiyorlar. Bunlar Türkiye'yi tanıyamadılar. Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil. Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim; biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım."

Erdoğan, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına ilişkin de şöyle konuştu: "Ziyarete geldiklerinde de doğrusu ben Başbakanı olumlu bir insan olarak gördüm ama maalesef yani Kitabullah'ı, Kur'an-ı Kerim'imizi affedersin yakacaklar, etrafında da kimler var? Korumalar var, polisler var. Ya benim ecdadım Osmanlı; İncil, Tevrat, böyle bir şeyi yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Yani şu anda Türkiye olarak, onlar böyle yaptı diye biz karşıtını mı yapalım? Hayır, biz yapmayız. Bizim aldığımız terbiye bu değil. Farklıyız biz. Onlar Kur'an'ımızı yakmak suretiyle İslam'ı mı bitirdiler? Kitabullah'ın koruyucusu Rabb'imizdir. Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler. Aynı şeyi Danimarka yaptı. O da aynı, değişen bir şey yok. Ama biz dik duracağız, sağlam duracağız ve Kitabımıza, aynen nasıl ki Peygamber Efendimiz, 'Onun koruyucusu Allah'tır.' buyurdu, biz de şu anda biliyoruz ki koruyucusu Allah'tır. Elimizden geleni her zaman yapacağız."

Gençlere seslenerek, dünyada milyonlarca hafız olduğunu unutmamalarını söyleyen Erdoğan, "Niye? Kur'an-ı Kerim'in işte bunlar koruyucularıdır. Bu, Allah'ın izniyle kıyamete dek bu şekilde de devam edecek. Bunlar cahil, sapık. Zannediyorlar ki 'Biz Kur'an-ı Kerim'i yaktık, iş bitti.' Bitmez. Kur'an-ı Kerim bizim hafızalarımızda kayıtlı. Buralarda kayıtlı. Bizim imanımızı çok daha güçlü hale getirecek." ifadelerini kullandı.

(AA)

http://www.ankaramasasi.com/haber/2064769/cumhurbaskani-erdogan-kokumuz-mazide-gozumuz-atide-programiyla-genclerle-bulustu
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.