Kobani’yi bahane ederek 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen eylemlere dair eski HDP (Halkların Demokrasi Partisi) eş genel başkanlarının da aralarında olduğu 36 sanıklı davada esas hakkında mütalaa açıklandı.
Kobani davasında eski Halkların Demokrasi Partisi (HDP) eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın aralarında olduğu 36 sanığın en az bir defa olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.
Kobani olayları
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu'nun 6 Ekim 2014 tarihli açıklamasından sonra terör örgütü YPG/PKK destekçileri tarafından Aynularab bahanesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurularak yollar kesildi. Şiddet olaylarında kamu binalarına, araçlara, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve araçlarına uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla zarar verildi. Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti, 2 polis şehit düştü, 435 sivil, 326 güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 761 kişi yaralandı.
Olaylar sırasında 37 "nitelikli adam öldürme", 29 "adam öldürmeye teşebbüs", 3 bin 777 "mala zarar verme", 25 "alıkoyma", 395 "hırsızlık", 15 "yağma", 308 "iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal", 13 "Türk bayrağını yakma, 7 "Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet" suçu işlendi. Aynı dönemde terör örgütü destekçileri birçok ev, iş yeri, okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasına da zarar verdi.
Olaylar nedeniyle devlete maliyeti 300 milyon liradan fazla olan şiddet eylemlerinin, can ve mal kaybının yanı sıra sosyal hayata, turizme ve ekonomiye de ciddi zararları oldu. Olaylarda zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlandı. Ancak bu şiddet eylemleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tesis edilen huzur ve güven ortamına da zarar verdi.
Yasin Börü vahşice katledildi
Kurban Bayramı'nda Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine et dağıtmak isteyen Yasin Börü ve üç arkadaşı, bir grup tarafından silah, taş, sopa ve kesici aletlerle saldırıya uğradılar. Sığındıkları binanın üçüncü katında linç edilen gençlerin cesetleri işkence edilerek yakıldı ve aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Ahmet Dakak'ın başı taşla ezilirken, 16 yaşındaki Yasin Börü'nün üzerinden arabayla geçildi. Olaydan yaralı kurtulan Yusuf Er, arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozuldu ve Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü. Bu acımasız saldırıda, Yasin Börü ve arkadaşları da dahil olmak üzere toplam 35 kişi hayatını kaybetti. Bu olay, Türkiye'deki Kürt sorununu daha da ağırlaştırdı ve toplumsal huzursuzluğa neden oldu.
