Vladimir Ilyich Lenin (1870-1924), komünizmin gelişmesinde ve Sovyetler Birliği'nin kuruluşunda kilit rol oynayan önde gelen bir siyasi lider, devrimci ve teorisyendi. 22 Nisan 1870'te Rusya'nın Simbirsk (şimdiki Ulyanovsk) şehrinde doğdu.
Lenin, devrimci harekete erken katıldı ve Karl Marx ve Friedrich Engels'in eserlerinden etkilendi. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (RSDLP) önde gelen isimlerinden biriydi ve sosyalist bir toplum yaratmak için devrimci bir yaklaşımı savundu.
1917'de I. Dünya Savaşı ve Rus Devrimi'nin altüst oluşu sırasında Lenin, Bolşevik Parti'ye (RSDLP'nin bir fraksiyonu) Geçici Hükümeti devirme ve Rusya'da sosyalist bir hükümet kurma konusunda önderlik etti. Bolşeviklerin sloganı "Barış, Toprak ve Ekmek" idi ve halkın savaşın sona ermesi, toprakların yeniden dağıtılması ve gıda güvenliği konusundaki isteklerini yansıtıyordu.
Devrimin ardından Lenin, yeni Rus hükümetinin lideri oldu. Sanayilerin ve toprağın kamulaştırılması, servetin yeniden dağıtılması ve Brest-Litovsk Antlaşması aracılığıyla Rusya'nın I. Dünya Savaşı'ndan çekilmesi de dahil olmak üzere bir dizi reform gerçekleştirdi.
Lenin'in en önemli başarılarından biri, Sovyet devletinin kurulmasıydı. Aralık 1922'de Rusya'nın adı Sovyetler Birliği olarak değiştirildi ve Lenin, Sovyet hükümeti olarak bilinen hükümetin başına geçti. Siyasi sistem, iktidar partisi olarak Komünist Parti ile Marksist-Leninist ideolojinin ilkelerine dayanıyordu.
Lenin'in Sovyetler Birliği lideri olarak görev süresine hem başarılar hem de zorluklar damgasını vurdu. Ülke önemli sosyal ve ekonomik değişimler geçirdi, ancak aynı zamanda iç muhalefet ve Rus İç Savaşı ve dış müdahale gibi dış tehditlerle karşı karşıya kaldı.
Lenin'in sağlığı bozuldu ve 1920'lerin başında birden çok felç geçirdi. 21 Ocak 1924'te 53 yaşında vefat etti. Ölümünden sonra cesedi mumyalandı ve bugüne kadar kaldığı Moskova'nın Kızıl Meydan'ında sergilendi.
Lenin'in fikirleri ve mirası, sosyalist ve komünist ideolojiler alanında tartışılmaya ve etkili olmaya devam ediyor ve onun Rusya ve dünya tarihinin gidişatını şekillendirmedeki rolü küçümsenemez.
Vladimir Lenin'in düşünceleri ve eserleri, Marksist-Leninist ideolojinin temelini oluşturur. İşte Lenin'in önemli eserlerinden bazıları:
1. "Devlet ve Devrim" (The State and Revolution): Bu eser, devletin sınıf mücadelesinin bir ürünü olduğunu, proletaryanın devrimci diktatörlüğünü ve sosyalist devletin nihai hedefini tartışır.
2. "Proleter Devrimin İki Taktiği" (Two Tactics of Social Democracy in the Democratic Revolution): Bu kitap, 1905 Rus Devrimi'ne yanıt olarak Lenin'in taktiklerini ve sosyalistlerin devrimci rolünü açıklar.
3. "Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek Aşaması" (Imperialism, the Highest Stage of Capitalism): Lenin, bu eserinde emperyalizmin kapitalizmin bir aşaması olduğunu ve dünya çapında ekonomik ve politik egemenliğin kapitalistlerin elinde toplandığını savunur.
4. "Ne Yapmalı?" (What Is to Be Done?): Lenin'in 1902'de yazdığı bu eser, parti örgütlenmesi ve liderliğinin önemini vurgular. Parti içinde disiplinli bir merkeziyetçilik savunur.
5. "Rusya'da Köylülük Sorunu ve Proleter Devrim" (The Agrarian Question and the 'Critics of Marx'): Lenin, bu eserinde Marks'ın köylülük sorunu hakkındaki düşüncelerini ele alır ve Rusya'daki toprak reformu ve proleter devrimin ilişkisini inceler.
6. "Rus Devrimi" (The Russian Revolution): Bu kitap, Lenin'in 1917'deki Şubat ve Ekim Devrimleri hakkındaki deneyimlerini ve yorumlarını içerir.
7. "Sosyalizmin Yapılabilirliği Üzerine" (On the Feasibility of Socialism): Lenin, sosyalizmin inşasının zorlukları ve sosyalizmin yapılabilirliği konusunda tartışmaları ele alır.
Bu, Lenin'in önemli eserlerinden sadece birkaçıdır. Onun düşünceleri, tarihsel bağlam içinde değerlendirildiğinde, modern sosyalist hareket üzerinde hala büyük etkiye sahiptir. Ancak, eserlerinin yorumlanması ve uygulanması farklı Marksist gruplar ve düşünürler arasında farklılıklar gösterebilir.
