Türk Beşleri, özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde eserleriyle büyük başarılar elde etmiş olan beş Klasik Batı Müziği bestecisini bir araya getiren uluslararası bir terimdir. Bu beş sanatçı, Türk müziğinin gelişiminde önemli bir rol oynamış ve Türk kültürünü uluslararası alanda temsil etmiştir.
İşte bu önemli besteciler:
Ahmet Adnan Saygun
Ahmet Adnan Saygun, İzmirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve müziğe yetenekli bir şekilde başladı. Devlet tarafından Paris'e eğitim için gönderildi ve müziğe olan ilgisi burada daha da gelişti. Bela Bartok ile birlikte halk müziğini derleyerek Türk müziğine önemli katkılarda bulundu. En ünlü eserlerinden biri olan "Yunus Emre Oratoryosu," Paris'te seslendirildi ve büyük beğeni topladı.

Ulvi Cemal Erkin
Ulvi Cemal Erkin, müziğe olan yeteneğini İstanbullu bir ailede doğarak keşfetti. Paris'te eğitim aldıktan sonra Türkiye'ye dönerek piyano ve beste eğitmeni olarak görev yaptı. "Köçekçeler" gibi eserleriyle Türk müziğine önemli katkılarda bulundu.
Cemal Reşit Rey
Cemal Reşit Rey, yazar bir babanın oğlu olarak doğdu ve müziğe olan ilgisi genç yaşlarda fark edildi. Paris'te müzik eğitimi aldıktan sonra İstanbul'a dönüp konservatuvarda hocalık yapmaya başladı. Besteci, farklı dönemlerde Fransız besteleri, mistik müzik ve doğu-batı sentezi tarzında eserler verdi. Özellikle "Lüküs Hayat" ve "Enstantaneler" önemli çalışmalarından bazılarıdır.

Hasan Ferit Alnar
Hasan Ferit Alnar, geleneksel müzikle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Ailesi, onun kanun çalma yeteneğini fark ederek eğitim aldırmaya karar verdi. Daha sonra Viyana'ya eğitim için gönderilen Alnar, dünyanın ilk kanun konçertosunu yazarak Türk müziğine önemli bir katkı sağladı.
Necil Kazım Akses
Necil Kazım Akses, İstanbullu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul Erkek Lisesi'nde lise eğitimi alırken viyolonsel çalmaya başladı. Devlet tarafından Viyana'ya eğitim için gönderildi ve daha sonra piyano için minimalist tarzda eserler besteledi.

Türk Beşleri olarak bilinen bu besteciler, Türk müziğinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuş ve uluslararası müzik sahnesinde Türk kültürünü başarıyla temsil etmiştir. Her biri kendi döneminin ötesine geçen eserler bırakarak Türk müziğinin zengin mirasını oluşturmuştur.