Amerikalı mühendis Edward A. Murphy Jr. tarafından oluşturulan Murphy Kanunu'nda gerçeklik temel alınır.
Murphy Kanunu, "Ters gidebilecek her şey, ters gider." ilkesine dayanan bir dizi özdeyiştir.
Bu kanunlar, genellikle beklenmedik veya istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasıyla sonuçlanan olaylara dair gözlemlere dayanmaktadır.
Murphy Kanunu "Eğer bir işi halletmek için birden çok olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar doğuracaksa o zaman bu olasılık gerçekleşecektir." cümlesiyle tanımlanabilir.

Murphy Kanunu'nun temeli
- Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
- Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.
- Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
Murphy Kanunu, genellikle olumsuz bir bakış açısı olarak yorumlansa da, bazı durumlarda olumlu sonuçlara da yol açabilir. Örneğin, bir projede ters giden bir şey olduğunda, bu durum projenin daha iyi hale gelmesi için bir fırsat olarak görülebilir.
Murphy Kanunu, günlük yaşamda sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu kanunu göz önünde bulundurarak, beklenmedik durumlara hazırlıklı olmak ve olası riskleri azaltmak mümkündür.

Murphy Kanunu denilince akla ilk gelen örnekler
Murphy Kanunu'nun bazı yaygın örnekleri şunlardır:
- Sabah işe gitmek için acele ettiğinizde, trafik sıkışıklığı olur.
- Camları silmenizin ardından yağmur yağabilir.
- Bir sınava çok iyi hazırlandığınızda, sınav zor olur.
- En önemli toplantınız olduğunda, bilgisayarınız bozulur.
- Tatil için plan yaptığınız yerde hava kötü olur.
Murphy Kanunu, basit bir gözleme dayanmasına rağmen, günlük yaşamda önemli bir rol oynar. Bu kanunu göz önünde bulundurarak, beklenmedik durumlara hazırlıklı olmak ve olası riskleri azaltmak mümkündür.
