Devlet Memurları 3 gün üst üste mazeretsiz işe gelmedikleri takdirde ‘müstafi’ sayılıyor.
Özellikle sağlık raporu alanların bu raporları dikkatle takip etmesi gerekiyor.
Çünkü rapor kurum tarafından kabul edilip kayda alınmazsa telafisi zor sonuçlar doğabiliyor.
Nitekim kamuda hizmetli olarak görev yapan bir kişi raporunu işletmediği ve bunu takip etmediği için az kalsın memurluktan oluyordu.
Yani, hastalandıklarında sağlık raporu alan memurların, bu raporların izne çevrilip çevrilmediğini mutlaka öğrenmeleri şart.
Bir kamu kurumunda hizmetli olarak görev yapan M.S.’ye, rahatsızlanarak gittiği devlet hastanesinin kulak burun boğaz kliniğinden 20 gün rapor yazıldı.
Ancak M.S raporunun işleme girip girmediğini takip etmedi.
Kurum, müstafi sayılmanın şartlarının oluştuğunu belirtti
Kurum müdürü, 10 gün boyunca mazeretsiz işe gelmediği gerekçesiyle M.S. hakkında idari işlem başlattı.
657 sayılı Kanun'un 94. maddesi gereğince M.S görevden çekildiğine karar verilerek müstafi sayıldı.
Memurun göreve devam etmeme hususunda bir izninin ya da kurumunca kabul edilebilecek mazeretinin bulunmadığı da müstafi sayılmasına gerekçe olarak gösterildi.
Raporlu olmasına rağmen memurluktan çıkarılan hizmetli ise soluğu İdare Mahkemesi'nde aldı.
Davacının görevine izinsiz ve mazeretsiz olarak devam etmediğinin kabul edilebilmesi için idareye sunmuş olduğu istirahat raporunun hastalık iznine çevrilmediğinin ve görevine başlaması gerektiğinin usulüne uygun yapılacak olan tebligat ile yazılı olarak bildirilmesi gerektiğine dikkat çeken mahkeme, nu yüzden kurumun aldığı müstafi sayılmaya dönük kararı hukuka uygun bulmadı.
Valilik, istinaf müracaatında bulunsa da Bölge İdare Mahkemesi, mahkemenin kararını yerinde buldu.
Valilik bu kez kararı temyiz edince devreye Danıştay girdi.
Danıştay 12. Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza atarken kararda şu ifadelere yer verildi:
“10 gün süreyle kesintisiz ve mazeretsiz göreve gelmeme fiilinin gerçekleşmediği sonucuna varıldı”
