Birçok Batılı mobil uygulama gibi WhatsApp, İran, Kuzey Kore ve Suriye gibi ülkelerde yasaklanmış durumda. Son olarak, WhatsApp'ın yasaklı listesine geçen ay Çin de eklenmişti. Ancak bu yasaklar, kullanıcıların WhatsApp'ı gizlice kullanmasını engellemiyor.
Katar, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi diğer ülkeler ise uygulamadaki bazı özellikleri kısıtlıyorlar, örneğin sesli aramaları. Ancak WhatsApp, kayıtlı telefon numaraları sayesinde kullanıcıların gerçek konumunu görebiliyor.
WhatsApp CEO'su Cathcart'a göre, yasaklı ülkelerde bile milyonlarca insan hala WhatsApp'ı kullanıyor. Çin özelinde, Apple'ın Çinli iPhone kullanıcılarına WhatsApp'ı indirmelerini engellemesi, Cathcart tarafından "talihsiz" olarak nitelendirilse de, ülke hiçbir zaman bu uygulamanın ana pazarlarından biri olmamıştı.
Çin'de, Android kullanıcıları resmi uygulama mağazasına gitmeden de WhatsApp'ı indirebiliyorlar. VPN'lerin yükselişi ve WhatsApp'ın geçen Haziran ayında devreye aldığı Proxy (vekil sunucu) hizmeti, uygulamaya erişimin devam etmesini sağlıyor.
Çin, uçtan uca şifreleme özelliğine sahip WhatsApp, Signal ve Telegram gibi uygulamaları yasakladı. Ayrıca Meta'nın sahibi olduğu Instagram'la bağlantılı mikroblog uygulaması Threads'in kaldırılmasını talep etti.
Cathcart, Batılı teknoloji platformlarının liberal demokrasinin değerlerinin yayılmasında kilit rol oynadığını düşünüyordu ancak Batı'nın gücünün azaldığını kabul ediyor. Uçtan uca şifrelemenin önemi ve özelliği hakkında farkındalığın arttığını belirten Cathcart, gizliliğe önem veren insanların artık bu konuda daha bilinçli olduklarını söylüyor.
ABD'nin, TikTok gibi uygulamaları ulusal güvenlik nedeniyle yasaklama ihtimali, bu özgür iletişim savaşına yeni bir boyut kazandırıyor. Birleşik Krallık da dahil olmak üzere birçok hükümet, uçtan uca şifrelemeyi yasaklama ve polisin şüphelilerin mesajlarını okumasına izin verme yönündeki girişimlerini sürdürüyor. Cathcart, bu konuda tartışmanın bitmediğini ve insanların gizliliğe olan öneminin artarak devam ettiğini belirtiyor.
