Dijital platformlar milyarlarca insanı buluşturuyor.
Bu dev iletişim ağının eşitlikçi ve özgürlükçü temellerde yükselmesi gerekiyor.
Özellikle suçu teşvik etmemesi, suçluları cesaretlendirmemesi önem taşıyor.
Bu bağlamda, küresel tehdit olarak değerlendirilen terör ve ırkçılığın yeşerdiği alanlara dönüşmemesi için platform yönetimlerinin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor.
Nitekim, Avrupa'da aşırı sağ son dönemde yükseliyor.
Bu da ırkçı şiddeti besliyor.
Son olrak İngiltere'de çocukların öldürüldüğü olayda failin İngiliz kökenli olmasına rağmen Müslüman ve göçmenler hedef oldu.
Olaylar özellikle dijital mecralarda beslenerek hızla kontrolden çıkarken çok sayıda güvenlik görevlisi de yaralandı.
Almanya'da da ırkçı şiddet sürekli gündemden düşmüyor.
Hem etnik hem dini temelli saldırılarda can kayıpları yaşanma devam ediyor.
Bu mücadelede, ırkçı şiddet ve nefreti körükleyen dijital hesaplara hiç bir önlem alınmaması dikkat çekiyor.
Son olarak Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi buna dikkati çekti.
Son dönemde sosyal medyada, ırkçı şiddeti ve nefreti körükleyici paylaşımların artması üzerine, X sosyal medya platformundan paylaşımda bulunuldu.
BM İnsan Hakları Ofisi "Sosyal medyada ırkçı şiddeti ve nefreti kışkırtan içeriklerin artışı korkutucu ve kabul edilemez." İfadelerini kullandı.
Dijital platformların, ifade özgürlüğünü ihlal etmemesi gerektiğine işaret edilen açıklamada ancak BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri uyarınca hareket etmesinin önemi vurgulandı.