Cumhurbaşkanı Erdoğan Körfez'den dünyaya önemli mesajlar verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar'da yayımlanan "The Peninsula" gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye-Katar ilişkileri, Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve terörle mücadele politikası ile bölgesel gelişmeleri değerlendirdi.
Büşra Bayrak
|
08 Ekim 2020, Perşembe - 09:24
Cumhurbaşkanı Erdoğan Körfez'den dünyaya önemli mesajlar verdi

Türkiye ve Katar'ın köklü tarihi, kültürel ve beşeri münasebetlere sahip iki kardeş ülke olduğunu belirten Erdoğan, şimdiye kadar 50'nin üzerinde anlaşma imzaladıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar'da 500 Türk şirketi faaliyet gösterdiğini, sadece müteahhitlik firmalarınca üstlenilen projelerin toplam değerinin 18,5 milyar doları bulduğunu belirterek, “Türkiye ve Katar olarak kazan-kazan temelli iş birliğinin en güzel örneklerini sunduğumuza inanıyorum."

Erdoğan, özellikle 2022'de Katar'da düzenlenecek Dünya Kupası öncesinde ortak projelerle iş birliğini daha da derinleştireceklerini vurguladı.

"Katar'ın sergilediği dayanışmayı unutamayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Katar arasındaki askeri, güvenlik ve savunma sanayii alanındaki ortak projelerin, ikili münasebetlerin omurgasını oluşturduğuna dikkati çekerek, Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığının iki ülke arasındaki kardeşlik, dostluk, dayanışma ve samimiyetin timsali olduğunu vurguladı.

"Üssümüzle ilgili menfi propaganda yayanlar kesinlikle iyi niyetli değildir." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türk askerinin Körfez bölgesindeki mevcudiyetinden rahatsız olmamalı”

"Türkiye askeri varlığıyla sadece kardeş Katar'ın değil, bütün Körfez bölgesinin istikrarına ve barışına hizmet etmektedir. Kaos hesapları yapanlar dışında hiç kimse, Türkiye'nin ve Türk askerinin Körfez bölgesindeki mevcudiyetinden rahatsız olmamalıdır. Türkiye ve Türk milleti olarak 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Katar'ın ülkemizle sergilediği dayanışmayı asla unutamayız. Bizler de Katarlı kardeşlerimize yönelik haksız abluka ve yaptırımların boşa çıkarılması için her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz. Üç yıldır devam eden krizin bir an evvel çözülmesini temenni ediyoruz. Her türlü haksızlığa rağmen Katar'ın ablukadan, güçlenerek çıktığını görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyoruz."

"DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan tek ülkeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye politikasını değerlendirirken, “1 milyon insanın hayatını kaybettiği, 12 milyon insanın yerlerinden edildiği bir krize biz bigane kalamazdık.” Dedi.

Suriye kaynaklı saldırılarda yüzlerce vatandaşımızın şehit olduğunu, 3,7 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu uğurda şehitler veren tek ülke olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, DEAŞ ve PKK-YPG'nin işgali altında bulunan 8 bin 300 kilometrekarelik alanı terörden arındırılarak, bu toprakların gerçek sahiplerine teslim edildiğini belirtti.

"Kimsenin toprağında gözümüz yok"

Türkiye'nin ve Özgür Suriye Ordusu'nun çabaları sayesinde bir dönem terörle, zulümle, baskıyla anılan bölgelerin istikrara ve huzura kavuştuğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdiye kadar bu bölgelere 411 bin Suriyeli sığınmacı geri döndü. Türkiye, Suriye topraklarında asla kalıcı değildir. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Kriz kalıcı olarak çözüldüğünde, bizim de Suriye'deki varlığımız sona erecektir. Ancak bu aşamaya kadar, meşru müdafaa hakkımız ve Adana Mutabakatı çerçevesinde terörle ve ülkemize yönelik saldırılara karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Ne İdlib'in ne de geri kalan Suriye topraklarının ülkemizin güvenliğini tehdit eden bir boyut kazanmasına müsaade etmeyeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin ise Zaman zaman çeşitli meselelerde Amerika ile ayrı konumlarda yer alınsa da aradaki stratejik ortaklığın zedelenmemesine büyük önem verdiklerinin altını çizdi.

"(ABD)Ortak çıkarlarımıza odaklanıyoruz"

Son yıllarda 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin faili FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi ile Suriye'de PKK-YPG terör örgütünün desteklenmesi konusunda Amerikan yönetimi ile bazı sıkıntılar yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Sadece ABD de değil, bazı NATO müttefiklerinin de terör örgütü PKK/PYD/YPG ile iş birliğini sürdürmesinin ve FETÖ mensuplarını himaye etmesinin ittifak dayanışmasını zehirlediği ortadadır.” diyen Erdoğan, “Sayın Trump'ın göreve gelmesiyle ikili ilişkilerimizde müspet bir hava yakaladık. Hem bölgesel konularda hem de ticaretten yatırımlara kadar pek çok meselede tutumlarımız giderek daha fazla örtüşüyor. Ayrılıklardan ziyade ortak çıkarlarımıza odaklanıyoruz." İfadelerine yer verdi.

Türkiye'nin Libya politikasına yönelik bir soru üzerine, Erdoğan şunları söyledi:

“Libya'da meşruiyet kazanacak, darbeciler kaybedecektir.”

"Darbeci Hafter'in ise ne bir meşruiyeti ne de uluslararası tanınırlığı var. Lejyonerler ve yabancı milislerle Libya meşru hükümetine karşı kirli ve kanlı bir savaş yürütüyor. Bu zatın kendisi de zaten paralı askerdir. Gerek Moskova'daki gerekse Berlin Konferansı'ndaki uzlaşmaz tavrıyla ateşkes ve çözüm gibi niyetinin olmadığını tüm dünyaya göstermiştir. Libya'da meşruiyet kazanacak, darbeciler kaybedecektir. Gelinen noktada, Türkiye'nin girişimleriyle sahada sağlanan sükunet sayesinde ortaya bir fırsat çıktı. Hem Libya hem de bölge barışını ve istikrarını koruyacak bu fırsatın heba edilmemesi gerekiyor."

"(Ege ve Akdeniz)Türkiye'nin asla geri adım atmayacağı meseleler"

Doğu Akdeniz'de meydana gelen gelişmeler ve Türkiye'nin "Mavi Vatan" yaklaşımı konularında da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Yunanistan olmak üzere Türkiye'nin varlığından rahatsız devletlerin tek taraflı adımlarla gerginlik çıkarıcı tutum içerisine girdiklerine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sömürgeciliğiyle ünlü Fransa'nın Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve şimdi de Ermenistan'ı kışkırtan tavrının altında Türkiye'nin bölgede etkin rol alması bulunuyor. Ege ve Akdeniz meselesi Türkiye'nin asla geri adım atmayacağı bir meseledir. Türkiye'nin ve KKTC'nin yok sayıldığı, kıyılarına hapsedildiği hiçbir çözümü kabul etmediğimizi tüm platformlarda yüksek sesle dile getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Hak ve menfaatlerimizi her zaman ve her şartta korumaya, savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Doğu Akdeniz'deki kararlılığımızı görenler ve ülkemize içi boş tehditlerle, şantajlarla geri adım attıramayacağını anlayanlar nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı. Oysa biz en başından beri diplomasi kanallarını açık tuttuk.” şeklinde konuştu.

"Yaşadığı sıkışmışlığın ve çaresizliğin ispatı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarını kurtarmak için verdiği mücadeleye ilişkin sorusunu şöyle cevapladı:

"Azerbaycan da bunun üzerine işgal altındaki topraklarını kurtarmak için harekete geçti ve şimdi Ermenistan'ın haydutlukla elde tuttuğu bölgeleri bir bir geri alıyor. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da 'tek millet, iki devlet' düsturu içinde haklı davasında Azerbaycan'ın, devletinin, halkının yanındadır. Azerbaycanlı kardeşlerimize desteğimizi bütün imkanlarımızla sürdüreceğiz. Bu bölgesel sorunun çözümü için sözde inisiyatif aldığını öne süren devletler, uluslararası yapılar ne yazık ki bugüne kadar sorunu çözümsüzlüğe mahkum ettiler. Bu devletlerin ve kurumların tutumu Ermenistan'ın şımarmasına, yeni işgal faaliyetlerine girişmesine neden oldu."

Ermenistan’ın Türk milletine karşı her fırsatta saldırgan ve düşman tutum sergilemekten geri kalmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ermenistan'ın son işgal teşebbüsünde aldığı ağır hezimetin ardından türlü tezviratlarla Türkiye'yi de çatışmanın içinde gösterme gayretine girmesi, yaşadığı sıkışmışlığın ve çaresizliğin ispatı olmuştur. Ermenistan'ın bu tavrı bile bölgede geniş çaplı bir çatışma alanı yaratmak istediğinin göstergesidir." dedi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/231413/cumhurbaskani-erdogan-korfezden-dunyaya-onemli-mesajlar-verdi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.