AK Parti'den Macron'a bir tepki daha

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İslam'ı hedef alan açıklamalarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un tavırlarına tepki gösterirken "Yapılan ırkçılıktır" dedi.
Ankara Masası
|
27 Ekim 2020, Salı - 18:17
AK Parti'den Macron'a bir tepki daha
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, İslam karşıtı tavırları nedeniyle tepkiler yükselmeye devam ediyor.

AK Parti Sözcücü Ömer Çelik, Macron'un sözlerinin DAEŞ gibi terör örgütlerine mühimmat sağlayacağını söylerken "
'Fransa İslamı'ndan söz etmesi büyük bir basiretsizliktir" dedi.


"Bu cümlelerin hiçbirisi doğru değil"  

Çelik, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı;

Gerilimi tırmandırma politikası izliyor her seferinde Macron. Macron zaman zaman konuşmalarında "Ben Sn. Erdoğan'ı uyardım" gibisinden cümleler kuruyor. Bu cümlelerin hiçbirisi doğru değil. Macron Sn. Cumhurbaşkanımıza hiçbir zaman o cümleleri kurmamıştır, kuramaz. Cumhurbaşkanımızı kapalı veya açık bir ortamda uyaramaz. Macron'un Libya'daki politikası çöktükten sonra Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanımızı hedef alan bir tutum içerisine giriyor.  O sözler gerçek olmadığı gibi şu anda uyguladığı dış politika da gerçekçi değil, başarılı olması söz konusu değil. Akdeniz'e gemi, uçak göndererek gövde gösterisi yapmaya çalışıyor ama hiçbir sonucu yok. Libya'da uyguladığı yanlış politikaların neticesi yine toplu mezarlar oldu. Bununla yüzleşmesi gerekirken Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye'yi hedef almaya çalışıyor.


"DAEŞ gibi örgütlerin işine yarar"

'Fransa İslamı'ndan bahsediyor. Kendi kafasına göre dinleri, insanları bir mühendislik faaliyetinden geçirmeye çalışıyor.  İslam düşmanlığını, antisemitizmi kışkırtan sözlerdir bunlar. DAEŞ gibi örgütlere ideolojik mühimmat sağlar Macron'un bu sözleri. Avrupa'daki demokratik değerleri de incitir. Laik devret kavramı çok merkezi vurguya sahip bir kavramdır. Bu kavrama bu kadar referans verilen bir ülkede 'Fransa İslamı'ndan söz etmesi büyük bir basiretsizliktir. Avrupa'daki Müslümanları taciz etmek, camilere saldırmak sadece ve sadece oradaki ırkçıların işine, Avrupa'daki demokrasiyi yok etmek isteyen faşistlerin, DAEŞ gibi örgütlerin işine yarar. Avrupalı Müslümanlar, Avrupa demokratik toplumlarının ayrılmaz bir parçasıdır

"Türkiye Cumhuriyeti bir müzakere devletidir"


Şu anda Oruç Reis 25 Ekim -4 Kasım sismik araştırma icra edeceği bir bölge söz konusu. Burası Yunanistan'a 440, ülkemize ise 130 km uzaklıktadır. Uluslararası hukukun işaret ettiği gibi Türkiye hukuki temelde haklarını savunmaktadır. Yunanistan ise maksimalist tezlerin peşinden koşmaktadır. Müzakereler söz konusu oluyor zaman zaman. Sahada fiili bir durum yaratmak gibi bir tutumdan söz ederse Yunanistan, müzakere kapımız her zaman açıktır. Türkiye Cumhuriyeti bir müzakere devletidir. Ama sahada fiili bir durum ortaya koydukları zaman cevabı verilir. Esas olan ilke Atatürk'ün ifade ettiği gibi 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesidir. Türkiye ile meselelerini müzakere yoluyla çözmek isteyenler için Türk diplomatları dünyanın en yüksek müzakere deneyimine sahiptirler. Her zaman kazan-kazan formülüyle birlikte Türkiye'nin diplomasi ekolünün bölgesel ve küresel barıştan yana çok ciddi sonuçlar üretebildiği görülmektedir. Müzakereyi bir istismar aracı olarak kullananlar varsa TC'nin buradaki kararlılığı esastır.

"Bunu kimin bozacağı görülecek"  

Yunanistan Girit Adası'nın kuzeyine doğru birtakım çalışmalar yapacağını söyleyerek Libya'nın haklarını da ihlal etmiş oluyor. Türkiye baştan beri Libya'daki krizin askeri çözüm yerine BMGK kararları doğrultusunda Libyalılar arasında yürütülecek bir süreçten geçtiğini ifade etti. Fransa'nın darbeci Hafter'e nasıl destek verdiğini biliyoruz. Libyalılar'ın sahipleneceği bir çözümün ortaya çıkması konusunda herkesin hassas olması gerekiyor. 5+5 komisyon toplantıları sonucu Cenevre'de 23 Ekim'de bir ateşkes imzalandı. Bunu kimin bozacağı görülecek. Libya'nın toprak bütünlüğü ve Libyalılar'ın sahipleneceği bir çözüm konusundaki hassasiyetimizi sürdürüyoruz.

S-400 tartışmaları

NATO Türkiye'nin bu ihtiyacı söz konusu olduğunda Türkiye'nin yardımına etkili şekilde koşamamıştır. S-400 tedariki bir tercih olarak değil, Türkiye'nin güvenliğinin bir gereği, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulamaya çalışıyorlar. Türkiye NATO içerisinde çok önemli bir güçtür. S-400 kullanımı Türkiye'nin NATO üyeliğiyle çelişen bir durum değildir. Müttefiklerimizin herhangi bir şekilde tehdit veya taciz diliyle kullanılması şimdiye kadar olan kazanımlara uygun bir tablo ortaya çıkarmıyor.


Kılıçdaroğlu'nun sözlerine tepki

Bir siyasetçiye, hanımefendinin üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor. Yakışıksız bir tavır. Maalesef en temel değerlere riayet etmeyen bir tutum içerisine girebiliyor. Hanımefendiyle ilgili kurduğu cümleler son derece yakışıksızdır. Siyasetçinin muhatabı siyasetçidir. Şiddetle kınıyoruz. Sözel şiddetin kadına şiddetin önemli bir parçası olduğunu ifade ediyoruz. Aileler, kadınlar üzerinden siyaset yapma tarzı doğrudan şiddettir, saygısızcadır ve kınanması gerekiyor. Hanımefendiyi diline alarak bu şekilde bir örnek ortaya koyması son derece yakışıksızdır. Allahtan kimse bu siyasetçiyi örnek almıyor. Örnek alıp siyasetlerini aileler, eşler üzerinden yapmaya çalışsa ne kadar çirkin bir siyaset ortaya çıkar. Libya'yla ilgili, Suriye'yle ilgili politikamız konusunda Sn. Kılıçdaroğlu'nun hükümetimize karşı kullandığı tezlerin bir kısmı Fransa'nın tezleriyle aynıydı. Fransız siyasi tezlerini kullanmaktan vazgeçerek boykota katılabilir. Bir siyasetçinin dil haznesi bu kadar zayıf olabilir mi? Bir derdi varsa bunu saygısızlık yapmayacak birtakım cümlelerle ortaya koyabilir. Ama tutup doğrudan hakaret ediyor. Yanlış bulduğu bir şey varsa tabii ki eleştirebilir ama doğrudan hakaret diline kaçıyor. İstanbul Valisi son derece deneyimli, birikimli ve iyi bir kamu idarecisi arkadaşımızdır.




http://www.ankaramasasi.com/haber/291645/ak-partiden-macrona-bir-tepki-daha
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.