Merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırlarında yer alan, 3 bin metrekarelik sergi salonları dahil 12 bin 750 metrekare kapalı alandan oluşan Troya Müzesini, haziran, temmuz, ağustos, eylül ve ekimi kapsayan 5 aylık dönemde 31 bin 718 ziyaretçiyi ağırladı.
Geçen yıl aynı dönemde ise müzeyi 59 bin 294 kişi ziyaret etti.
Ocak'ta ziyaretçi sayısı yüzde 100 arttı
Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, bu yılın ocak ayında, 2019'un ocak ayına göre yüzde 100'lük bir artış olduğunu ifade etti.
Şubat ayında da bu artışın sürdüğünü ancak pandemi şartları sebebiyle 18 Mart'tan 1 Haziran'a kadar da kapalı kaldıklarını hatırlatan Gölcük, vatandaşın haklı olarak temkinli davrandığını ve gerileme yaşandığını kaydetti.
Troya Müzesi Temmuz'da yeniden yükselişe geçti
Gölcük, "Fakat temmuz, ağustos ve eylülde ise örneklerle açıklayayım, mesela Apollon Smintheus Ören Yeri, eylül ayında bir önceki yılın eylül ayına göre yüzde 50 artış göstermiş. Troya Müzesi'nde yaklaşık yüzde 30'luk bir artış olmuş. Assos, ağustos ayında Türkiye'de en çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri arasında 9'uncu sıraya yükselmiş." dedi.
Troya Müzesini sanalda 1 milyon kişi gezdi
Gölcük, pandemi öncesinde bir sanal müzeleri olmadığını ifade ederek, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Türkiye'de pandemi görüldükten 10 gün sonra Troya Sanal Müzesini açtı. Açıldıktan çok kısa süre sonra 500 bin kişilik bir ziyaret yakaladı ve şimdilerde ise 1 milyona yaklaşan ziyaretçi oranı var. Yani fiziksel ve bunun yanı sıra da sanal ziyaretleri, sosyal medya ziyaretleri düşünüldüğünde toplamda alanımıza, kültüre, ören yerine, müzelerine olan ilginin pandemi öncesinin çok çok üzerinde olduğunu söylemek çok kolay." şeklinde konuştu.
Troya Müzesinin sosyal medya takipçisi 3 kat arttı
Pandemi döneminde Troya Müzesinin sosyal medya takipçi oranının tam 3 kat arttığını vurgulayan Gölcük, sözlerini şöyle tamamladı:
"Pandemi öncesinde bizi izleyen ana kitle 44 yaş üstüyken pandemiyle beraber sosyal medya girişimlerimizle beraber bizi izleyen ana kitlenin yaş grubu şu anda 24-34. Yani gençler pandemi döneminde ortaya çıkan iletişim biçiminden daha fazla faydalandı ve kültür alanına, kültür sektörüne, müzelere, ören yerlerine çok daha fazla ilgi gösterdi diyebiliriz. Yani bir açıdan da bir fırsat yarattı."
