Emre Topoğlu: En iyi kariyer planı iyi insan olmaktır

Dr. Emre Topoğlu, bakanlıklarının isminin içinde 'gençlik' ifadesinin geçmesinin Türkiye'nin gençlere verdiği önemi ortaya koyduğunu belirtirken, soruları olan gençlerin kendilerine ulaşmasını istedi. Topoğlu, bakanlığın faaliyetlerini tek tek anlattı.
Ankara Masası
|
28 Kasım 2020, Cumartesi - 21:45
Emre Topoğlu: En iyi kariyer planı iyi insan olmaktır

Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Emre Topoğlu, Ankara Masası özel yayında bakanlığın faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Bakanlığın gençlere ulaşmak için merkezler açtığını ifade eden Topoğlu  “Yani şöyle söyleyeyim; gençlik merkezleri bizim için tabii çok hayati öneme sahip yerler. Şuan Türkiye'nin 81 ilinde sayıları 351’i bulan gençlik merkezlerimiz var. Bunlar hem il merkezlerinde hem de bir çok ilçe merkezinde faaliyet gösteriyor. Ve yine biz gençlerin olduğu her yerde olmalıyız mantığıyla aslında genç ofisler açmaya başladık. Bunlarda birçoğu şu an 100 aşkın sayıda. Birçoğu üniversitelerin kampüslerinde. Yine mahallelerde genç ofislerle hizmet etmeye çalışıyoruz gençlerimize.” Diye konuştu.

Bakanlıkların başında ‘gençlik’ ifadesinin geçmesinin ise, Türkiye’nin gençlere ne kadar önem verdiğinin göstergesidir dedi.

“Her alanda onlara katkı sunmak istiyoruz”

Gençlik merkezleri gençlerin ihtiyaç duyabileceği her alanda onlara katkı sağlamak amacıyla kurulduğunu ifade eden Topoğlu sözlerine şöyle devam etti;

Spordan, kültüre, sanata, kişisel gelişime, teknolojiye, inovasyona kadar çok farklı alanlarda kendilerini geliştirebilecekleri mekanlar burada biz farklı atölyelerde uyguluyoruz.Farklı eğitimlerde söz konusu ama daha çok gençlerin kendi planladıkları, kendi tasarladıkları faaliyetlere önem veriyoruz. Bunların başında da işte kulüp faaliyetleri dediğimiz ama önemine binaen söylüyorum gönüllük faaliyetleri de çok önemli bir yer tutuyor.

“İki temel prensibimiz var”

Hz. Ali’nin sözünün en temel prensipleri olduğunu ifade eden Topoğlu “İnanıyorum ki vardır ama şu da bir gerçek bunuda söylemek lazım işte eskiden hani kuşak farkı denilen şey dede ile torun arasında falan söylenirdi ama bugün iki kardeş arasında bile kuşak farkından bahsedebiliyoruz.  Çünkü teknoloji çok hızlı ilerliyor. işte. Çevresel faktörler sürekli değişiyor ve o dili yakalamak hakikaten önemli. Ben bu konuda kendime düstur edindiğim bir sözü paylaşmak isterim. Hazreti Ali'nin çok güzel bir ifadesi var, diyor ki ‘Evlatlarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların zamanına göre yetiştirin’ diyor.  Burada aslında iki tane çok temel prensip var. Yani birtanesi görünen yüzü ile ifadenin ilk anlamı. ikincisi ise çok kıymetli bence, o zamanı yakalamak yani dili yakalamak. Aslında gençlerin dilini yakalayabilmek bence bu hepsinden kıymetli. Çünkü her şey bir kenara bence gençler kıymetli olduklarını, değerli olduklarını hissetmek istiyorlar. Temel öznesi bu diye düşünüyorum.  Yaşta tabii bunu çok etkileyen hususlardan bir tanesi. Zamanın gereklerine göre gençlerin beklentileri ve ihtiyaçları da değişiyor doğal olarak. Tabii bu çağ hakikaten çok hızlı tüketilen, hızlı bir sürece tanık oluyoruz. Hepimiz bu konuda da teknoloji bunun en önemli tetikleyicisi. Bizde açıkçası bunun gerisinde kalmamak adına farklı çalışmalar yapıyoruz.” Dedi.

Birçok vakıfla çalışmalar sürüyor

Topoğlu, gençlerin teknolojiye ulaşması ve kendilerini geliştirmesi için çeşitli vakıflarla çalıştıklarının altını çizerken “Şuan Türkiye’de 30 adet dene-yap Teknoloji atölyesi bizim gençlik merkezlerimiz bünyesinde faaliyet gösteriyor.  Şu an Sanayi Bakanlığı, TÜBITAK, T3 Vakıf ve bakanlığımızın ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma. Burada hakikaten üreten gençler oluşturmak adına onları bu alanda teşvik etmek, adına çalışmalar yapılmakta. Yine ‘kod adı 2023’ projemiz var. Bu yaklaşık 5 yılına doğru devam ediyor. Hani standart bildiğimiz saatli kodlama çalışmaları çok fazla ve yaygın ama bizimki böyle değil. Bizimki belli müfredata bağlı olarak yaklaşık 5 yıldır devam ediyor.” Şeklinde konuştu.

“Bizim önceliğimiz iyi insan yetiştirebilmek”

Bu çalışmaların temel amacının başta iyi insan yetiştirmek olduğuna değinen Topoğlu şöyle devam etti;

Biz aslında şunu amaçlıyoruz bu alan boş kalmamalı. Bu alanda da gençlerimiz kendisini yetiştirebilmesi. Çünkü teknoloji ve devamında belki sonuçta televizyon sektörü de işte dizi sektörü de bunlar da aslında teknolojinin birer parçası. Biz şuna inanıyoruz bu alanlarda muhakkak var olmamız lazım. Çünkü nasıl kendi hep hayalimizdir ya en başarılı işte doktorlar bizden çıksın, en başarılı mühendisler bizden çıksın. Bunlar çok söyleniyor ama bir tarafında da bence en iyi edebiyatçıların, en iyi yazarların en iyi senaristlerin, en iyi oyuncuların da bizden çıkması gerekiyor. Bizden derken bu biz kavramının da ötekileştirmek için söylemiyorum. Biz dediğimiz nedir? belki bunu da tartışmak lazım. Ben şöyle söylüyorum: bütün farklılıklarımıza rağmen biz ortak değerlerde buluşabilmemiz gereken bir milletiz. Zorunlu ortak değer dediğimizde vatan, millet, bayrak yani bunlar çok önemli kavramlar. O yüzden bütün farklılıkları bir kenara bırakıp ki bunlar zenginliktir ama bu ortak değerlerde buluşmak adına, sanatı da diğer öğeleri de teknolojiyi de kullanmak zorundayız. Aslında bütün amacımız ve gayemiz bu. Biz buralarda çok üst düzey çok başarılı, işte mühendisler falan yetiştirmek değil. Amacımız bunlar olursa ne ala, ama bizim önceliğimiz iyi insan yetiştirebilmek veya buna katkı sağlayabilmek yetiştirebilmek belki çok iddialı olabilir ama temel felsefemiz ve amacımız bu. Böyle ifade edebilirim.

“Topyekün mücadele edilmesi lazım”

Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Diyarbakır annelerine yönelik söylediği sözü paylaşmışlar, “Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak teröre katılan gençlerin sorumluluğunu hissediyor musunuz?” sorusuna Topoğlu “Ben çok net, çok samimi söylüyorum. Ne kadar şuan bizi izleyen dinleyenleri geçer bilmiyorum ama şunu söyleyeyim sonuçta ömür dediğimiz şey geçici.Görevlerimiz de geçici. Bir kere bunun net olduğunu ifade edeyim ve herhangi bir gerekçeyle adı ne olursa olsun dokunamadığımız, her bir gençten hepimiz mesulüz. Ben şunu söyleyeyim, şimdi Diyarbakır'daki annelerimizin yaptığı şey çok ulvi ve çok kutsal ama o kardeşlerimizin orada bulunmasından ben kendi mesul hissediyorum. Bunu çok açık söylüyorum.Ama bu işi tek başına bir kurumu, sivil toplum kuruluşunun ya da işte bir farklı bir topluluğun falan altından kalkabileceği ya da üstleneceği topyekün mücadele edilmesi lazım.” İfadelerini kullandı.

Seferberlikten kast ettiği şeyin vatan, millet sevgisini aşılamak olduğunu söyleyen Topoğlu “Burada bir seferberlik ilan etmek lazım ama bu seferberliği de ne olur yanlış anlamasınlar. Seferberlikten kastım işte günde 3 saat uyumak,on değil 30 kitap okumak bunlardan bahsetmiyorum.  Bunlar kişinin kendisiyle olan bir durumu yani az uyumak ister, daha çok kitap okumak ister kendisine katkısı. Benim söylemek istediğim şu seferberlikten, ne iş yapıyorsak en iyisini yapmamız lazım. Hepsi birbirine bağlı, bunların.Yani örnek vereyim çok spesifik bir örnek ama bir anne evladını sadece benim işte ciğerparem yavrum diye yetiştirmeyecek.Yanında diyecek ki bu vatanın bu ülkenin benim evladıma ihtiyacı olabilir,hassasiyetiyle yetiştirdiği gün ya da bir öğretmenin öğrencisine bu gözle baktığı gün yada sokağa temizleyen bir abimizin ya burası benim vatanımın toprağı ben bu hassasiyette temizlemedim dediği gün bence sorunlarımız asgariye inecek diye düşünüyorum oyüzden elbette mesulüz, bunun hesabını vereceğiz, onu söyleyeyim.” Şeklinde konuştu.

“Ulaşmanın bir yolunu bulmak zorundayız”

“Pandemi döneminde gençlere nasıl ulaşıyorsunuz?” sorusunu cevaplayan Topoğlu şunları ifade etti;

Pandemi süreci ile alakalı bir cümle ifade etmek istiyorum. O da şu, biz şunu öğrendik: nefes almanın bu sarılabilmenin dokuna bilmenin dahi ne kadar kıymetli olduğunu bu dönemde öğrenmiş olduk. Bence bu bir anlamda da bizim kendi iç dünyamıza bir tadil süreci. Yani bunu bu gözle bakmak lazım. Elbette etkilendi. Birçok faaliyetimiz muhakkak etkilendi ama sonuçta gençlere ulaşmanın bir yolunu bulmak zorundayız.

Bu noktada birincisi dijital mecraları daha etkin kullanmaya başladık. Bir süredir zaten yapıyorduk ama şuan çok daha aktif şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Bunun yanında gençlik merkezlerimiz hala açık aktif fakat bireysel kullanıma yönelik olarak açıyoruz. Bir de tabii milletimin yani okullarımızın şuan faal olmaması sebebiyle EBA Erişim merkezleri olarak gençlik merkezlerimizi bu alana yönlendirdik. Şuan 240 noktada EBA'ya erişim merkez olan ücretsiz olarak gençlerimiz gelip bu imkanlardan faydalanabiliyorlar ya da bireysel kullanım dediğim gibi toplu organizasyonları bir süre gerçek merkezlerinde ötelemiş olduk ama yine bireysel kullanım için rahatlıkla gelebilirler.

Kamplar ise kamplarda birçok farklı bizim dünyamız da. Öncelikle kamplarda biz kontenjanı üçte bir oranında azalttık.Odalarımızı tek kişiliğe çevirdik. Daha önce bir ama kampında özünde şey vardır. akran eğitim vardır.Yani birlikte beraber olmak vardır. Fakat biz bu süreci yinede değerlendirmek adına bu tarz önlemler aldık. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim, çok dikkat ederek bu faaliyetleri yapmaya gayret ediyoruz. Fakat bir gerçeği de unutmamak lazım. Sonuçta bu bir bulaşıcı hastalık doğal olarak biz de bu noktada faaliyetlerimizi sınırlandırmaya gayret ediyoruz. Ama inanıyoruz ki bu günler inşallah geçecek ve devamında Allah'ın izniyle çok güzel dolu dolu. Belki de sarılarak belki de dokunarak göz göze, diz dize faaliyetleri yapacağız.

Burada ben kamplardan sadece şunu söylemek istiyorum. bana kalırsa demiyorum, böyle gerçek.Dünyanın hiçbir yerinde bizim gençlik kamplarımız kadar donanımlı, nitelikli bir kamp düzeni yok. Bunu iddia ederek söylüyorum lütfen. Yani özellikle velilerimize buradan ailelerimize sesleniyorum lütfen araştırsınlar dünyanın hiçbir yerinde bu niteliğe sahip kamplar yok. Hem fiziksel olarak hem içerik olarak. Şimdi biz bir genci evinden alırız, evinden alıp önce Gençlik Merkez'ine götürür oradan Toplanma Merkezi olarak belirlediğimiz ile götürürüz farklı illerden kardeşlerimiz gelir. Hepsini özel daha önceden belirlenmiş araçlarla gidecekleri kampa taşırız. Orada 7 gün misafir ederiz. Her türlü sorumluluğu bizde.Güvenliği, temizliği, düzen, tertip yemekleri ve bunun yanında da aktiviteler. Biz mesela 3 gün özel aktivite planlarken kalan 3 gün de o kardeşlerimiz aktiviteler planlarlar. Ben şuna inanıyorum kampa gelip giden bir gencin dünyasında bir pencere açılıyor. Yani bunu çok duydum ama denemesi bedava. Ailelerimiz kampa, kardeşlerimizi göndersinler, o değişimi bir izlesinler diyorum.Ama şunu söyleyeyim bir kapasite var da biz 39 gençlik kampımız var. Şuan faal yılda 125 bin genci misafir ediyoruz ama başvuru olarak mesela bu kamplara sadece yaz dönemi için söylüyorum 780 bin başvuru aldık. Pandemide değil bir öncesine yaz döneminde,  bu yaz sınırlı yaptık. Yani pandemiye uygun şekilde .

18 bin civarında bir gencimizi misafir ettik. Ama normalde bizim şuanki kapasitemiz 125bin civarında ve bir yıl boyunca açık olan kamplar var. Artı 24 saat açık olan gençlik merkezleri var.

Ve şunu da söyleyeyim spor salonları da dahil biz şunu istiyoruz; kullanılmaktan yıpransın buralar. Yani boş kalmaktan atıl kalmaktan yıpranmasın. Biz buna razıyız her sene yenileriz gerekirse ve gençler için harcanılan her liranın ben sonuna kadar gençlerin hak ettiğini düşünüyorum. O yüzden lütfen kullansınlar o Sahalar onlar için yapıldı. gençlik merkezleri onlar için yapıldı. o bilgisayarlar, atölyeler, onlar için var. O kitaplar onlar için kütüphaneler onlar için var. Ne olur kullansınlar. Tek isteğimiz bu.

“Hayalimdeki gençlik”

Hayalindeki gençlik tabirinde 'ümmet' kavramını öğren bir kitle olduğunu ifade eden Topoğlu “ Çok kısa yapayım o zaman ben bunu. Yani çok tanımı olabilir. Herkesin bir tanımı da var bu arada. Yani onu söyleyeyim gençlikle ilgili. Çünkü herkes genç olduğu için. Ya genç ya da daha önce gençlik dönemini yaşadığı için herkesin bir tanım var. Ben çok kısa, şöyle ifade ediyorum. Bu ülke için ortak değerlerde buluşabilen bir gençlik hayal ediyoruz. Ortak değerlerin vatan, millet, bayrak artı yanına ben ekliyorum, mazlum coğrafyalar bizim için çok önemli ve çok kıymetli. Çünkü bu ülke onlara uzanan bir el. O yüzden ümmet ifadesinde yanına ekliyorum. Bu ortak değerlerde buluşan bir gençlik hayalim bu.” Diye konuştu.

“İz bırakmak için insan kalmaya gayret etmemiz lazım”

“İnsan olabilmek, insan kalabilmek, iyi insan olabilmek, temel felsefemiz olmalı” ifade eden Topoğlu  “Yine özet olarak söyleyeyim. Yani zaman çok hızlı geçiyor, o kadar hızlı geçiyor ki, tutmamız imkansız zamanı. Ve hatta şöyle söyleyeyim bazen günler geçmez ama geriye dönüp baktığımızda yıllar geçmiş. Ben kendi adıma söyleyeyim, ben 38 yaşındayım daha ortaokul, ilkokul hatta lise günlerimi çok net hatırlıyorum. Sanki dünmüş gibi ne kadar hızlı geçtiğini inanın hayal edemiyorum. Aklımda birkaç kare belki belli sahneler dışında hiçbir şey yok. O yüzden bu hayatın bir anlamı ve bir gayesi olmalı diye düşünüyorum.  İz bırakmak da.. Yani şöyle kötü iz de bırakabiliyoruz, bazen iyi iz de bırakabiliyoruz.  O yüzden bence her şeyden önemlisi yani her şey bir kenara insan olabilmek, insan kalabilmek, iyi insan olabilmek, temel felsefemiz olmalı bu dünyada iz bırakabilmek için. Çünkü günün sonunda bütün bu ismimizin önündeki unvanlar, yaptığımız görevler ya da bulunduğumuz konumdan hepsi bir kenara atılacak ama nasıl insan olduğumuz bizim bundan sonraki serüvenimiz için çok değerli ve kıymetli olarak kalacak. O yüzden bence iz bırakmak için insan kalmaya gayret etmemiz lazım diyerek söylemiş olayım.” Dedi.

“Selam verip girsinler, çayımızı içsinler”

Gençlerin sorunlarında sıkıntılarında kendilerine ulaşması gerektiğini ifade eden Topoğlu, son olarak şunları söyledi;

Hayatta her şeyle karşılaşabiliriz. bu hayat bir sınav gerçekten öyle. Biz çabalayacağız gayret edeceğiz ama sonunda karşımıza farklı durumlar da çıkabilir. O yüzden bizim temel prensibimiz en önemli kariyer planınız ne olur?  İyi insan olmak yani insan kalmak olsun, gerisi Allah'ın izniyle hepsi gelecektir. Biz de bu konuda elimizden gelen gayreti yapmaya hazırız. Ben şunu da buradan bütün genç kardeşlerimize ifade etmek istiyorum. Bakanlık, onların bakanlığı akıllarında bir soru varsa sormak istedikleri bir şey varsa lütfen bulundukları illerdeki Gençlik Merkezlerinin kapısından içeri girsinler. Selam verip girsinler, çayımızı içsinler, otursunlar baksınlar ya da bize direk olarak ulaşsınlar elimizden gelen yardımı yapmak için varız. Yapabildiğimizi nispette gücümüz nispetinde onlar için gayret etmeye çalışacağız. Bunu da buradan ifade etmiş olayım diyorum.

http://www.ankaramasasi.com/haber/383583/emre-topoglu-en-iyi-kariyer-plani-iyi-insan-olmaktir
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.