AHEF Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün grip aşısına korona ayarı istedi

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu(AHEF) Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, grip aşısı yaptırmak isteyen vatandaşların, izlemeleri gereken 3 aşamalı sürecin bulaş riskini artırdığına dikkat çekerek bunun revize edilmesi gerektiğini söyledi. Güntürkün, “Aşı için öncelikli kişilere SMS gelmesini ya da HES kodlarına tanımlanmasını istiyoruz.” dedi.
Zeliha Demirci
|
26 Kasım 2020, Perşembe - 17:43
AHEF Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün grip aşısına korona ayarı istedi

Ülkemizde artış gösteren Kovid-19 vakalarıyla birlikte grip(İnfluenza) aşısına talep artıyor. Grip aşısı olmak isteyen vatandaşlar önce E-Nabız sisteminden riskli grupta olup olmadıklarına bakıyor. Riskli grupta yer alanlar daha sonra aile hekimlerine giderek reçete yazdırıyor. Reçetenin sisteme düşmesiyle eczanelerin yolunu tutan vatandaşlar burada aşı talebinde bulunuyor. Aşının tedarik edilmesinden sonra tekrar aile hekimlerine giden vatandaşlar aşılarını enjekte ettiriyor. İşte bu süreç koronavirüs vakalarının arttığı son dönemde tartışmaları da beraberinde getirdi. 
Konuyla ilgili Ankara Masası’na konuşan AHEF Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, grip aşısı olmak için bu 3 aşamayı takip eden vatandaşların, virüs bulaş riskini artırdığını söyleyip federasyon olarak sunduklarını çözüm önerilerinden bahsederek, önemli uyarılarda bulundu.

“Rakamlar tahmini 40 binin üzerinde”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın vaka sayısını 28 bin 351 olarak açıkladığı hatırlatılan Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, “Bakanımızın söylediği 15 ilde, yüzde 50’den fazla artış var. Sonuçta büyük şehirlerimiz büyük risk altında olan yerler. Vaka sayısı 28 bin. Aslında bakanımız ilk defa bunu söyledi. Daha önce semptomlu PCR pozitif hastalar açıklanıyordu. Artık asemptomatik bireyler de sayılarak, diğer ülkelerdeki gibi, Dünya Sağlık Örgütü’nün istediği istatistiğe göre sayılar açıklandı. Böyle olunca da tabii Avrupa'da birinci sıraya yerleşiyor gibiyiz veya ilk 3’a yerleştik. İstanbul, Ankara, İzmir bunlar metropol şehirler ve vakaların da yüksek olduğunu biliyoruz. Burada 28 bin sadece PCR pozitif olanlar. Ayrıca BT (bilgisayarlı tomografi) pozitifleri ve testin negatif çıktığı ama bizim klinikte Kovid-19 şüphesi ile izole ettiğimiz, enfeksiyon uzmanlarının da değerlendirdiği hastalar da var. Böyle olduğu zaman rakam tahmini 40 bin de üzerinde diyebiliriz.” dedi.

“Bez ve sünger maskenin Influenza ve Kovid-19’dan koruma oranı yüzde 0”

Maske kullanımıyla ilgili çok önemli bilgiler veren Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, “Burada tabii ki toplu taşıma araçları çok önemli bir yer teşkil ediyor. Kapalı ortamlarda maske de olsa korunmak lazım. Çünkü mekanik havalandırma çok önemli. Maske belli bir saatten sonra özellikle 4 saatten sonra, nemlenmesi ve o virüs koruma özelliğini kaybetmeye başlamasıyla birlikte yalancı koruma da olabiliyor. Bez ve sünger maskeye dikkat etmek lazım bunların influenza ve koronavirüsten koruma oranı yüzde 0. Bu da çok anlatılmıyor ben basında, televizyonlarda zaman zaman söylüyorum. 3 katlı meltblown maskeler kullanılmalı mutlaka. Fiziksel bariyer olarak dışarıdayken, belki dolaşırken, yürüyüş yaparken kullanılabilir ama kapalı ortama girildiği zaman cerrahi maske dışında bir maske kullanılmamalı. Yalancı koruma olur ve o kişilerde virüs varsa başkalarına bulaştırabilirler. Buna dikkat etmek lazım.” şeklinde konuştu.

“Sokağa çıkma yasağı getirilmeli”

Önlemlerin artırılması gerektiğinin altını çizen Güntürkün, “Federasyonumuzun ve benim kişisel düşüncem, vaka sayıları bu kadar artmışken sokağa çıkma yasakları getirilmeli ve belli bir süre çok daha katı önlemler alınmalı. Avrupa'da da bunun birkaç örneğini gördük.” ifadelerini kullandı.

“Kovid-19 geçirenler için bakteriyel başka bir enfeksiyon ölümcül olabilir”

Grip(İnfluenza) ve Zatürree hastalığının riskinden, bu nedenle de aşısının önemli olduğundan bahseden Güntürkün şunları söyledi: “Grip aşısı yüzde 70 koruyor. Geçtiğimiz yıl dünyanın belli yerlerinden alınan influenza suşu ile yapılan bir aşı üretildi. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ve risk gruplarında özellikle, influenza ölümcül oluyor. Dünyada 100 binin üzerinde kişiyi öldüren çok ciddi bir hastalık. Yani şu anda gündemimiz koronavirüs belki ama influenzayı hafife almamak lazım. Risk grubundakiler mutlaka aşı yaptırmalı. Zatürree aşısıyla ilgili de; belli bir sayıda zatürree aşısı olduğu için belirli kişilere bunlar tanımlandı. Ve tabii ki biz de bu risk gruplarını Aile Sağlığı Merkezlerinde aşılıyoruz. Bu da mutlaka yapılmalı. Bakteriyel zatürreeden korunmak çok önemli. Bu dönemde Kovid-19’a yakalanıp akciğerlerinde Kovid enfeksiyonu olan kişiler aynı zamanda bir de bakteriyel bir enfeksiyona yakalanırsa ölümcül sonuçlar doğurabilir. O yüzden mutlaka zatürree aşısını öneriyoruz. Tabii bunlar bizim inisiyatifimizde olmayan, bakanlığının planlamalarına göre sınırlı sayıdaki aşılar olduğu için biz sistemde tanımlanmış kişilere, E-Nabız’ındaki hastalıklarına göre bu aşıları yapıyoruz. Sistemde zaten aşıyı yapıp yapamayacağımız ya da belli risk gruplarında olup olmadığı belli. Ona göre hastaları davet ediyoruz. Zatürree aşılarını yapıyoruz. Hastalar mutlaka randevulu gelmeliler. Aşı yaptırmayı istiyorlarsa veya bununla ilgili bir bilgi alacaklarsa mutlaka randevu almalılar. E-Nabız'dan da kontrol etmeliler.”

“Aşıyı biz yazmıyoruz, gereksiz başvuru olmasın, gereksiz virüs riski olmasın”

Özellikle influenza aşısı için kişilerin E-Nabız’larında kendilerine aşı yapılıp yapılmayacağının yazdığını belirten Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, Aile Sağlığı Merkezlerine(ASM) gereksiz başvuru yapılmaması gerektiğini vurguladı. Bakanlığın koyduğu kısıtlamaları anlatan Güntürkün şunları söyledi: “Charlson skorlamasına göre belli hastalıklara göre puanlamalar var. Bunları bakanlık sisteme tanımlamış, E-Nabız’dan görülüyor. Kişi birinci öncelikli ise bize gelip yazdırabilir. Öncelikli grupta değilse, riskli olması önemli değil ASM’ye gelmesine gerek yok. O aşıyı biz yazamıyoruz ve eczaneden alamıyorsunuz. Gereksiz maruziyet, gereksiz virüs riski olmasın, hastaneye başvurular da gereksiz olmasın. Bu çok önemli. Grip aşısı sayısı 1.3 milyondu. Bakanımızın da söylediği gibi 2.3 milyon kadar bu yıl için bir tedarik var. Ama şu ana kadar yapılan aşı sayısı 700 bin civarında. Tabii bu kişilerin kapsamı artırılacak. Bakan Bey de dünkü açıklamasında söyledi. Yaş kriteri önce 70 sonra 65 oldu şimdi 60’a kadar çekilecek. Ve belli hastalıklar da sisteme tanımlanarak, bu kişilerin de aşı yapılabilecek seviyeye gelmesi sağlanacak. Yani kriterler bakanlıkça belirleniyor. Aile hekiminin inisiyatifinde değil.”

“Federasyon olarak kişilerin ASM’ye ve eczanelere başvurmalarını uygun bulmuyoruz”

AHEF Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, grip aşısı olmak için kişilerin takip etmek zorunda oldukları 3 aşamalı sürecin bulaş riskini artırdığını belirterek federasyon olarak sundukları çözüm önerisinden bahsetti. Güntürkün, şu ifadeleri kullandı: “Biz virüs maruziyeti açısından kişilerin, ASM’ye ve eczanelere başvurmalarını çok uygun bulmuyorduk. Bunu federasyon olarak söyledik. Öncelikli kişilere maske dağıtımında da oluğu gibi, SMS gelmesini ya da HES kodlarına tanımlanma yapılmasını istedik. Böylelikle kişiler eczanelere gidip HES kodlarını ya da SMS'lerini göstererek aşılarını alıp, direkt Aile Sağlığı Merkezi'ne gelip yaptırabilirler. ASM’ye geldi, eczaneye gitti, tekrar ASM’ye geldi süreci birden fazla başvuru, birden fazla virus maruziyeti demek. Bunun önüne geçmenin de yöntemi olarak böyle bir öneri getirmiştik. Bunu da sizin aracılığınızla tekrar duyurmuş olalım”

http://www.ankaramasasi.com/haber/392717/ahef-genel-sekreteri-uzm-dr-huseyin-gunturkun-grip-asisina-korona-ayari-istedi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.