Özel kreşler ve özel anaokulları kapandı mı? Banu Özkan anlattı

Ankara Özel Okul Öncesi ve Çocuk Kulüpleri Derneği Başkanı Banu Özkan, yetkililerin anaokulu ve ana sınıfı ile kreş ve gündüz bakımevlerinin birbirinden net bir şekilde ayırmadığı için kaotik bir durumun oluştuğunu söyledi.
Büşra Bayrak
|
04 Aralık 2020, Cuma - 18:54
Özel kreşler ve özel anaokulları kapandı mı? Banu Özkan anlattı

Ankara Özel Okul Öncesi ve Çocuk Kulüpleri Derneği Başkanı Banu Özkan, normalleşmeyle birlikte 1 Haziran itibariyle kapılarını yeniden açan özel anaokulları ve kreşlerin son açıklanan kısıtlamalar sonrası durumunu Ankara Masası’na anlattı.

Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara’da da son açıklanan kararlar sonrası özel anaokulları ve kreşlerin kapanıp kapanmadığına dair bir kafa karışıklığının olduğunu belirten Banu Özkan, anaokullarının kapatıldığını ancak kreşlerin henüz kapatılmadığını söyledi.

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı kreş ve gündüz bakım evlerinin Ankara’da dahil olmak üzere çoğu ilde hala açık olduğunu vurgulayan Özkan, “Kreş ve gündüz bakımevleri Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlıdır, anaokulları ve ana sınıfları ise Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır. Bütün karmaşa buradan oldu. Siyasiler de bu ayrımı çok net ortaya koyamayınca bu son açıklamalarda nere kapalı, nere açık kavram karmaşası oldu velilerdeki karışıklık buradan çıktı. “ ifadelerini kullandı.

Özkan, kreşler ve gündüz bakımevlerinin bakım kurumları olarak geçtiğini için kapanmadığını, anaokullarının ise eğitim veren yerler olduğu için kapandığını sözlerine ekledi.

"Veliler, 'Biz çalışıyoruz çocuklarımız ne yapacak?' diye soruyorlar"

Velilerin çoğunun çalıştığını dolayısıyla çocukları için bir çözüm önerisi beklediklerini aktaran Özkan, şöyle konuştu:

 “Velilerimiz haklı olarak diyor ki; ‘ben çalışıyorum, eşim çalışıyor ve Ankara’da hiç akrabamız yok. Biz çocuğumuzu şimdi nereye bırakacağız, ne yapacağız?’ Bugün sabah bir velimizle konuştum mesela kendisi de eşi de polis haklı olarak çocuğunu nereye bırakacağını soruyor. Benim kendi fikrim özelleri açmalılar. Çünkü birde olayın şu boyutu var yani öğretmen arkadaşlar da haklı olarak diyorlar ki; “devlet kapandı risk varsa biz de risk altındayız.” onlar da endişeliler. Devletin o yüzden bu endişeyi de giderecek hamlelerde bulunması gerektiğini düşünüyorum. Yani Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler’e  de bağlı olsa Milli Eğitim Bakanlığı’na da bağlı olsa en azından özeller açık olmalı. Çünkü özelin mantığı bu zaten  isteyenin gönderdiği istemeyenin göndermediği yerler. Bu karar, bu sorumluluk ailelere bırakılmalı, devlette denetimlerini artırarak bu kurumları denetlemeli. Benim görüşüm bu yönde açıkçası. O zaman velilerde ‘ne yapacağız’ endişesini bırakır. Şimdi hiç birimiz çalışamıyoruz da açıkçası sadece bunları düşünüyoruz. Sizin çocuğunuz olsa onu bırakacak yeriniz olmasa, kendinizi işe verebilir misiniz? Mümkün değil. O yüzden bana kalırsa siyasilerin çok hızla bu kaotik durumu çözecek bir demeç vermesi sonrasında da en azından özelleri açması gerekir. Fikrim doğru olabilir olmayabilir ama ben böyle düşünüyorum.”

"Koronavirüs nedeniyle Ankara'da kapatılan okullar oldu"

Özel Okul Öncesi ve Çocuk Kulüpler Derneği Başkanı Banu Özkan, Ankara’daki bazı kreşlerde korona virüs vakalarına rastlandığına da değinerek, “Ankara’da koronavirüs nedeniyle kapatılan bir okul oldu diyebiliyorum onun dışında sınıfları kapatılan kurumlar oldu. Benim de kendi kreşimde bir sınıfımızı kapattık. Ama hiç yayılma olmadı. Bu olmayacak demek değil açıkçası. Sanıyorum 200’e yakın kurum üzerinde yaptığımız bizim bir çalışmamız var. O çalışmadaki anımsadığım oranlara göre; binde iki çocukta, binde yedi velilerde, binde üçte çalışanlarda korona virüs vakaları görüldü. Bunu reddetmek ya da inkar etmek mümkün değil. Oluyor her gün oluyor, ama yayılım olmuyor açıkçası.  Mesela öğretmen de oluyor ama diğer öğretmenlere bulaş olmamış oluyor. Dolayısıyla burada önemli olan vaka görülmesi değil görülünce alınan önlemler önemli diye düşünüyorum. Önlem konusun da çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Birbirimizi uyarıyoruz, tüm yeniliklerden haberdar oluyoruz, tüm derneklerle sürekli olarak  haftada en az üç kere öğretmen eğitimleri yapıyoruz. Bunlar az buz iş değil. Dolayısıyla biz kendi önlemlerimizi elimizden geldiğince alıyoruz vakalar çıkıyor ama çıktığı noktada hemen müdahale edilebiliyor.” diye konuştu.

Kreşlerde görülen vakalar

Özkan, Ankara’daki 59 kurumda yapılan çalışmada; 2 bin 995 çocuktan 13’ünün, 714 kreş çalışanından 18’inin ve 77 velide Kovid-19 vakası görüldüğünü belirtti.

"Uzaktan eğitimi doğru bulmuyorum"

Anaokulu ödemeleriyle ilgili olarak konuşan Özkan, bazı velilerin anaokulu yıllık ödemelerini yaptığını, vazgeçmeleri durumunda kanun gereği yüzde 10’u kesilerek velilere ücretlerinin geri ödendiğini kaydetti.

Anasınıfı ve kreşlerdeki uzaktan eğitimlerin doğru olmadığını düşündüğünü belirten Özkan,"Uzaktan eğitim konusunda dernek başkanı olarak söylemem gerekenle kişisel görüşüm farklı.  Ben Banu Özkan olarak bunun doğru olduğunu çok düşünmüyorum açıkçası. Çünkü çocukları sosyalleştirmek üzere ya da beceri kazandırmak üzere okula yolluyorlar, kreşlere yolluyorlar yoksa bilgi öğretmek için değil. O yüzden de bunun uzaktan olacağını düşünmüyorum. Ama evde destek programları yani aileyle kaliteli zaman geçirme adına önerilerde bulunan okullar, programlar var evet biliyorum ve bunun için tabii ki aidat gibi değil ama çok kısıtlı cüzi miktarlarda ücretler alındığını duyuyorum. Bu da daha çok evde nasıl zaman geçireceğim diyen ailelere bir öneri isteyenin katıldığı bir düzen aslında.” ifadelerini kullandı.

 "Velilere B planı geliştirici bir zaman yaratılması gerekiyor"

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) öncülüğünde 250 kişiye yakın dernek başkanıyla bir video konferans gerçekleştirdiklerini söyleyen Banu Özkan, beklentilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

 “Yetkililerin katılımıyla bir Zoom toplantısı gerçekleştirdik. Dernek başkanlarını orada dinlediler. Anaokulları ve kreşler konusunda bu kaotik durum olmasın diye biz şunu söyledik; Bir terminoloji oluşturulmalı, kim ne açıklayacaksa net bir şekilde söylensin ve son gün söylenmesin. Yani yarın okullar kapalı  şeklinde olmaz. Biz çocukların yararı için çalışan kurumlarız yarın o çocuk ve velileri ne yapacak? En azından velilere B planı geliştirici bir zaman yaratılması gerekiyor. O yüzden üç beş gün sonrayı, bir hafta sonrayı görüyor olmamız lazım. Ben yetkililerden bunu talep ediyorum. Her platformda yani biz endişeyle bilgisayarın başına oturup gecemizi geçirmeyelim sağlıklı bilgiyi doğru kanallarla alalım. Dolayısıyla kim kapalı kim açık çok net ortaya konmalı. O zaman bu kadar karmaşa olmaz diye düşünüyorum.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/423247/ozel-kresler-ve-ozel-anaokullari-kapandi-mi-banu-ozkan-anlatti
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.