Mansur Yavaş: Çalışıyor ama çalıyor dedirtmeyeceğim

ABB Başkanı Mansur Yavaş, düzenlediği basın toplantısında "Bana neye mal olursa olsun namusumla haysiyetimle şerefimle bu görevi tamamlayacağım. Kendime çalışıyor ama çalıyor dedirtmeyeceğim" dedi.
Ankara Masası
|
07 Aralık 2020, Pazartesi - 19:43
Mansur Yavaş: Çalışıyor ama çalıyor dedirtmeyeceğim

Ankara Büyükşehir Belediyesi(ABB) Başkanı Mansur Yavaş, ABB Meclisi'nde yaptığı açıklamaların ardından Meclis üyelerine ve Ankaralılara seslendi.

"Görev sürem bitince de başım dik alnım açık vatandaşın içinde gezeceğim" diyen Yavaş, toplantının sonunda şunları söyledi;

"Ahirette hesap vermek zorunda kalırsınız"

“Olur da belediyede benim göreve getirdiğim bir arkadaşım yanlışa düşer, zulmeder, harama meyleder, hakkı korumazsa; sizler de hakkın korunması yolunda karşıma dikilmezseniz, 5 buçuk milyon hemşehrimize, tüm Türkiye’ye hem bu dünyada hem de ahirette hesap vermek zorunda kalırsınız.

Bu yaştan sonra ne haram yemenin ne de haram yedirmenin riskine dahi girecek değilim. O yüzden yapılan iyi veya kötü ne varsa tarihe miras kalacak.”

"Ankara halkının alın teriydi, yetim hakkıydı"

Bu benim ilk günkü konuşmam hala arkasındayım değerli arkadaşlar. Sizler de, muhalefet halkı da, Ankara halkı da böyle bilsin. Şimdi eğer belediye meclis üyelerimiz olsaydı hepsine şöyle ifade edecektim:

Belediye meclisimizin değerli üyeleri,

2 yıla yakındır birlikte çalışıyoruz. Zaman zaman görüşüyoruz görüşemesek de burada mesai arkadaşlığı yapıyoruz. Bu süreçte farklı partilerden gelmiş olsak da birbirimizle ilgili iyi niyet geliştirecek kadar hukukumuz oldu. Büyük çoğunluğunuzla bu mecliste olmaktan gerçekten memnunum. Bazen burada karşı karşıya gelsek de fikir ayrılığına düşsek de iyi niyetinizden hiç şüphem olmadı. Diliyorum görev süresi bittiğinde de birbirimizin yüzüne bakacak kadar dışarıda görüştüğümüzde selamı ve muhabbeti koruyacak kadar hukukumuz olsun buna yürekten inanıyorum. Birazdan söyleyeceklerim meclisten dışarı sözlerdir. Lütfen sayıları son derece sınırlı bazı art niyetliler dışında kimse üzerine alınmasın. Grup kararıyla vicdanları bağlanmak istenen diğer arkadaşlarımız bütün bunları bir istişare gibi düşünsün. Değerli arkadaşlar, belediyeye geldiğimiz günden beri şeffaf belediyecilik gibi, ortak akıl gibi, kul hakkı gibi kavramların üstünde ısrarla duruyorum. Bu anlamda geçmişin günahlarını ortaya çıkarmak ve adaletin tecelli etmesine yardımcı olmak gibi bir misyonu Ankara halkına borcumuz olarak görüyorum. Geçmişte yolsuzluk yöntemiyle buharlaştırılan değerler benim şahsi param değil Ankara halkının alın teriydi, yetim hakkıydı. Bunun hesabını adalet önünde sormak da sadece bana değil hangi partili olursa olsun bu meclisin hepsine düşerdi. İşte bu gerekçeyle ben sizleri suç ortaklığına değil adaletin tecellisi için el birliğine, kardeşliğe davet ediyorum. Güç birliği konusunda doğrusu büyük ümitlerle başlamıştık. AK Parti’nin önceki grup başkanvekilinin konuşmasını biraz önce dinlediniz. Ben bu sözlerdeki samimiyete inanıyorum. Sizi yargılamak için söylemiyorum ama aradan aylar geçti onlarca yolsuzluk dosyasını adliyeye intikal ettirdik. Neden AK Partili arkadaşlar yanımızda yer almadı? Neden bu çalınanlar Ankara halkından çalındı biz de bu davalara müdahiliz diyerek dosyaları adliyeye birlikte veremedik? Grup başkanvekili değişti yerine Murat Köse Bey geldi o da eskiden imar konularında yapılanları anlatma sözü vermişti. Sözde o da araştırılmasını istiyordu. Ne oldu? Hangi lobiler hangi ağır şüpheliler baskı yaptı da bu sözler unutuldu? Şimdi eski ve yeni başkanvekillerine sesleniyorum bu sözlerinizin hala arkasında mısınız değil misiniz? Eğer arkasındaysanız neden bizim savcılığa verdiğimiz dosyalarda müdahil değilsiniz, Allah için gelin müdahil olun. Biz de size şükran ve minnet duyarak kamuoyu ile paylaşalım.

“Kafayı kuma gömmek kime yakışır”

Değerli arkadaşlar, bizler yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızdan dolayı dünyada olduğu gibi ahrette de hesaba çekileceğimize inanan insanlarız birbirimizi kandırabiliriz, aldatabiliriz, ama Allah’ı kandırma imkanımız yok. Bize bir kötülük gördüğü zaman hakkın yerine gelmesi için elimizle elimiz yetmediğinde dilimizle müdahale etmeyi emreden bir dinin mensuplarıyız. Şimdi sizlere soruyorum yolsuzlukları yapanları kendisinden diye hoş görmek, sessiz kalmak, yetimin hakkının korunması konusunda kafayı kuma gömmek kime yakışır Allah aşkına. Doğrusu çoğunluğu yakından tanıdığım için bu sessizliği yakıştıramıyorum. Oysa kul hakkının korunması için bir saf olup ayaklarımızı yere vura vura adliyeye beraber gitmeliydik. Bizlere emanet edilen Ankara halkının hukukunu hep birlikte korumalıydık. Çünkü bu bir parti meselesi değil. Ankara halkının geleceğine pusu kuran kriminal bir örgüt operasyonuydu siyasi bağın dışında yetimin ve kamunun hakkına göz koymuş iştahı bitmeyen suç ve günah organizasyonuydu. El koyması ve çözüme yardımcı olması gereken biziz, sizsiniz, o partiden bu partiden seçilmiş meclis üyelerimizdi. O yüzden tekrar söylüyorum ben sizi suç ortaklığına çağırmıyorum ki sadece ve sadece adalete adaletin tecellisini hep birlikte gerçekleştirmeye çağırıyorum. Benim bir hatam yanlışım olursa benim meclis grubuma sizlere söylüyorum asla bana sahip çıkmayın.

“Kul hakkı yemek asla affedilmeyecektir”

Meclisimizin değerli üyeleri, bizler kardeşiz, inanç sahibiyiz. Haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmayalım yolsuzluğu başkaları yapınca haram da bizden birisi yapınca Nasreddin Hoca’nın dediği gibi ‘bizim haspaya yakışıyor mu?’ demeliyiz  yoksa kimden gelirse gelsin yanlışın karşısında doğrunun yanında yer mi almalıyız? Haram yiyenlerin günahlarını örtmek için bu meclisin ve adaletin elinden kurtarmak için göğsünü siper eden suç ortaklarını anlıyoruz, onlar haklı, onlar görevini yapıyorlar,ya büyük çoğunluk? Bu soygunlarda parmak izi olmayan masumlar size Ankara halkının hukukunu korumak ve bu görevi şerefle tamamlamak düşmüyor mu? Maun Suresini okuyun, Nisa Suresini okuyun ‘yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler midelerini ateşle doldurmuş olurlar cehennemi boylayacaklar’ bu ayet hepimizi bağlamıyor mu? O zaman bizler korkmayacaksak kimler korksun yetim hakkı yemekten, yetimin hakkını sormamaktan. Değerli arkadaşlar kul hakkı yemek asla affedilmeyecektir. Vicdanlarınıza sesleniyorum ve diyorum ki; sizlerin kul hakkı yememiş olması yetmez, yenilmiş olanında hesabını sormakta sorana destek olmak da üzerinize borçtur. Hesap gününe bu borçla gitmeyin. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak gibi ilahi bir emre uymayıp sessizliğe bürünenler helak oldular.  Yakın geçmişte bu şehir de imar yolsuzluk ve şaibeli özelleştirme cinayetleriyle şehrin geleceğinden çalındı. Sağlıklı su hakkından, temiz havasından, yeşilinden ulaşımından en temel insan ihtiyaçlarından ve yetimin buruk tebessümünden çalındı. Bu cinayetler bütün şehrin gözleri önünde işlendi. Şimdi yetki sizde. İftira etmek günah ama şahitlik etmekten kaçmakta yasaktır. O halde gelin o parti bu parti demeden hakkı hep birlikte ayağa kaldıralım.

“İnsanlık tarihi bu rezaleti yazacaktır”

Çok değerli üye arkadaşlarım, 5- 10 kişiyi bir günde zengin etmek  için tarlalarından imar geçirip emsallerini arttırıp içinde FETÖ firarilerinin de bulunduğu birçok kişiye milyar dolarlık rant aktaran günah organizasyonlarına bu meclis parti ayırt etmeksizin tavır koymuştu ve bizde ümitlenmiştik doğrusu. Ama yeni dönemde bazı bu suçlara ortak olanların aklına uyduğu intiba ortaya çıkmaya başladı inşallah yoktur. Kendi sözlerini yok sayıp bir savunmaya adeta başlar konuma geçti. İstihdam yapmayan sadece biriktirip kaynakları başka yerlere kaçıran birkaç kişiyi kanun gibi zengin edip şehri fakirleştirip 6 milyonun hakkını peşkeş çekmiş bu rant organizasyonunu savunan herkese MHP ve AK Parti Grubu elbette itiraz edecektir. Yukarıda sıraladığım gerekçelerle de etmelidir zaten.  Başlangıçta meclisimizin bu konulardaki iradesi çok netti bu günah ve rant dönemini savunarak muhalefet etmek bana değil meclisimize zarar verir. Meclis üyelerimize bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Şehrin bütün imkanlarını şahsi finansmanı için eşe dosta, oğula, vakfa, firariye peşkeş çekenlere bu meclis asla zırh olamaz. Çocukları mutlu olsun diye aylık milyon dolarlar aktarılan Televizyonlar, kulüplere ses çıkartmayanlar bu vebali taşıyamaz. Üstelik fakire garibe yetime yetişmek için seferber ettiğimiz sosyal yardımlarımızdan şikayetçi olamaz. Aksi halde insanlık tarihi bu rezaleti yazacaktır. Çocuklarımızın yüzüne bakacağız lütfen bu büyük günahları savunma ve örtme riskine hiç kimse girmesin. Haksızlık karşısında kimse susanlardan olmasın gelin bütün günah organizasyonlarının üstüne hep birlikte gidelim. Öyle bir irade ortaya koyalım ki devasa büyüklükteki yolsuzluklar içeren onlarca suç duyurusunu beraber takip edelim. Hakkı tutup hep birlikte kaldıralım hiç kimse hesabı sormayacak olsa bile çocuklarının yüzüne bakamayacak hale gelmeyelim.

“Allah iftiranın da yakışından korusun”

 Değerli arkadaşlar sunumda bana sorulan sorulara cevap verdim. Şimdi sorulması gerektiği halde bana sorulamayan soruları da kendim sıralamak istiyorum. Bu kadar bütçe konuşmasında faaliyet raporunda saatlerce konuştunuz peki bu soruların içerisinde;

Mansur Yavaş’ın belediyemizin ihaleleriyle ilgili kendisine menfaat ettiğine dair bir iddiası olan var mı? Peki Mansur Yavaş’ın yakınlarına menfaat temin ettiğine dair bir iddiası olan var mı? Mansur Yavaş kendi zenginlerini yaratıyor diye bir iddianız var mı yada böyle bir şey duydunuz mu? Mansur Yavaş kendi ailesinden birilerini zengin ediyor diye bir şey duydunuz mu? Mansur Yavaş’ın belediyeye alıyorum tezgahıyla evine eşya aldığına dair bir bilgi geldi mi hiç? Mansur Yavaş’ın CHP ve İYİ Parti il başkanlıklarında özel  hizmette çalışan personeli belediyede çalışıyor gibi gösterdiğine ilişkin bir şey duydunuz mu?  Allah’ın izniyle bunların hiçbirisini duymadınız ve duyamayacaksınız. Çünkü hiçbir zaman yapılmayacak ve biz bize güvenenlerin başını öne eğmeyeceğiz. Kimse kusura bakmasın ama şunu söylemek durumundayım bu iddialardan herhangi birini duyup da savcılığa gitmeyen o suça ortaktır ve namerttir. Dün de ortaktır bugün de ortaktır yarın da ortak olacaktır. Kim bu türden iddiaları duyup da savcılığa gitmezse o suçlunun yüz karası kendisine de çalınmış demektir. Allah iftiranın da yakışından korusun diye bir atasözümüz bir duamız var çok şükür ki bunlar bize yakışmıyor hiçbir zamanda yakışmayacak ve yakıştırılamayacak.

“Yüz vermeyeceğime açıkça duyuruyorum”

Meclisimizin değerli üyeleri, sözlerimi bağlarken şunları tekrar etmek istiyorum. İlk meclis konuşmamda ne söylediysem o sözlerimin sonuna kadar arkasındayım. Seçimlerde beni destekleyip belediye üzerinden zengin olma hayalleri kuranlara meclis üyelerinden bile beni destekleme karşılığında menfaat umanlar varsa onların bu taleplerine asla yüz vermeyeceğime açıkça duyuruyorum. Bana neye mal olursa olsun namusumla haysiyetimle şerefimle bu görevi tamamlayacağım. Kendime çalışıyor ama çalıyor dedirtmeyeceğim. Görev sürem bitince de başım dik alnım açık vatandaşın içinde gezeceğim. Çoluk çocuğuma bırakacağım en büyük mirasta dürüstlük olacaktır. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

http://www.ankaramasasi.com/haber/428699/mansur-yavas-calisiyor-ama-caliyor-dedirtmeyecegim
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.