Mamak Belediyesi'nin sosyal medya programı “Musiki Muallim Mektebi Sohbetleri” birbirinden kıymetli isimleri ağırlamaya devam ediyor.
Şair, yazar ve sunucu Serdar Tuncer'in moderatörlüğünde Mamak Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan programın bu haftaki konuğu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam oldu.
Bakan Yardımcısı Çam, gönlündeki Türkiye’yi, kültür ve turizm çalışmalarını, anılarını ve beklentileri izleyiciler ile paylaştı.
Gönlündeki Türkiye ile dünyanın gözündeki Türkiye’yi izleyicilere anlatan Çam, “Türkiye başta mazlumlar olmak üzere 2 milyara varan İslam coğrafyası, 7.7 milyara varan bütün dünya coğrafyasıyla çok özel bir yer." dedi. Çam, "Tarihten gelen bir mirasa bakıldığında sadece bizler değil hatta bizlerin yeterince göremediği pek çok şeyi dışarıdaki dostlarımız kardeşlerimiz hatta düşmanlık yapan rekabet içinde olanların bizden çok daha iyi gördüğü süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla biz bazı şeyleri abartıp duygusal davranıyor olabiliriz. Diğer toplulukların devletlerin yaptığı gibi dünyadaki rekabet çatışmalarına bakıldığında bunun bir hakikat olduğu çok net şekilde ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
“Türkiye, başka devletlerin batırdığını topladıkça kıskançlığa neden oluyor”
Tarih boyunca yapılan yardımlar ile TİKA Başkanlığı dönemindeki yardımlara değinen Çam, “Türkiye’nin yapmış olduğu dış yardımlar tam manasıyla bir yardım. Fakat artık bugün dünyadaki yardım sistemine bakıldığında yardımla bir alakası yok. Artık bu yardımlar borçlandırılarak acze düşürülen, çaresiz hale düşürülen kontrol sistemlerinin bir şekilde sağlanması amacıyla yapılan yardımlar." ifadelerini kullandı.
II. Dünya Savaşı sonrası bağımsızlıkla ilgili mücadelelere başlandığında, pek çok kırılgan ekonomilerin olduğu ülkelerde 'Biz sizi kalkındırmaya geldik, yeniden yapılandıracağız' diyerek finansman sistemi, sigorta sistemi, borçlandırma sistemi ile oradaki belli başlı elitleri işin içine katarak bazı çalışmalar yapıldığını dile getiren Çam, "Dünyadaki çatışmaların batının veya güçlü devletlerin yapması gerekenleri yapmayıp aksine batırdığı birçok noktaları Türkiye temizleyip toparlamaya çalışıyor. Her temizlik yaptıkça da aslında başkalarını kızdırıyor ve kıskançlığa da neden oluyor” diye konuştu.
"Eğer kontrol sisteminizi ortaya koyamazsanız her zaman o alan istismara uğrar"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam görev süresinde yaşadığı bir anısını şu sözlerle anlattı:
“Kahire’de oradaki İmam Şafi Hazretlerinin türbesini tam restore edecektik her şey hazırlanmıştı. Orada Hüseyin Camii'nin avizelerini halılarını değiştirdik iç çalışmalarını yaptık yarısı bitmişti. Yarısından sonra durun kardeşim dediler. Biz o halıları topladık konteynıra tekrar koyduk Balkanlardaki küçük camilere dağıttık. O süreci yarım bıraktığımız için onlar bizim için bir uhdedir. İnanç konusu her zaman istismara açık bir alan yani insanların en zayıf olduğu alan gönül dünyasıyla alakalı orada gönlünüzü birine açtığınız zaman bir şeye açtığınız zaman eğer kontrol sistemini kuramazsanız yani aklı koyamazsanız denetim sistemini koyamazsanız her zaman o alanda bir istismara saldırıya uğrama ihtimali oluyor. “
“Kültür ve turizm konusunda devlete haksızlık etmemek lazım”
Türkiye’nin kültür ve turizmi konusunda yapılmayan pek çok konunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 18 yıl içerisinde yaptığını belirten Çam, "Bugün bakıldığında yüzlerce müze imkanını geliştirdi, arkeolojik çalışmaları geliştirdi, sanat dünyasını çeşitlendirdi. Şimdiki görevimiz çerçevesinde anlamaya çalıştığım pek çok noktayı, görmediğim pek çok şeye vakıf oldum. Yani gerçekten aslında devlete haksızlık etmemek lazım. Pek çok şey yapmış tiyatro boyutuyla sanat dediğimiz kültür dediğimiz işin içinde resim, heykel, kitap, kütüphane vs bin 300 tane kütüphanemiz var. Yani işte pandemi var şunları şunları yapmayın bakın aman ha sizin sağlığınıza zarar verir denmesine rağmen zorla siz cenaze törenlerine düğün törenlerinde gerekli tedbiri almazsanız bu kültürel değişimle alakalı konuda aslında sadece devletin meselesi olmadığı anlaşılır.” diye ekledi.
"Büyük bir medeniyetin parçasıyız"
Programda Türkiye’den ve vatandaşlardan beklentilerine de değinen Çam konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyadaki gidişatı, değişimi, dönüşümü doğru bir şekilde okuyabildikçe doğru kanallardan beslenebildikçe aslında bireyler en güzel şekilde doğruyu bulacaktır. Etkileşim içerisindeyiz yani bugün için doğru dediğimiz şey yarın için artık eskimiş olabiliyor. Dolayısıyla bu değişim süreçlerinde kökümüzü doğru bir şekilde muhafaza etmemiz, okunması gereken eserleri doğru bir şekilde okunmamız gerekli. Medeniyet yürüyüşünde ihtiyaç olan bütün noktalara çocuklarımızı doğru yönlendirebilirsek oralardan alınacak manevi gıdalar, kültürel gıdalarla beslendikten sonra herkes kendi doğrusunu kendi mecralarında bulabilirler. Sonuçta uçsuz bucaksız büyük bir dünyanın büyük bir medeniyetin bir parçasıyız.”
