Melih Gökçek'ten Mansur Yavaş'a sahte fatura suçlaması

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Melih Gökçek döneminde 3 katrilyonluk kamu zararı olduğunu öne sürmüş ve yolsuzluk dosyalarını savcılığa verdiklerini ifade etmişti. Yavaş'ın bu iddiası ardından gözlerin çevrildiği Melih Gökçek rest çekti. 

"İspat edersem istifa etsin"

Yolsuzluk iddiası için "Külliyen palavra" diyen Gökçek, Mansur Yavaş ve ekibini sahte fatura düzenlemekle suçladı. Mansur Yavaş ile istediği yerde tartışmaya açık olduğunu vurgulayan Gökçek, "Bu anlatacaklarımın yalan olduğunu ispat etsin bundan sonra siyaset konusunda konuşmayacağım. Geçeceğim evimde oturacağım. Söz veriyorum. Biz bu sahteciliği yapmadık desin, ben bu siyaseti bırakıyorum. Mansur Yavaş hakkında da konuşmuyorum. Ama sahteciliği ispat edersem kendisi de istifa etsin. Onurlu bir başkana düşen budur." dedi. 

"Kalp krizi geçirebilir ambulans çağırın"

Anlatacakları ardından Mansur Yavaş'ın kalp krizi geçirebileceğini dile getiren Gökçek, "Dalga geçmiyorum, bunlar dayanılacak konular değil. Bunlar ispat edildiği zaman sahtecilik ortaya çıkacak. Vurgun ortaya çıkacak. Ve Mansur bunların altından kalkamayacak. Samimi olarak söylüyorum. Arkadaşları Mansur'a yardımcı olsun. Kalp krizi geçirebilir. Ambulans hazır edin." diye ekledi.

Sahte evrak iddiası

Ellerinde 16 adet bulunduğunu belirterek sahte evrak konusuna açıklık getiren Gökçek, şunları söyledi:

"Dosyaları müfettişlere veriyorlar. Müfettişler Çankaya Belediyesi'ne iş yapan bir müteahhit buluyor. Burada Çankaya Belediyesi'ni vurguluyorum. Doğru İzmir'e Ödemiş'e vesaireye giderek oralardan faturalar topluyorlar. "Bunun fiyatı 1 lira Melih Gökçek'in bürokratları almış 10 lira" demek için fatura topluyorlar. Faturanın içerisinde atarak söylüyorum; çalı grubu ardıç diyelim. Ardıç 1 lira. Belediye bundan kaç tane almış? 10 milyon tane almış. Kaç liradan almış, 8 liradan. Aradaki fark 7 lira.10 milyon tanede 70 milyon ediyor. Gökçek dönemindeki bürokratlar 70 milyonu cebe attı diyorlar. Kamuoyuna hep böyle verdi. Bir fide ne olduğu belli değil. Bir fide mi yoksa kocaman bir ardıç grubu mu? Saksısı var mı? Bunları mukayese edebilmeleri için faturaların içerisinde onun vasfının ne olduğunun yazılması lazım. Bunlar yazmıyorlar. Ne yapıyorlar biliyor musunuz müfettişler, alınan o bitkilerin karşısına bizim aldığımız bitkilerin aynısı gibi elleriyle rakamlar yazıyorlar. Biz bu dosyayı savcılıktan aldık. Suçlanan arkadaşlar savcılıktan aldı. Aldık bir inceledik ki her taraf sahtekarlık. "Bu faturaların aslını Melih Gökçek bulamaz." diye düşündüler. Rabbim de yardım ediyor işte. Biz de bu belgeleri buluyoruz. Bu belgeleri bulunca biz de verdik mi savcılığa. Şimdi savcılıktalar.