Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, 61 yaşındaki Fatma Günay’ın Uzunköprü’nün Kavakayazma köyünde 22 Mayıs’ta vahşice öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı tamamladı. Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Tüfekcioğlu’nun hazırladığı iddianame, Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, 30 yaşındaki tutuklu sanık A.G.'nin Almanya’da yaşayan kız arkadaşı B.U. ile sosyal medyadaki konuşmalarında annesini kast ederek “Onun Anneler Günü’nü ormanda kutlayacağız” dediği kaydedildi.
"Seni burada kessek kimse bulamaz"
İddianamede, cinayetten 1 hafta önce sanık A.G. ve ev arkadaşı E.A.'nın öldürülen Fatma Günay'a “Seni burada kessek, atsak, gömsek, hiç kimsenin ruhu dahi duymaz, seni kimse burada bulamaz” şeklinde sözler sarf ettiği ifade edildi.
A.G.nin cinayet günü sol bacağını kırmadan elini belinde tutarak yürüdüğü ve bu şekilde döner bıçağının taşıdığının anlaşıldığı belirtilen iddianamede, cinayet sonrası diğer tutuklu sanık E.A.'nın evinde yapılan aramada ele geçirilen döner bıçağı üzerindeki DNA örnekleri ile şüpheli sanıktan alınan DNA örneklerinin benzer olduğu kaydedildi.
İddianamede, cinayet sırasında kullanıldığı iddia edilen taşın olay yerine yakın bir mevkide bulunduğu ve taş üzerinde yapılan incelemede vahşice öldürülen Fatma Günay'a ait kan izlerine rastlandığına dikkat çekildi. Talihsiz kadının yüzünün ön kısmında sürüklenmeye bağlı olarak yara izlerinin bulunduğu, başında kırık olduğu ve soluk borusunun kesildiğinin tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, A.G. hakkında ‘tasarlayarak yakın akrabayı öldürme’,
E.A. hakkında ‘tasarlayarak öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ ve J.A. hakkında ‘tasarlayarak öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
"Taşla kafasına vurdu, döner bıçağıyla boğazını kesti"
Tutuklu sanık J.A., savcılıktaki ilk ifadesinde, “Olaydan önce öldürülen Fatma Günay’ın oğlu, yolumu keserek annesini bir şekilde ormana getirmemi istedi. İstediği yere getirmezsem ailemi öldüreceğini söyledi. Ben de Fatma Günay’ın evine giderek oğlunun ormanlık alanda hasta bir halde olduğunu söyleyip ikna ederek ormana getirdim. Ormanlık alana geldiğimizde A.G. birden önümüze çıkarak eline aldığı taşla annesinin kafasına vurarak etkisiz hale getirmeye çalıştı, ardından elindeki döner bıçağıyla boğazını keserek öldürdü. Olay yerinden kaçmak istedim ama A.G. izin vermedi. Ardından döner bıçağıyla parmağımı kesip akan kanı cesedin üzerine damlattı ve ’Kanını cesede akıttım, bu iş sana kaldı’ dedi. A.G. , cesedi sürükleyerek kurumuş su kanalına atmamı istedi. Korku ile A.G.’nin her istediğini yaptığım. Su kanalının başına geldiğimde de dengemi kaybederek cesetle birlikte su kanalına düştüm” dedi.
"Tarlalar da, miras da bana kalacak"
Tutuklu sanık E.A. da savcılıktaki ilk ifadesinde şöyle savunma yaptı:
“Sabah 10 sıralarında evden ayrıldım. A.G. çıktıktan sonra vitrinin arkasında bulunan döner bıçağının yerinde olmadığını fark ettim. A.G. eve döndüğünde bıçağın yerinde olduğunu gördüm. İlerleyen saatlerde A.G. yan odada biriyle telefon konuşmasında 'Ben senin için her şeyi yaptım. Ben senin için her şeyi göze alırım ve aldım. Bundan sonra kimse umurumda değil. Seni seviyorum. Ne olursa olsun fark etmez. Zaten tarlalar miras kalacak bana. Zaten ben kimseden korkmam, bana kimse bir şey yapamaz' şeklinde sözler sarf etti.”
Tutuklu sanık A.G. , savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
22 Mayıs 2020’de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen bir çağrıda Fatma Günay’ın kayıp olduğu bildirildi. Uzunköprü İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Günay’ın ikamet ettiği Kavakayazma köyüne gidip aramalar gerçekleştirdi. Aramalar devam ederken, köyde yaşayan H.G. isimli şahıs hayvanları otlattığı esnada kurumuş su kanalında üzeri çalılarla kaplı ceset buldu. Ardından olay yerine gelen ekipler, bulunan cesedin Fatma Günay’a ait olduğunu belirledi.
(İHA)
