Psikolog Pelin Hazer'den öğrencilere tavsiyeler

Uzman Klinik Psikolog Pelin Hazer, sınava hazırlanan gençlere öncelikle evde kendilerine bir ortam hazırlamalarını ve dikkat dağıtıcı unsurları minimun düzeye indirmeleri tavsiyesinde bulundu.
Ankara Masası
|
15 Şubat 2021, Pazartesi - 19:52
Psikolog Pelin Hazer'den öğrencilere tavsiyeler

Uzman Klinik Psikolog Pelin Hazer, Ankara Masası özel yayında Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtladı.

Hazer, programda koronavirüs salgını nedeniyle uzaktan eğitim alan öğrencilerin sınav kaygılarını yenmeleri için birtakım tavsiyelerde bulundu.

Evde çalışma zorunluluğunun çocuklardaki sınav kaygısını arttırdığının altını çizen Hazer “ Dünyayı etkisi altına alan bu koronavirüs salgını nedeniyle birçok gencimiz, birçok çocuğumuz çok zor bir süreçten geçiyorlar. Sınav, başlı başına aslında kaygı yaratan bir durum. Bu dönem içerisinde evde çalışmak zorunda kalan gençlerimizde çocuklarımızda bu kaygı da oldukça yüksek bir durumda şuanda. Bir de zaten etkileşime, iletişime en ihtiyaç duydukları bu zaman diliminde evde aileleriyle vakit geçirmek, evde bu kaygıları yaşamak oldukça zor bir süreç.” Diye konuştu.

Sınavlara nasıl hazırlanılmalı?

Hazer 'Sınav kaygısını yenmek için neler yapmalı?' sorusuna şu şekilde cevap verdi; “Şimdi bunun için gençlere bazı önerilerde bulunabiliriz. Bunlardan önce genel bir rutin oluşturma hali, sınava daha vaktimiz var. Ne kadar bu salgın sürecinin bir yılını da tamamlamış olsak da, bazı gençlerimiz belki de bunları henüz uygulamamış olabilirler. Bizi dinledikten sonra uygulayabilirler. Bunun için öncelikle belki de evde bir ortam hazırlamak, sınava dair sınava çalışmaya dair dikkat dağıtıcı unsurların minimum düzeyde olduğu bir alan hazırlamak önemli. Bunun dışında belki de bir rutin oluşturma hali oldukça önemli oluyor. Bu rutinler neler olabilir? Aynı saatlerde yatmak, aynı saatlerde kalkmak, aynı saatlerde kahvaltı yapmak gibi. Aslında gençlerimizin bir rutin oluşturduklarını da tıpkı okula gider gibi o masaya oturmaları, onları her ne kadar farklı bir ortamda olsa ben bugün sınava çalışmalıyım psikolojisine otomatik olarak adapte edebiliyor. Bunun yanı sıra evde denemeler çözerken birtakım işte maske zorunluluğu olacaksa bazı çocuklar için, çünkü bu da kaygı yaratabiliyor. Bazı sınavları bazı deneme sınavlarını maske takarak deneyimleyebilirler.

Beslenme de oldukça önemli bir unsur. O rutinlerde aynı zamanda önemli oluyor. Onun yanı sıra neler yapabilirler bunlar genel geçer sınava hazırlık döneminin genel rutinleri diyelim.

" Bunu yazması bile bizim için önemli"

Bunun dışında işlerinizi bir günlük tutmalarını önerebilirim. Çünkü bu süreç içerisinde iletişim zaten aile ile bu yaş dönemlerinde çok sıkı bir iletişim olmadığı için, arkadaşlarla da çok sıkı bir iletişim olamadığında duygularını bir şekilde anlatmaya ihtiyaç duyuyor gençlerimiz.  Bir önceki günün aynısı bile olsa bir duygu geldiği zaman, zorlayıcı bir duygu geldiği zaman, bugün sınava dair biraz kaygılı hissediyorum ve çalışma motivasyonum bununla ilgili düşük. Bunu yazması bile bizim için önemli. Aynı şeyler aynı gün bile olabilir ama kişinin o düşünceyi, o duyguyu bedende değil de, dışarıya yansıttığı bir alan bulduğu zaman bir nebze yatışabiliyor bu çocuklar ve gençler. Yani o duygu artık bende değil, yazılı bir kâğıtta. Bazen yazı yazmak istemeyebilirler. Resim yapmakta bunun için bir alan aslında.

"Minik egzersizler yapabilirler"

Kendilerine zevk alabilecekleri başka deneyimleri de günlük akışa eklemeleri oldukça önemli. Bunlar illa hani dışarı çıkmak zaten çok mümkün değil ama ev içerisinde minik egzersizler yapabilirler. Bakın 5 dakika bile yeterli olabiliyor. Vücudu esnetme hareketleri olabilir. Geliştirmek istedikleri bedensel olarak birtakım bölgeler olabilir. Gençlik çünkü dönemsel olarak da buna müsaitler aslında. Bununla ilgili ufak pratikler ekleyebilirler, aynı zamanda nefes çalışmaları yapmakta oldukça önemli olabiliyor. Çünkü beden, nefes ve zihin bir bütün. Şimdi nefes çok kolay bir sistem gibi gözükse de oldukça önemli. Yani çocuk kaygı hissettiği zaman zaten oradaki bedendeki nefes alıp veriş hızı bile ona göre değişebiliyor. Eğer bununla ilgili küçük küçük gün akışına nefes pratikleri eklerse sınav esnasında da otomatik vitese alınmış gibi nasıl araba sisteminde orada otomatik bir şekilde gidiyoruz. Ya burada da çocuklar ve gençlerde o kaygı devreye girdiği zaman o nefes teknikleri devreye giriyor. Ve birazcık daha o stres düzeyleri yatışmış oluyor diyebiliriz.

Ailelere iletişim kurma tavsiyeleri

Koronavirüs süreciyle yeni bir döneme geçildiğini bu dönemde ailelere çocuklarıyla iletişim kurmak için önemli görevler düştüğü ifade eden Hazer, sözlerine şöyle devam etti;

 “Burada aslında iletişim kısmı bizim için oldukça önemli. Bazı anne babalar için bu yeni bir evre çünkü. Yeni bir süreç bu yeni bir dönem. Ama iletişim her zaman sabit kalan ve değişmeyen bir şey. Ben, evdeyken ders çalışabileceğinden emin olmak istiyorum ve bunun için seni sık sık kontrol etmek istemiyorum. Ama bana kendin bildirimde bulunursan, bugün bu kadar çalışabildim, daha fazla çalışamadım, limitim bu kadar, bu kadar çalıştım demen benim için yeterli. Ben seni sürekli takip etmek, seni zorlamak istemiyorum. Farkındayım bu dönem zorlu bir süreç. Evde kalman gerekiyor gibi, aslında iletişimsel olarak bunları paylaştığım zaman aile de oradaki öğretmenlik misyonunu birazcık yüklenmiş oldu. Bu dönem içerisinde ödevini yaptın mı, derste cevap veriyor musun, bunlara da tanık oluyoruz.

Orayı da birazcık hafifletebiliyor, belki de kaygılı hissettiğin zaman gel bizimle paylaş. Evet, belki elimizden bir şey gelmez ama bir duygun varsa gel birlikte konuşalım demek çocuğu, genci buna davet etmek anne babalar için de iyi olacak.  Çünkü, onların kaygısı da gençlerin üzerinde bir etki ediyor ve bu sefer çocuklar ve gençlerde anne babanın o kaygısını taşıyor. Yani o birazcık etkileşimsel bir şey, aynı evin içerisinde olunca bu birazcık daha artıyor tabii. Bunun için de aslında gerek fizik dersi olsun diğer bütün dersler olsun şuan bunun tek başına öğrenmenin zor olduğunun farkındayım. Ama bence bir başla bakalım, bir dene bakalım, ne kadarını alabiliyorsun.

"Başlı başına en yeterli şey"

Ben şu dönemde senin tek başına bunların hepsini bitirmeni, başarmanı, beklemiyorum. Ama birazcık çaba gösterdiğin zaman nasıl oluyor bir deneyimleyelim. Yani başla bakalım nasıl ilerleyecek orada bak açıklamaları var. Bu birazcık zor olabilir. Başlangıçlar hep zordur zaten. Biraz kendi başına bir dene bakalım. Sonrada gel üzerine bir sohbet edelim, neler seni zorladı.

Sonuçta oradaki kaygıyı bile anlatması çocuğun, sadece fizik dersinde değil diğer tüm derslerine o kaygı yayılıyor. Çünkü orada yapamadığını tek başına yapamadığını gören çocuk diyor ki diğer dersleri de tek başıma yapamam.

Belki de buradaki ayrımları da görmek. Bak matematiği aslında kendi başına güzel yapabiliyorsun. Bu bizim için iyi. Burada zorlanabilirsin koşullar bu. Seni anlıyorum ama birazcık daha dene bakalım ne kadar yapabilirsen bizim içinde senin için de yeterli. Ben senin emek verdiğini görüyorum demek yapılabilecek zaten başlı başına en yeterli şey sanırım şu koşullar altında.

“Her gün yediğin şeyde ne kadar sağlıklı olabilir”

Gençlere sevmedikleri derslere çalışma nasıl çalışacakları yönünde de tavsiyelerde bulunan Hazer “Gençlerimize bazen şunu söylüyorum her gün sevdiğin bir yemeği tatmak nasıl gelir sana. Diyorlar ki; Çok güzel olur yani. Her gün yiyebilirim. Her gün yesen bile bir günden sonra artık sıkılabilirsin değil mi? yani yok yok sıkılmam diyor mesela, ama her gün yediğin şeyde ne kadar sağlıklı olabilir diyorum. Evet, çok da sağlıklı değil. Peki, bedenin için sağlıklı bir şeylere ihtiyacın var ya, çok sevmesen bile bazı şeyleri yemen gerektiğini biliyorsun değil mi? Evet biliyorum. İşte bu derslerde aslında bunun gibi. Yani tamam miktarın çok büyük olmasına gerek yok. Diğer ders İngilizce 3 saat çalışmak sana keyif veriyorsa, bunu 15 dakika çalışabilirsin. Ama yine de eklemem sanki genel olarak daha çok işe yarayacak değil mi? gibi bir şey söyleyebiliriz sanki. Her zaman sevdiğimiz şeyleri yapamıyoruz ne yazık ki. Öncelikle hani bu salgının ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Şu tarihte sona erecek ondan sonra rahatlayacağız bir diyebilsek keşke çok rahatlatıcı olabilir. Bunu diyemediğimiz için aslında şuan ki süreç yine belirsiz bir süreç. Belki okula gideceksin, sonra belki okuldaki sistem değişecek ve tekrar eve döneceksin. Bu bizim içinde belirsiz olan bir süreç. Kaygı yaşamanı çok iyi anlıyorum ama sanki bu süreçler de adapte olabilmen için bu akışı kabul edebilmek önemli.” Dedi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/596400/psikolog-pelin-hazerden-ogrencilere-tavsiyeler
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.