İslam Memiş'ten tuzak uyarısı

Finansal Analist İslam Memiş, insanların varlıklarına el koymak için dünya çapında sanal ortamda tuzak kurulduğunu söyledi.
Ankara Masası
|
19 Şubat 2021, Cuma - 19:21
İslam Memiş'ten tuzak uyarısı

Finansal Analist İslam Memiş, Ankara Masası özel yayınında Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtladı. Ekonomideki yeni düzende tuzaklar kurulduğunu belirten Memiş, insanların varlıklarına göz dikildiği ifade etti.

Bir kumar masasının oluşturulduğunun altını çizen Memiş “Önceden finans piyasaları vardı, para piyasaları vardı, onun yerine kumar piyasalarına bıraktığını net bir şekilde söyleyebilirim. Ve kumar masasında oturanların da bu enkazdan ciddi anlamda yara alacağını, bu enkazın altında kalacağını da gönül rahatlığıyla söylüyorum ve uyarılarımı yaklaşık iki haftadır devam ettiriyorum. Kişiler olabilir, kurum ve kuruluşlar olabilir.” Dedi.

"İnsanlar bu tuzağa düştü"

Memiş, düşük faizlerle insanların köleleştirildiğini vurgularken “İnsanların elindeki varlıklarını yönetebilmeniz için algıyla ve haberlerle korkuyla panikle bir havuzda toplarsınız. Koronavirüs salgını da bu şekilde olmadı mı aynı bu şekilde oldu. İlk önce marketleri talan ettirdiniz, daha sonra eve hapsettiniz sonra bütün paralarını gıdalarına harcayan insanlara buyurun size düşük faizle kredi, onları köleleştirdiniz. Düşük faiz dediniz bunun adına. Ben nakite ulaşımı kolaylaştırdım dediniz bunun adına. İnsanlar bu tuzağa düştü. Aradan bir yıl geçti. Dünyada ciddi anlamda bir işsiz ordusu karşılarında oldu. Hem sisteme köle olan bir insan topluluğu vardı karşımızda, hem de o krediye, o faize muhtaç olan bir insan topluluğu yarattılar maalesef. Tabi bu tuzağa düşmeyenler kimlerdi. Bu tuzağa düşmeyenler varlıklarına sahip çıkanlar kötü gün olarak birikimlerini bir kenarda bekletenler, hayallerle değil, gerçeklerle hayatını devam ettirenler.” Şeklinde konuştu.

"İnsanlara bir yem atması gereken bir finans düzeni vardı dünyada"

Kripto paranın bir tuzak olduğunu ifade eden Memiş sözlerine şöyle devam etti;

Tabii yeni dijital çağa ayak uydurmak zorundayız. Kripto para piyasası dünyanın bir gerçeği. Zaten bugüne kadar banka, ATM kartları, kredi kartları gibi sosyal medyada yaptığımız harcamalar, alışverişler gibi eylemler de zaten kripto para piyasasının bir benzeriydi ve dolayısıyla insanlar zaten sanal ortamda bir alışveriş, bir harcama, bir birikim zaten yapıyorlardı. Ancak insanlara bir yem atması gereken bir finans düzeni vardı dünyada. Herkesin elindeki varlıkları net bir şekilde görmek gerekiyordu ve bu havuz da bu varlıklar net bir şekilde görüldü. Çeşitli enstrümanlar sunuldu insanlara ve hepsi sanal ortamdaydı. Bakın tahvil faizleri yükseldi. Buyurun buradan yakın. Herkes o tarafa koştu. Bakın borsalarda ralliler var, çok büyük getiriler var diye altın tepside sanal ortamı insanlara sundular. Herkes o tarafa koştu. Kripto para piyasasında ciddi gelecek var. Çok büyük paralar kazanılıyor denildi, herkes o tarafa koştu, ama dediler ki; Emtia fiyatları, altın, gümüş, bakır, platin, palladium bütün değerli metaller çöp olacak, boşuna o tarafa yatırım yapmayın, formaliteden bir satış dalgası başlattılar. İnsanlar korku ve panikle gerçek paralarını sanal ortamda mecburen değiştirmek zorunda kaldılar.  Yani bir noktada tuzağa düşmüş oldular. Halbuki amaç neydi? İnsanların elindeki varlıkları sisteme dâhil etmek. Sanallaştırma insanların elindeki fiziki altın ve gümüşlerle rahat bir şekilde sınırsız bir şekilde bastıkları kâğıt paraları toplamak, onları sanal ortama muhtaç etmek, kumar masasında kurtlara kuzu yapmak tek dert buydu. Bugünlerde bu dert çok güzel bir şekilde işliyor.

" Oyun bu kadar basit"

Dolara altına yönelendirenlerin şirketler olduğunu belirten Memiş “Oyun o kadar büyük ki tuzak o kadar büyük ki biz 2020 yılında aynı senaryoyu çok gördük ve yıllardır görüyoruz aslında. Efendim dolar 10 lira olacak, Kapalıçarşı piyasasında döviz büfelerinin önlerinde kuyruklar vardı. 8 buçuk lira seviyesinde millete dolar aldırdılar. Neymiş dolar 10 lira olacakmış. Her sene aynı hikâye. 540 lira gram altın TL fiyatı 2020 yılında. Kuyumcu tezgâhlarında altın kalmadı. Rafineriler altın yetiştiremedi. Neymiş, altının gramı 600 lira olacakmış. 2.075 dolar altının ons fiyatı. Neymiş efendim, altının ons fiyatı 2020 yılında 2.300 dolar seviyesinde tamamlandıktan sonra yükselişlerini 3.000 dolar seviyesine kadar devam ettirecekmiş. Bu algı ve operasyonu yapanlar koca koca şirketlerdi, aracı kurumlardı ve ciddi şirketlerdi. Vatandaşları dünyadaki bütün yatırımcıları yönlendiren ciddi şirketlerdi. Bugün 1.760 dolar seviyesinde bir ons altın var karşımızda. 400 lira seviyesinin altına sarkmış bir gram altın var karşımızda. Oyun o kadar büyük ki insanları ters köşe yapan sistem aslında insanlara ne verdi biliyor musunuz? Yüksek faiz verdi, algı verdi, yüksek döviz bozdurma imkânı verdi ve giderken de dövizini düşükten alma fırsatı verecek. Oyun bu kadar basit. Anlayan anladı. Ama Kapalıçarşı piyasasına gelin bakalım 400 liradan gram altını kim satacak size. Gram altında sadece 7 lira işçilik olduğunu çeyrek altında 12 lira işçilik olduğunu, cumhuriyet altında 70-80 lira bir işçilik olduğunu da belirtmek isterim. O sizi tuzağa çekenler, o sizi toprağa gömenler varlıklarınıza el koyacak olanlar rafinerileri kapattı. Sınırsız bir şekilde bastıkları dolarla şu anda altın stokluyorlar.” Diye konuştu.

" Varlıklarınıza mümkünse sahip çıkın"

Memiş, Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerin altın rezervlerini arttırarak, kripto para birimleri açıklamaya hazırlandıklarının altını çizdi. Altın rezervleri sayesinde kripto paralarına daha çok alıcı bulmaya amaçladıkların ifade eden Memiş “Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye ülke Merkez Bankaları neden altın rezervlerini artırıyorlar? Neden bu kadar çok altın alıyorlar? Madem çok değer kaybedecek? Çünkü bu ülkeler kendi dijital paralarını açıklayacak ve arkasında diyecekler ki benim şifreli kripto paramın arkasında yani dijital paramın arkasında şu kadar ton altın var, şu kadar ton gümüş var. Çin bunu yaptı. Dünya Altın Konseyi açıklamış olduğu altın rezervlerinde acaba ne kadar doğru bilgiler veriyor? Ya da ülkeler Dünya Altın Konseyi'ni ne kadar doğru bilgilendiriyor? Acaba Dünya Altın Konseyi'nin bildirmiş olduğu raporlarda, verilerde dünyanın altın rezervleri gerçek mi yoksa şişirme mi? Ben şişirme olduğunu düşünüyorum. O yüzden insanlar bugünlerde altın fiyatları çok düştü. Mahvoldum zarar ettim, satmadığın bir şeyden zarar etmezsin. Bu piyasalar insanları ters köşe yapar ve iki ay sonra bakarsınız ki iyi ki satmamışım dersiniz. Varlıklarınıza mümkünse sahip çıkın.” Şeklinde konuştu.

" Ben ne kadar üretebiliyorum?"

İnsanlara duygularıyla değil, akıllarıyla hareket etme tavsiyesinde bulunan Memiş, sözlerine şöyle devam etti;

Şu manipülasyon yapıyor, şu spekülasyon yapıyor tarzında değil yani kişileri baz alarak değil biraz daha benim burada bu dünya düzeninde biraz daha gelenekçi olabiliyorsam günlük hayatımda modern sistemi kullanabiliyorsam, evet benim Ahmet'le Mehmet’le onunla bununla işim yok. Benim işim kendimle. Ben ne kadar üretebiliyorum, ne kadar ayakta durabiliyorum, ne kadar çok tasarruf yapabiliyorum, israftan ne kadar çok uzak durabiliyorum ben buna bakarım. Yoksa doların merhametine, yabancının merhametine muhtaç olacak ya da onların merhametine muhtaç edecek bir kaderim yok. Ben kendi kaderimi kendi ayaklarımın üzerinde durarak belirleyebilirim. O yüzden benim burada yapmam gereken şey birey olarak halk olarak biraz daha gelenekçi olup, duygularımızla değil aklımızla hareket etmemiz gerekiyor.

Dünyadaki işsizlik rakamları bu insanları hiç korkutmaz mı? Bağıra bağıra gelen bu kuraklık, devamında gıda enflasyonu bu insanları korkutmaz mı? Yeni sistem bu insanları korkutmaz mı? Dünyadaki bu kadar büyük azgınlık ve sapkınlıklar bu insanları korkutmaz mı? Korkanlar gardını alanlardır. Korkmayanlar da karanlık tünelde yolunu devam ettirenlerdir. Karanlık tünelde yoluna devam edenlerin karşısına ne çıkacağını da ne kendileri biliyor, ne de dünya sistemi biliyor. Ama sakin bir şekilde ailesine sahip çıkan, varlıklarına sahip çıkan insanlar topluluğu, toprağına sahip çıkan insanlar topluluğu, üretime sahip çıkan, biraz daha faize dayalı değil de biraz daha üretime dayalı bir ekonomi modelini tercih edenler, daha çok farklı sektörleri ön planda tutup balon oluşturmaktan ziyade eğitim ve geleceğe önem verenlerin kaderleri daha çok iyi olacaktır diye düşünüyorum.

"Bu ekonomiler maalesef ayakta durmaz"

Dünyada sivil ayaklanmaların, intiharların artacağına değinen Memiş “Bugünlerde çok büyük bir kumar tuzağı var. Kumar piyasası var, tezgâh büyük. Bu tezgâhta bu kumar masasında oynayanlar da büyük bedel ödeyecekler. Bunu ne zaman görürüz? Belki 3 ay belki 5 ay ama göreceğiz. Dünyada intihar sayıları arttığı zaman dünya genelinde sivil sosyal ayaklanmalar başladığı zaman insanlar sokağa döküldüğü zaman neyin ne olduğunu bir kez daha yorumlama şansını bulacağız. Ama bu sistemle bu ekonomiler maalesef ayakta durmaz. Bu zihniyetle, bu algıyla, bu korkuyla yatırımcılar maalesef yine ters köşe olmaya devam eder. Ters köşe olmadan önce bugünlerde TL’nin karşılığında ucuz olan neyse ona yatırım yaparım, yoluma devam ederim diye düşünmesi gerekiyor yatırımcının.”ifadelerini kullandı.

"Yabancı yatırımcıların keyfine bugünlerde diyecek yok"

Memiş, dolar kurundaki gelişmelerin yabancı yatırımcılara yaradığını belirtirken “Yüzde 17 mevduat faizini verdiniz mi verdiniz? 8.10’dan dolarını sattırdınız, burada pozisyon aldırdınız mı aldırdınız. Hem faizden kazanıyorum hem borsadan kazanıyorum, hem kurdan kazanıyorum ballı kaymak. Zaten yabancının istediği de buydu. Hatta dün bir açıklama daha geldi aman Merkez Bankası düzeni bozma böyle güzel gidiyor. Tabi yüzde 17 faiz aldıktan sonra 8.10'dan dolarını bozduktan sonra geri giderken 6.80’den dolarını alıp geri giden bir yabancı yatırımcıların keyfine bugünlerde diyecek yok. O yüzden Merkez Bankası'nın faiz kararında da bir değişiklik olması zaten beklenmiyordu. Doların bu kadar gerilemesi veya normalleşmesi, olması sürecinde. Tabi ben yabancı para birimleri üzerinde olaylara bakmak istemiyorum. Önemli olan enflasyona odaklanmış bir Merkez Bankası var. Gerçek enflasyon önemli benim için. Gıda enflasyonu önemli, hane halkının cebi önemli.” Diye konuştu.

"Yolumuz uzun ve zahmetli"

Dolar kurundaki düşüşe rağmen marketlerdeki fiyatların düşmediğini, bunun konuşulması gerektiğini belirten Memiş, şunları söyledi;

Dolar 8,5 lira seviyesinden, 6.90 lira, 6.95 lira seviyesine kadar geriledi. Ne hikmetse marketlerde raflarda fiyatlar düşmedi. Emtialarda özellikle üretimde fiyatlar düşmedi. Birçok kalemde fiyat düşmedi. Ne hikmetse dolar düştü, zamlar düşmedi, bunu konuşmak lazım. Bunu tartışmak lazım. Acaba burada marifet doları düşürmek mi faiz vererek gerçekten zamları mı düşürmek buradaki marifet. Bunu bence yorumlamak gerekiyor. Buraya odaklanmak gerekiyor. Evet, dolar düştü ama onun yanında hiçbir şey düşmedi. Düşen şey ile düşmeyen şeyin arasındaki farkı hane halkı çok iyi bir şekilde hissediyor. O yüzden süreç biraz uzun. Yani yolumuz uzun ve zahmetli. Bakalım yıl içinde belirlenmiş olan enflasyon hedefine ulaşabileceğiz mi?

Kuraklık denilen bir bela geliyor ve bağıra bağıra geliyor. İnsanlar bugünlerde dün Türkiye genelinde yağan karı kendilerine mal ediyorlar. Mesela diyorlar ki Allah bize acıdı, barajlarımız doluyor çok şükür. Ben de diyorum ki, belki Allah size merhamet etmemiştir, o toprağa merhamet etmiştir. Meyveye sebzeye merhamet etmiştir. Her şeyi kendinize mal etmeyin. Belki marifet o toprağın doğasındadır. O ağacın doğasındadır. Belki insanların merhametinde değildir. O yüzden bazı olayları kendimize yormadan, yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Marifet doların 6.90 lira olması değil, marifet raflardaki fiyatların düşmesi, hayatın ucuz olması 8,5 lira seviyesindeyken pahalı bir hayat yaşıyorduk. 6.90 lira seviyesinde bir dolarımız var. Yine pahalı bir hayat yaşamaya devam ediyoruz.

"2021'de gümüş piyasanın kralı olacak"

2021 yılı için insanlara yatırım tavsiyesinde bulunan Memiş “Dolar çok düştü dolar alalım mı? Dolara yatırım yapalım mı? dolar bir yatırım aracı değil ki. Sınırsız bir şekilde matbaada basıyorsunuz dünyaya sunuyorsunuz, herhangi bir karşılığı yok. O yüzden doların bir yatırım aracı olup olmadığını gözlemlemek için geçmiş yıllardaki doların getirisine bakmak lazım. Örnek verelim. Son 10 yılda yatırımcısına 225 kazandıran bir dolar kuru var karşımızda. Son 10 yılda yüzde 426 gram altın kazandıran bir emtia var karşımızda. 2020 yılında gümüştü piyasanın kralı. 2021 yılında da gümüş olacak piyasanın kralı. O yüzden vatandaşlar tercihlerini yaparken bir noktada getiriyi göz önünde bulundurması gerekiyor. Bu yılın getirisi yine gümüşten taraf olacağı için gümüş tarafında yaşanan bu düşüşler ki, bu hafta yaşanan düşüşleri bir alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekiyor.” Dedi.

http://www.ankaramasasi.com/haber/608560/islam-memisten-tuzak-uyarisi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.