Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara Masası'nı ziyaret etti. Gündeme dair açıklamalar yapan Destici, yeni anayasa çağrısı, dokunulmazlıkların kaldırılması ve normalleşme sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sened-i İttifak'tan bugüne kadar yapılan anayasa çalışmaları için "Çok da başarılı olduğumuz söylenemez" değerlendirmesinde bulunan Destici, bugün de yeni bir ihtiyaç ile karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
"Mevcut anayasadan kurtulmamız gerekiyor"
Türkiye'nin 1980 yılında darbecilerin yaptırdığı ve belli bölümleri Genelkurmay karargahlarında yazılmış bir anayasayla yönetildiğini kaydeden Destici, "Mevcut anayasamız üzerinde çok kereler değişiklikler yapılmış ama darbe anayasası ruhunu hala muhafaza ediyor. Onun için bizim mevcut anayasadan kurtulmamız ve yeni demokratik hukuk zeminine oturmuş bir anayasa yapmamız gerekiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısını samimi bulduklarını ve desteklediklerini vurgulayan Destici, "Burada binde bir şansımız da olsa bunu denememiz gerektiğini düşünüyoruz. Aslında anayasa yapmaktan daha önemli olan şudur; bir anayasa yapma gayesiyle tüm siyasi partilerimizin, toplumumuzdaki tüm kesimlerin bir araya gelmesi, bir masa etrafında ya da meclis zemininde buluşmasını daha kıymetli" değerlendirmesinde bulundu.
Bunun uzlaşma kültürüne büyük katkı sağlayacağını, siyasi partilerin arasındaki gerginlikleri azaltacağını savunan Destici, dış dünyaya karşı çok önemli bir mesaj verileceğine de dikkat çekti.
Bu çerçevede çağrıyı olumlu bulmakla yetinmeyip, atılan adıma temkinli yaklaşan İYİ Parti'yi, Demokrat Parti'yi ve CHP'yi ziyaret ettiklerini hatırlatan Destici, "Bu konudaki görüşlerimizi kendileriyle paylaştık. Herkesin önyargıdan kurtulup, önyargısız olarak bu çağrıya cevap vermesi gerektiğini ifade ettik." dedi.
"Bir araya gelmemizi çok önemsiyorum"
Herkesin kırmızı çizgisi olduğunu ama bunlardan önce mutabık olunan maddeleri konuşarak çalışmalara başlanabileceğini belirten Destici, şunları söyledi:
"İş biraz sistem noktasında, yürütme noktasında tıkanıyor gibi gözüküyor ve burada da halka başvurulur. Halk hangisini tercih ediyorsa Türkiye bunu kabul eder ve bu şekilde yoluna devam eder. Ama öncelikle bir araya gelmemizi çok önemsiyorum. Önyargısız bir şekilde daha önce yapılmış olan, başlamış olan bir anayasa çalışması var. Burada 61 madde üzerinde mutabakat sağlanmıştı. Buradan da yürüyebiliriz bunu tamamlayabiliriz. Bir kere daha altını çizerek söylüyorum. Binde bir şansımız olsa ki var, biz bunu denemek zorundayız."
"Kürsü dokunulmazlığına saygılıyız ama..."
Meclis'e gelen fezlekeler hatırlatılan ve partisinin bu noktadaki tavrı sorulan Destici, "PKK ile işbirliği yapan HDP'nin ve onu sözde milletvekillerinin dokunulmazlık fezlekeleriyle, diğer siyasi parti mensuplarını ben aynı torba içinde değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Kürsü dokunulmazlığına hepimiz saygılıyız ama dünyanın hiçbir yerinde terörün partisine müsaade edilmez. Terör örgütünün sözcülüğünü yapan milletvekilleri o ülkelerin meclislerinde yer almaz." dedi.
"HDP milletvekilleri sınırı aştı"
Türkiye'nin bu noktada çok hoşgörülü davrandığını savunan Destici, "Burada demokrasiyi, hukuku çok zorladı ama artık iş tahammül boyutunu aşma noktasına geldi. Çünkü HDP milletvekillerinin önemli bir kısmı sınırı, çizgiyi çoktan aştılar. Ve direk pervasızca, hadsizce hem Meclis kürsüsünden hem başka yerlerden ayaklanma çağrılar da dâhil olmak üzere terör örgütüyle birlikte hareket ediyorlar. Onun sadece sözcülüğünü yapmakla yetinmiyorlar bir fiil terör örgütüne hizmet ediyorlar. Buna artık müsaade edilemez." şeklinde konuştu.
Siyasi Partiler Yasası'nın 100. maddesinin bir siyasi partinin kapatılması için üç yol gösterdiğine dikkat çeken Destici, "Bunlardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi'nin resen kapatma davası açması. Bir diğeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma inceleme başlatıp, bunun sonucuna göre kapatma davası açması, üçüncüsü de Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin bu konuda başvuru yapma imkânı" açıklamasında bulundu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığ'nın HDP'nin kapatılmasıyla ilgili bir inceleme başlattığını hatırlatan Destici, "Burada beklentimiz odur ki bu inceleme ve soruşturma sonucunda Anayasa Mahkemesi'ne HDP'nin kapatılmasıyla ilgili bir başvuru yapacaktır. Ondan sonraki kararı Anayasa Mahkemesi verecektir. Yani işin hukuki boyutuna saygılıyız ama bugüne kadar hukukun işletilmemiş olmasını da bir eksiklik olarak gördüğümüzü ifade edeyim" dedi.
"Dokunulmazlıkların kaldırılması için evet oyu kullanacağız"
Partisinin HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda tavrının net olduğunu vurgulayan Destici şunları söyledi: "Halkımız, milletimiz Meclis'te terörist istemiyor. Dolayısıyla biz de istemiyoruz. Milletimizin bu yöndeki talebinin BBP yanında duracaktır ve bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili evet oyu kullanacaktır. Biz Meclis'teki HDP milletvekillerinin bir kısmını Kandil'deki yada Suriye'nin kuzeyinde, ya da Irak'ın kuzeyinde Sincar’daki teröristlerden farkı olmadığını görüyoruz."
Türkiye kamuoyunda Selahattin Demirtaş üzerinden bir demokrasi havariliği vurgusu yapıldığını savunan Destici, ankaramasasi.com'a yaptığı açıklamada "Onu söyleyenlere şunu hatırlatıyorum: Kobani'deki hadiseleri gerekçe göstererek tabanını devlete karşı ayaklanmaya çağıran, terör ve şiddeti teşvik eden Selahattin Demirtaş'tır. Bir de meseleye şöyle bakalım: Mesela Selahattin Demirtaş'ın kardeşi Nurettin Demirtaş nerede şu anda? PKK saflarında. Daha önce aynı kişi yine bu terör örgütü partisinin eş başkanıydı. PKK ona dedi ki 'Sen oradan gel artık dağda görev yap yani terör eylemlerine karış. 'Selahattin Demirtaş'a dedi ki, 'Sen de partide yürü.' Tersini de yapabilirdi. Tersini yapsaydı da ben Selahattin Demirtaş'ın buna hiç itiraz etmeyeceğini biliyorum. Onun için Nurettin Demirtaş’ tan da bir farkı olmadığını biliyorum. Demokratik ve hukuka saygılıymış gibi, barıştan yanaymış gibi göstermelerini de bir göz boyamadan ya da aldatmacadan ibaret olduğunu biliyorum." diye belirtti.
Normalleşme adımları: Saatle ilgili bir serzeniş var
Normalleşme adımlarına değinen Destici, "Biz bunları olumlu adımlar olarak görüyoruz ama bu olumlu adımların yanında tedbiri de asla elden bırakmamalıyız. Tedbirlere sıkı bir şekilde uymaya devam etmeliyiz. Çünkü son günlerde yapılan testler ve açıklanan vaka sayıları, ölüm oranları, ağır hasta sayıları, yoğun bakım doluluk oranları bizim tedbirlere sıkı bir şekilde uyma zorunluluğumuzun olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Restoranların, kafelerin ve lokantaların açılarak belli sayıda müşteri almalarının doğru olduğunu söyleyen Destici, şunları ekledi: Çünkü o kapsamda ki esnaflarımız gerçekten büyük mağduriyet yaşadılar, büyük zorluk yaşadılar. Pek çoğu işyerini kapatma noktasına geldi. Şu anda işçi çıkartmama yönünde bir karar var ve kimse işçi çıkartamıyor ama bu süreç bittikten sonra pek çok kişi maalesef işini kaybedebilir. Onun için bunların tedbirlerinin de alınması lazım. Onun için buradaki ben yüzde 50 de olsa müşteri alınması yönündeki kararı doğru buluyorum. Orada sadece saatle ilgili bir serzeniş var. Ben bunu da haklı görüyorum. Sabah 07.00 akşam 19.00 yerine sabah 07.00 akşam 21.00 şeklinde uygulamanın o kapsamda ki esnaflarımızı daha da rahatlatacağını düşünüyorum.
KAYNAK: ankaramasasi.com
