Evli ve 3 çocuk annesi olan 40 yaşındaki Çöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karın bölgesinde uzun süredir bulunan şişliğin son bir yılda hızla büyüdüğünü belirtti.
Bu sebeple günlük işlerini yapmakta zorlandığını ve sağlık problemleri yaşadığını anlatan Çöl, "Kan değerlerim düşmüştü. Yürürken ve iş yaparken sürekli nefesim daralıyordu. Sürekli yatmak istiyordum çünkü çok halsizdim. Bir yere gidip geldikten sonra çok yoruluyordum. Bunun üzerine hastaneye başvurdum." dedi.
Çöl, ameliyatın ardından sıkıntılarının azaldığını ifade ederek, "Ameliyattan sonra çok rahatladığımı hissediyorum. Ameliyat yaralarım olmasına rağmen şu an daha iyiyim." diye konuştu.
"Kasık bölgesinden başlayıp diyaframa kadar uzanan bir kitle tespit ettik"
Operasyona ilişkin bilgi veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Ulubay, hastanın karın bölgesinde şişlik şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirterek, "Hastayı değerlendirdiğimizde yaklaşık 30 santimetrelik kasık bölgesinden başlayıp diyaframa kadar uzanan bir kitle olduğunu tespit ettik." bilgisini paylaştı.
Kitlenin baskı yapması nedeniyle hastanın böbreklerinde genişleme olduğunu belirlediklerini söyleyen Ulubay, "Aynı zamanda kitle sebebiyle bütün bağırsakların karın bölgesinin yan tarafına doğru itildiğini, kalın bağırsaklar, ana vasküler yapılar ve mesane üzerinde ciddi anlamda baskı olduğunu gördük." diye konuştu.
"Hastamız çok zayıf fakat kiloluymuş, göbeği varmış gibi gözüküyordu"
Ulubay, hastanın ameliyatını herhangi bir sıkıntı yaşamadan tamamladıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Hastamız aslında çok zayıf fakat muayenesinde sanki kiloluymuş, göbeği varmış gibi gözüküyordu. Ameliyat dikkat gerektiriyordu çünkü kitle çok büyük olduğu için büyük damarlarla yapışıklık gösterebilecek, komplikasyonlara yol açabilecek bir durumdaydı. Hastamızın ameliyatı gayet başarılı geçti. Ameliyat sonrasında kitleyi çıkardığımızda, kitlenin gerçekten devasa olduğunu, 7,5 kilo ağırlığında olduğunu tespit ettik."
Ameliyatın ardından hastanın sağlığına kavuştuğunu söyleyen Ulubay,"Hastamızın bütün şikayetleri geriledi. Karın bölgesindeki kitleye bağlı olan baskı semptomları, böbreklerdeki şişme, bağırsak hareketleri düzeldi. Hastamız bundan sonraki hayatına herhangi bir problem yaşamadan daha sağlıklı şekilde devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Organ hasarlarıyla mücadele etmek zorunda kalabilirdik"
Ulubay, ameliyat yapılmasaydı hastanın ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Böbreklerden çıkan 'üreter' dediğimiz kanallara baskı olması halinde, idrar çıkamadığı için böbrek içindeki basınç artabilir ve böbrek fonksiyonları bozulmaya başlayabilirdi. Bu da belki birkaç ay içinde hastada akut böbrek yetmezliğinin oluşmasına neden olabilirdi. Bu ameliyat yapılmasaydı belki hastamız böbreklerini kaybedecekti. Ayrıca kitle, ana damarlara baskı yaptığı için hastada tansiyon yüksekliği veya düşüklüğü meydana gelebilirdi. Hasta, hastanemize biraz daha geç başvursaydı organ hasarlarıyla mücadele etmek zorunda kalabilirdik."
(AA)
