Yakup Köse'den İstanbul Sözleşmesi açıklaması

Star Gazetesi Yazarı Yakup Köse, İstanbul Sözleşmesi'nin fes edilmesiyle topluma zarar vermeye çalışanların darbe yediğini söyledi. Köse, "İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesiyle, sözleşmeyi istismar eden, bu konuda birçok insana, yere, aileye zarar veren istismarcılar darbe yedi.'' dedi.
Ankara Masası
|
21 Mart 2021, Pazar - 18:00
Yakup Köse'den İstanbul Sözleşmesi açıklaması

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Gelişme hakkında Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'ın sorularını yanıtlayan Star Gazetesi Yazarı Yakup Köse önemli değerlendirmelerde bulundu.

Büyük bir kesimin, toplum içerisinde infiale sebep olduğu gerekçesi ile İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine yönelik talebi bulunduğunu söyleyen Köse, 2016'daki sürecin 2020'de zirve yaptığını belirtti. 

2019'da yurdun dört bir yanında LGBT gösterileri yapıldığını ve bu duruma dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Köse, toplumun muazzam bir şekilde incindiğini dile getirdi. 

Köse, "Türkiye'nin kendine göre örfü, adeti, inancı varken bu mevzuların çok ulu orta bir yerde, özgürlükçülük adı altında bir ahlaksızlık mekanizmasına dönüşmemesi için oradaki maddelerden yola çıkarak İstanbul Sözleşmesi denilen şeyin feshine dair bir talep vardı." dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019 yılında sözleşmenin iptal edilebileceğine yönelik açıklamasını hatırlatan Köse, sözleşmeye yönelik tepkiler üzerine gerekli çalışmaların yapıldığını ve Resmi Gazete'de yayımlanan kararla sözleşmenin feshedildiğini belirtti. 

"Çok iyi verilmiş bir karar"

Atılan adım sonrası gelen tepkilere değinen Köse, "Çok iğrenç açıklamalar yapılıyor. "Ortaçağa döneceğiz." Şu olacak bu olacak. Her şeyin güzeli İslam’da. Kadının değeri, kadına nasıl davranması gerektiğine dair değerler. Bunların hepsinin güzeli İslam'da olduğu için bence Türk örf, adet ve inancına göre bu işin kendi değerlerimize göre şekillenmesi daha iyi olacaktır. Zaten İstanbul Sözleşmesi'nin bu manada istismar edildiğine dair bazı gerçekler orta olduğu için iptal edildi. Burada söz konusu eğer adalet ise adalet herkese lazım. Bu manada bence çok iyi verilmiş bir karar." dedi.

"İstismarcılar darbe yedi"

İstanbul Sözleşmesi'nin fes edilmesiyle topluma zarar vermeye çalışanların darbe yediğini savunan Köse, "İstanbul Sözleşmesi'ni istismar edip bu konuda birçok insana, birçok yere, birçok aileye zarar veren istismarcılar darbe yedi. Bakın güzel gelişmeler oluyor. Ayasofya açıldı, İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Feshedilirken biz bunun daha güzelini yapacağız, daha iyisini yapacağız. Toplumda aile kavramının, aile kurumunun ne kadar önemli olduğunu, ne kadar önemsediğimize dair çalışmalar yapacağız sözü ile de karşı karşıyayız. Ben bunları  yapacaklarına inanıyorum. Bir kısır tartışmanın içerisinden koptuk." ifadelerini kullandı.

HDP'ye açılan kapatma davası

HDP'ye yönelik açıklan kapatma davası hakkında görüşü sorulan Köse, "Siyasi çekişmenin sonucunda bir parti kapatma söz konusu değil. 28 Şubat'ta Refah Partisi'nin kapatılması gibi bir mevzu değil." dedi.

Sürecin Pervin Buldan'ın dağdaki teröristlere selam vermesi ve 6-7 Ekim olayları gibi provakatif eylemler neticesinde başladığına işaret eden Köse, 
devletin kurumlarına ve yetkililerine yönelik birçok saldırının söz konusu olduğunu söyledi.

HDP Esenyurt ilçe binasının duvarlarında terör örgütü liderlerinin posterlerinin yer aldığını hatırlatan Köse, "Bunların hepsini gözlerimizde, televizyonlarda, gazetelerde, internette sosyal medyada gördük, izledik." ifadesini kullandı. 

HDP'nin kendisini terör örgütüyle ayrıştırmadığı gibi örgüte fiziki destek de verdiğini savunan Köse, parti milletvekillerinin evinde yakalanan teröristlere ve ele geçirilen silahlara dikkat çekti. 

"Biz PKK'yız diyorlar. Biz PKK’yız denilen bir partinin kapatılması veya kapatılma davası açılması niye bu kadar şaşırtıyor ki insanları" diyen Köse, "İyi o zaman Amerika Birleşik Devletleri'nden şöyle bir örnek verelim. Amerika Birleşik Devletleri'nde DEAŞ lideri veya DEAŞ’çılar gitsin parti kursun. 'Biz Amerika'yı yıkmaya çalışıyoruz' desinler. Her türlü sloganı atsınlar, her türlü teröre desteği versinler ama Amerika Birleşik Devletleri sessiz kalsın. Bu mantıklı mı? Hayatın akışına ters olan bir durum. Terör unsurlarıyla birlikte hareket edersen, teröristlerle birlikte eylemlere katılırsan, cenazelerine gidip de onları kahraman ilan edersen kapatılma davası açılır." diye konuştu. 

Köse şu şekilde devam etti: "Mesela Diyarbakır anneleri kadın değil mi? İstanbul Sözleşmesi üzerinden bu konularda çok feryat edenler neden Diyarbakır'da o evlatlarını talep eden kadınların yanına gidip de onları dinlemediler. Meral Akşener Andımız mevzusunda çok çetin ama senin HDP'yle birlikte kol kola gezdiğin gerçeğine ne diyeceğiz? 'Selahattin Demirtaş'la kahvaltı yapmak isterim' diyen birisi. Bu tarafta farklı görünüp bu tarafta farklı oynayacaksın. Artık bunları millet yemiyor. Bakın birkaç gündür Türkiye'nin gündeminde. İşte IBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Kadınlar Günü'nü Meral Akşener ve Pervin Buldan üzerinden kutlarım diyor. Arkadaşım bu memlekette Abdullah Öcalan'a Murat Karayılan'a selam gönderen 1 kadını, ben milliyetçiyim diyen ve Milliyetçi Hareket Partisi'nden ayrılarak kendisini başka bir şekilde milliyetçi bir konuda konumlandıran bir kadınla yan yana koyaraktan mesaj verme ne anlama geliyor? Andımız da çok ceberut olan Meral Hanım maalesef HDP'ye tek bir şey söyleyemiyor. Daha dokunulmazlıkların kaldırılmasında bile çok net bir cevap veremedi. Partisinde bu konuda bazı farklı görüşlerin de basına yansıdığı halde çok net bir tavır koyamadı. Millet bunu yemiyor ki." 

İkiyüzlü siyasetin bittiğini vurgulayan Köse, herkesin tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.

AK Parti'nin 24 Mart Çarşamba günü düzenlenecek 7. Olağan Büyük Kongresi'ne değinen Köse, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha dinamik parti kadroları istediğini söyledi. 

"Bu konuda bir yenilik bekleyebiliriz." diyen Köse şunları ekledi: "Aynı zamanda '2023'ün manifestosu olacak' dedi. Merakla bekleniyor. Gerçekten 2023 çok önemli bir tarih. Cumhurbaşkanımızın yaklaşık 10 yıldır 15-20 yıldır dile getirdiği bir tarih. 15-20 yıldır dile getirdiği tarihin manifestosunu da önümüzdeki birkaç gün içerisinde açıklayacak. Bu manada AK Parti Kongresi çok önemli. Tabii ki İstanbul’da bir değişim oldu ve bu değişim 94 ruhu olarak adlandırıldı. Bence bu 94 ruhu çerçevesinde bir kongre beklemeliyiz. Ben bundan sonra Türkiye’nin her ne şartla olursa olsun geri geriye doğru değil, sürekli kendi idealleri peşinde, milli ve yerli çizgisinde, ileriye doğru gideceğini düşünüyorum."



http://www.ankaramasasi.com/haber/661977/yakup-koseden-istanbul-sozlesmesi-aciklamasi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.