Türkiye'de koronavirüsle mücadele kapsamında iller risk durumlarına göre renklere ayrıldı. İlk tabloda sarı olan Ankara son dönemdeki vaka artışıyla birlikte kırmızı riskli gruba geçti. Yükseliş sonrası Başkent'te gözler yasakların güncelleneceği kabine toplantısına çevrildi. Peki kırmızıya geçiş yapan Ankara'da yasaklar güncellenirse ne olacak? Bu kapsamda sokağa çıkma yasağı pazar günleri yeniden uygulanacak.
Ancak yeni yasaklar Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Muharrem Baytemür'e göre yeterli değil. Ankara Masası'na konuşan Baytemür, açık havadaki bir araya gelişlerin de önlenmesi gerektiğini ifade etti.
"Asıl bir şey yapması gereken ülkeyi yönetenlerdir"
Pozitif çıkan vakalara mutasyon testinin yapılmadığı, bu nedenle temasın azaltılması gerektiğini vurgulayan Baytemür, "Hafta sonu yasakları ilk geldiği zaman kış dönemine giriyorduk. Şimdi havaların güzel olduğu, turizmin açıldığı bir sezondayız. Bir de pandeminin üzerinden bir yıl geçti. İnsanların ekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaşadığı bir dönemdeyiz. Halkın sağlığı yönünde karar alacaksanız insanların birbiriyle temasını en aza indireceksiniz. Ama ülkeyi yönetenlerin verdikleri görüntü buna çok da tekabül etmiyor. Vatandaşlar da kendi üstüne düşeni çok yapmıyor ama burada asıl bir şey yapması gereken ülkeyi yönetenlerdir. Virüs artıyor ve mutasyon dediğimiz mutant virüsler var. Bunların da henüz hangi düzeyde olduğu bilinmiyor." şeklinde konuştu.
"Ramazan ayında kapatma olabilir"
Ramazan ayında kapanma ihtimalinin üzerinde duran Baytemür, "Kapanma Türkiye’de birçok şeye etki ediyor. 14 Nisan’da Ramazan ayı başlıyor. Belki o zaman kapanma olur. Çünkü Ramazan ayında her gün teravih oluyor, insanların bir araya gelmeleri vakaları artırır. Şu an da bana göre salgını yok etme değil yönetme var. Geçmişteki gibi bir tablo ortaya çıkmazsa, yani insanların yoğun bakım için sıra beklediği noktalara gelinmezse ciddi bir kapatmayı ben öngörmüyorum." ifadelerini kullandı.
"Yoğun olarak bir araya gelişlerin önlenmesi lazım"
Kısıtlamaların yeterliliği hakkında konuşan Dr. Baytemür, "Şehirlere mavi, sarı, turuncu ve kırmızı renkler verildi. Kırmızı haricinde diğer renklerin kısıtlamaları benzer şekildeydi. Kırmızı olunca pazar gününün yasaklanması gibi kısıtlamalar geliyordu. Açıklama bu şekildeydi. Vakalar yüksekse ve böyle bir açıklama yapıldıysa buna göre önlem almak lazım ama bu iş sadece pazar günüyle, açık havayla ilgili değil. Ağırlıklı kapalı mekanlar olmak üzere açık havada da yoğun olarak bir araya gelişlerin önlenmesi lazım. Ulaşımı, insanların yer değiştirmesini engellemezseniz taraflar bir süre sonra birbirini etkileyecek ve aynı renge doğru gidecek. Yerinde yönetim olarak kararı ilin kendisine bırakıyorsunuz ama karar verici vali. İl Hıfzıssıhha Kurullarının bileşenlerinin bir karşılığı yok. Bizim olmadığımız bir kurul var. Ankara’da İlçe Hıfzıssıhha Kurullarına dahil ediliyoruz. Altındağ ve Çankaya ATO’dan hekim talep ediyor. Ama asıl olmamız gereken yerde yokuz. Yerinde karar, yönetim doğru ama bu böyle bir karar yok." dedi.
"Mekanlar daha geniş bir diliminde açık olsun"
Yoğun olarak bir araya gelişlerin önlenmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Muharrem Baytemür, "Kapalı mekanlara yüzde 50 kapasite sınırı geldi. Bu çok sübjektif bir kriter. Neye göre yüzde 50 oldu, ruhsatta mı yazıyor? Tabii ki esnaf sıkıntılı durumda ama net kriterler koyalım. Diyeceksiniz ki, ‘bir masa dolu bir masa boş, aralarındaki mesafe bir buçuk metre olacak.’ Bu daha objektif bir kriter. Biliyoruz ki şimdi pidecisinden kafesine kadar dolu. Akşam saat 9’da sokağa çıkma yasağı başlıyor. Mekanlar akşam 7’ye kadar açık. İnsanlar 5’te, 6’da işten çıkıyor, o iki saatte hızlıca yoğun olarak bir araya geliyor. Kısıtlı bir saatte ne yapabilirsem duygusuyla hareket ediliyor. Mekanlar açık olacaksa daha geniş bir diliminde açık olsun. Mesela otobüs ve metro sefer sayısını artırmak lazım. Bunlarda ciddi sıkıntılar var. İşçi servislerinde sıkıntılar var." değerlendirmesinde bulundu.
"Yeni bir pike sağlık çalışanlarının eskisi kadar direnci olmayabilir"
Baytemür sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık çalışanları ciddi yoğun bir dönemden geçti. Özellikle asistan hekim arkadaşlarımızın günlerce, hem Twitter’da hem Meclis’te süren eylemleri var. Yeni bir pike, yoğunluğa sağlık çalışanlarının da eskisi kadar direnci olmayabilir. Çünkü büyük bir yoğunluk var, emeğinin karşılığından zaten bahsetmiyorum. İnsani ve fiziki açıdan sıkıntılı bir durum var. Bu nedenle hepimizin, başta özellikle ülkeyi yönetenler olmak üzere dikkat etmesi lazım. Öğretmenler başta olmak üzere yoğun teması olan mesleklere aşılamanın yapılması lazım. Pandemide en kritik unsur aşıdır. Hepimiz biliyoruz ki şu an aşının başlamasıyla ilgili ciddi sıkıntıları var."
