Finans Analisti İslam Memiş'ten vatandaşlara uyarı

Finans Analisti İslam Memiş, dolar kurunun yıl sonuna kadar 'TL' karşısında 9 lira seviyesini görebileceğini söyledi. Memiş, varlığı ve birikimi olanlara ise soğukkanlı olma tavsiyesinde bulundu.
Ankara Masası
|
26 Mart 2021, Cuma - 19:14
Finans Analisti İslam Memiş'ten vatandaşlara uyarı

Finans Analisti İslam Memiş, Ankara Masası özel yayınında Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtladı.

Türkiye ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren İslam Memiş, vatandaşlara bazı tavsiyelerde bulundu.

Ciddi bir risk piyasasının oluştuğunun altını çizen Memiş, vatandaşlara soğukkanlı olmayı tavsiye ederken “İnsanlar ne geleceğini, ne varlıklarını, ne de birikimlerini riske atmalı, soğukkanlılıkla beklemeli. Ha bugüne kadar uyarıları dikkate almayanlar, altın almayanlar, gümüş almayanlar, döviz almayanlar olabilir. İhmal etmişsinizdir, kulak ardı etmişsinizdir. Dünyadaki gelişmeleri ciddiye almamış olabilirsiniz ama bir sabah kalktığınız zaman da farklı bir piyasaya uyandınız. Bu böyle devam edecek. Bu son değildir. Yine bir sabah kalktığınız zaman yine farklı bir dünya piyasasına yine Türkiye piyasasına uyanacağının da hiç kimsenin şüphesi olmamalı.” Diye konuştu.

"Ucuz dolar yok, dolar anavatanına geri dönüyor"

Memiş, doların yıl sonuna kadar 9 lira seviyelerini görebileceğini ifade ederken “Dolar tekrar 8 lira seviyesinin üzerinde. Yarın bugün bir swap anlaşması gelir. Ayağı yere basan bir açıklama gelir. Yeni bir yol haritası belirlenir, şöyle olur, böyle olur mesela. O zaman iyimser bir gelişme yaşanırsa piyasalarla alakalı 7.50 lira seviyesine kadar tekrar bir iki hafta içinde dolar kuru düşebilir. Ucuz dolar yok, dolar anavatanına geri dönüyor. Dolar 9 lira seviyesini görmeden de yılı tamamlamaz. Çift rakamlı bir fiyatlama görebilir miyiz. O da olabilir ama bugünkü koşullar teknik olarak 9 lira seviyesine bizi işaret ediyor. Altının gram fiyatı yine diğer sohbetlerimizde yalvardık. Alın kardeşim bak 540 lira seviyesinden 400’e kadar gerilemiş al yani bunda daha uzatmaya gerek yok. Ee 350 lira olacak. Al oldu 350 lira ne oldu şimdi. 440 lira, 450 lira gidiyor şimdi. Alsaydın zamanında, şimdi daha düşer mi bekleyelim yani düşer mi çıkar mı muhabbetinden ziyade insanların şunu kabullenmesi lazım, bunu diliyle söylemeyecek bu dilindeki duygular kalbine kadar inecek.” Dedi.

Finans Analisti İslam Memiş, Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmeler ve beklentilerle ilgili şunları söyledi;

"Ekonomik bir buhran var"

Bu sefer tam tersi bir senaryo ile karşı karşıya kaldık. Ya bu fırsattır, bu fiyatlar daha yükselmez diye yaklaşık 6 milyar dolar civarında döviz ve altın, gümüş gibi emtiaları bozulduğunu, nakde döndüğünü vatandaşların gördük.

İnsanoğludur çabuk unutur. Özellikle finans piyasaları konuşulunca bugün konuştuğunuzu yarın unutuyorsunuz ya da dinlediğinizi yarın unutuyorsunuz. Daha önceki sohbetlerimizde hiç kimsenin tozpembe hayaller kurarak hayata bakmamaları noktasında çok uyarılarımız vardı. Dünyadaki ekonomik koşullarda, Türkiye'deki ekonomik koşullarda ciddi belirsizlikler ciddi süreçlere girebileceğimizi dövizin, doların özellikle dünyada uluslararası piyasalarda ciddi anlamda değer kazanacağını ve buna göre hazırlık yapmamız gerektiğini defalarca söyledik.

Kimi bunu kulağına küpe olarak asmıştır, kimi kulak ardı etmiştir onu bilemem. Kişinin kendi tercihidir. Bildiğim tek bir doğru var, tek bir gerçek var, bu süreçte kişiler varlıklar üzerinden al sat yapar ise kişiler kendi varlıkları üzerinden kısa vadede parayı kazanacağım hayali içerisinde pozisyon alırsa ciddi anlamda zarar ederler.

Zaten ekonomik bir buhran var. Zaten mevsimsel bir etki ile içe kapanmış bir dünya var, kısıtlamalar var. Sosyal mesafeden dolayı insanlar sokağa çıkıp deniz kenarına gidip bir oh diyemiyorlar. Ancak buna rağmen yine varlıklar üzerinden al sat yaparak para kazanacağım hayali içinde olan insanlar varsa bence psikolojilerini ciddi anlamda bozarlar.

Ciddi bir risk piyasası oluştuğu için insanlar ne geleceğini, ne varlıklarını, ne de birikimlerini riske atmalı, soğukkanlılıkla beklemeli. Ha bugüne kadar uyarıları dikkate almayanlar, altın almayanlar, gümüş almayanlar, döviz almayanlar olabilir. İhmal etmişsinizdir, kulak ardı etmişsinizdir. Dünyadaki gelişmeleri ciddiye almamış olabilirsiniz ama bir sabah kalktığınız zaman da farklı bir piyasaya uyandınız. Bu böyle devam edecek. Bu son değildir. Yine bir sabah kalktığınız zaman yine farklı bir dünya piyasasına yine Türkiye piyasasına uyanacağının da hiç kimsenin şüphesi olmamalı.

"Sayın bakandan şunu beklerdim..."

Aşı noktasındaki beklentiler, tamam aşılama yapıyorsunuz ama aşılama bitene kadar bu kadar insanın rahat takılması, bu kadar sosyal mesafenin korunmaması işte bir siyasi popülizm haline de geldi.

Yani bir taraftan bakıyorsunuz nevruz kutlamaları, bir bakıyorsunuz işte partilerin kongreleri, işte o ona cevap veriyor, o onunla kavga ediyor falan ama sonuca baktığınız zaman bir ülke ve bütünlükten bahsediyorsunuz.

Yani oraya giden insanlar virüs kaptığı zaman salgın kaptığı zaman bütün insanlara bu süreç geçiyor ve zaten vaka sayılarında da ciddi artış var.

Sayın bakandan şunu beklerdim, herhangi bir siyasi parti ayırt etmeden, herhangi bir STK ayırt etmeden herhangi bir olay vukuat ayırt etmeden yapılanların ben yanlış olduğunu şahsen bir bakan olarak eleştirmeyi daha çok tercih ederdim.

Bence isabetli bir karar olurdu. Vizyon açısından sağlık açısından mücadele açısından çok önemsiyorum ama söylem noktasında bence zamanlama noktasında hiç kimsenin doğrunun yanından ayrılmaması gerektiğini şahsen ben düşünüyorum.

Bedeli ne olursa olsun, bedeli her ne olursa olsun bu söylemleri bence sonuna kadar sürdürmek gerekiyor. Çünkü milli bir mücadele. Ve milli mücadelenin arkasındaki söylemlerin de insan sağlığıyla alakalı olduğunu benim için sizin için herkes için yani bu işin bakanı, milletvekili, çöpçüsü Ahmet'i, Mehmet'i yok.

Yediden yetmişe bütün insanların belli bir mücadele ile şu anda salgınla mücadele etmesi gereken bir süreçteyiz. Daha az önce cuma namazından geldik. Hoca vaaz da işte maskenizi takın, vaka sayıları artıyor falan derken ben camideki imamdan da şunu beklerdim mesela.

Kardeşim hafta sonu böyle böyle biz ortamlar gördük, bunlar yanlış. Camideki imamında bunu söylemesi lazım ve sürekli halkı eleştirmek, sürekli halkın ne yapacağını söylemek sürekli halkı hakir görmek, sürekli halka bir şeyler anlatmanın ben faydalı bir süreç olduğunu düşünmüyorum.

"Vatandaşla iletişim kanallarının açılması lazım"

Faiz kararları belki sisteme göre haklı bir karardı. Ama yanlış bir karardan dönmek için bu kadar da millete mal etmenin ben yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum.

Yine yanlış bir karar verebilirsiniz. Size göre doğrudur. Vatandaşın halkın bilmediği devlet sırrı olan daha özel konular vardır. Eyvallah, her şey olabilir ama en güzel şey iletişimdir benim nazarımda.

Çıkıp şunu konuşabilmemiz lazım. Süreç böyle ilerledi, iş buraya geldi. Bunu mecburen yapmak zorundaydık ve millet olarak tepkisini bu kadar fazla belli etmeyen bir toplum karşınızda görürdünüz. Ha evet ya demek ki bundan dolayı oldu diyebilmeli halk, hane halkı. Ama halk dolayısıyla şunu soruyor, Kardeşim yüzde 10.25 olan faizi yüzde 19’a çıkardınız tamam. Zaten bu aradaki enflasyon farkından dolayı ben zaten kambur olmuşum tamam. Dolar kuru 8.53’ten 6.90’a düştü tamam. Benim aldığım yediğim pişirdiğim dokunduğum hiçbir şeye niye indirim gelmiyor.

Ben niye ucuz bir hayat yaşamıyorum. Ya bırakın yüzde 19 faizi verdiniz dolar tekrar 8’lere yükseldi, yüzde 19 faiz vermene rağmen dolar 8’lere yükseldi. Al yarın bugün yine zam üstüne zam gelecek. Ben enflasyondan da, zamdan da, kurdan da her şekilde ezilen benim. İşte bunun anlatıla bilinmesi için halkla temas kurabilmemiz için, bence bugünlerde yapılması gereken en doğru şey iletişim kanallarının açılmasıdır.

İletişim kanallarının açılması nasıl oluyor biliyor musunuz? Yani çıktığınız zaman neden ve sonuç kısmını ayağı yere basan bir şekilde net bir şekilde söyleyebilen ve bunu da güvenli bir şekilde kendine inandırabilen bir toplum algısı olması gerekiyor.

Devlet tarafından devlet demeyelim de hükümet tarafından böyle bir samimi bir açıklama gelirse o zaman halkın güvenini kazanırsınız. Ama halk size güvenmiyorsa siz herhangi bir açıklama yapmıyorsanız ki bu söylediğim hiçbir şeyde yanlış anlaşılmak asla istemem.

Ama burada gerçekten iletişim probleminin olması ne anlama geliyor biliyor musunuz? Yarın, bugün ekonomik kaos, sosyal doku bozulduğu zaman insanlar ekonomik buhran geçirdiği zaman işin boyutu değişir. Hani ağzımızın tadı bozulur. Ama bugünkü piyasa şartlarında ya kardeşim biz ne yapacağımızı biliyoruz. Sen işine bak dediği zaman da olmuyor. Çünkü işin ucu başka yerlere dokunuyor.

"Sırtımızı sıvazlayanlar, Türkiye'ye gaz verenler yanlış yaptın diyorlar"

Yarın bugün siyasi istikrarın bozulmasını düşünün bu kadar kaos ortamında. Biz bu senaryoları daha önce gördük. Zaten yüzde 19 verdiğiniz faiz oranı verdiniz yabancı yatırımcı aracı kuruluşlar daha bundan iki hafta öncesine kadar sırtınızı böyle sıvazlayanlar, size gaz verenler, Türkiye ekonomisi daha çok büyüyecek, Türkiye ekonomisinde daha çok güçlenme göreceğiz, büyüme rakamlarını şöyle yukarı yönlü revize ettik, dolar kurunda biz 6 lira seviyesini bekliyoruz diyenler ne oldu 1 hafta sonra. Tekrar gözden geçireceğiz diyor bakacağız diyor. Sen yanlış yaptın diyor. Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almayacaktın şu partinin kapatılmasına destek vermeyecektin. İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmeyecektin… ee ne oldu 2 gün önceye kadar 200 baz puan faiz istiyorum ve faiz verildikten sonra sürekli Türkiye ekonomisine yürüyordun, hemen ne oldu, herkes geri vites yaptı, arada kim kaldı vatandaş kaldı. Hem kur hem faiz, hem belirsizlik hem psikolojik etken. Ben bu milletin bu kadar ağır bedeller ödemesine gönlüm razı değil. Hak etmediğini şahsen düşünüyorum.

Dolar ne kadar olacak?

Dünyayı yöneten Merkez Bankası da önünü göremiyor, işte kurum ve kuruluşları da göremiyor. Haliyle küçük yatırımcı hiç göremez net hiç kimse önünü göremez. Dolar tekrar 8 lira seviyesinin üzerinde. Yarın bugün bir swap anlaşması gelir. Ayağı yere basan bir açıklama gelir. Yeni bir yol haritası belirlenir, şöyle olur, böyle olur mesela. O zaman iyimser bir gelişme yaşanırsa piyasalarla alakalı 7.50 lira seviyesine kadar tekrar bir iki hafta içinde dolar kuru düşebilir. Ucuz dolar yok, dolar anavatanına geri dönüyor. Dolar 9 lira seviyesini görmeden de yılı tamamlamaz. Çift rakamlı bir fiyatlama görebilir miyiz? O da olabilir ama bugünkü koşullar teknik olarak 9 lira seviyesine bizi işaret ediyor. Altının gram fiyatı yine diğer sohbetlerimizde yalvardık. Alın kardeşim bak 540 lira seviyesinden 400’e kadar gerilemiş al yani bunda daha uzatmaya gerek yok. Ee 350 lira olacak. Al oldu 350 lira ne oldu şimdi. 440 lira, 450 lira gidiyor şimdi. Alsaydın zamanında, şimdi daha düşer mi bekleyelim yani düşer mi çıkar mı muhabbetinden ziyade insanların şunu kabullenmesi lazım, bunu diliyle söylemeyecek bu dilindeki duygular kalbine kadar inecek.

Diyecek ki kardeşim dünya ekonomilerinde ciddi bir kriz var. Dünya eski dünya değil. Ben varlıklarıma en iyisini dövize ihtiyacım varsa dövizimi alayım, altına ihtiyacım varsa altınımı alayım işime bakayım.

Şimdi bu dönemde en çok kimin kafası rahat. Zamanında almış, düştü mü çıktı mı hiç derdi olmayan insanlar rahat şu anda, kafası rahat en azından. O enflasyon karşısındaki ya da TL'deki değer kayıplarının karşısındaki kur farkını en azından orada tamamlayabiliyor.  Ama kısa vadeli ben parayı kazanacağım. İşte geçen yıl 8,5 liradan doları mı satsaydım, 7 liradan yerine koysaydım 540 liradan gram altın satsaydım 400 liradan yerine koysaydım. Böyle muhabbetle bu piyasa dönmüyor.

"Hemen rehavete kapılıyoruz"

Bu piyasa nasıl bir piyasa biliyor musunuz? Ya bir gece yatarsınız sabah kalktığınız zaman farklı bir dünya ekonomisine farklı bir Türkiye ekonomisine kalkarsınız. O yüzden çok özgüven içinde olaylara bakmamak lazım. Bugünümüzü yarın arayacağız, yarınımızı öbür gün arayacağız. Bu hayat böyle devam edecek. Bu kadar basit, bu kadar net yeter ki insanlar düşündükleri şeyi uygulayabilsin. Ama insanlar da bence özellikle yatırımcılar da bu finans piyasaların da odaklanma problemi var. Bir şeye inanıyor evet ya doğru ya dünya kötü bir yere gidiyor. Hemen tık tık tık fiyatları bir miktar geri çekiyor, bir düzeltme hareketi yapıyor. Kriz falan bitti. Hemen rehavete kapılıyoruz.

Hâlbuki gerçekten odaklandığı konuya tekrar yolunda devam etse hiçbir problem yaşamayacak. Mesela gram altın TL fiyatında diğer sohbetlerimiz de yine hatırlarsınız bu yıl 540 ve 560 lira aralığına test etme olasılığını güçlü gördüğümü ifade ettim.

Bu kur şokundan sonra özellikle Amerikan Merkez Bankası FED ’in yeni politikalarından sonra gram altının TL fiyatında iç piyasalar da 600 lira seviyesine kadar çıkacağını ben kamuoyuyla paylaştım. Öngörümü yukarı yönlü revize ettim. Halbuki 540 – 560 lira aralığında bu yılı  tamamlama ihtimalimiz bu o zamanki koşullardaydı.  Ama hiç kimse Merkez Bankasının bu kadar faiz artıracağı ve Merkez Bankası başkanının bu kadar kısa bir süre içinde görevden alınacağı ile alakalı ya da çeşitli nedenlerden dolayı bu kadar büyük kur şoku yaşanacağını kısa sürede kimse asla tahmin edemezdi bilemezdi ve bilme şansınız da yok.

O yüzden bu yukarı yönlü revize ettiğim rakamlar dirense bile yukarı yönlü kırabilir. İnsanlara çok kolay, çok böyle janjanlı bir hayat yok. Siz ambalaj kutusuna bakmayın içine bakın dolu mu boş mu diye. O yüzden o süslü kurdeleli kutuların arkasından koşmaktan ziyade siz cebinizdeki cüzdandaki miktar için biraz da nefesinizi yorun, enerjinizi yorun diye tavsiyelerde bulunabilirim.

http://www.ankaramasasi.com/haber/671436/finans-analisti-islam-memisten-vatandaslara-uyari
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.