Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte hazırlıklarına başlayan çiftler, Ankara'nın mobilya cenneti Siteler'in yolunu tuttu. Peki yeni yılın trendleri ne? Mobilya alırken nelere dikkat edilmeli? Alışveriş için minimum bütçe ne kadar olmalı?
Soruların cevabını Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı verdi.
Ankara Masası’na konuşan Taklacı, gençlerin daha modern tarzda mobilya tercih ettiklerini belirterek, 40 yaş üzeri vatandaşların ise rustik, avangart tarzda takımlara yöneldiklerini söyledi.
“30 bin – 40 bin liraya bir evi dizebilirler”
Mobilyanın kalitesine bağlı olarak fiyatlarda değişiklik yaşanabileceğinin altını çizen Taklacı, yeni evlenecek çiftlerin minimum 30 bin lira ile bir evi dizebileceklerini belirtti.
El işçiliği olan ürünlerin fiyatlarının daha yüksek olduğunu vurgulayan Taklacı, ” El işçiliği her zaman için değerlidir. Fabrikasyon ürünler ile el işçiliği olan ürünleri ayırmak lazım. Fabrikasyon binlerce kez aynı ürünü yapar, el işçiliğiyle yapılan ürünler az ürünler ve katma değeri yüksek ürünlerdir. Dolayısıyla fiyatları biraz daha yüksektir. Yeni evlenecek çiftler minimum 30 bin – 40 bin liraya bir evi dizebilirler. Paket kampanyalar daha hesaplı olur. Gençler işimizi görsün diyerek suntalam tarzda ürünleri tercih ediyorlar maddi olarak daha kurtarıcı oluyor. Maddi açıdan sıkıntı çekmemek için ilk evi dizerken daha uygun fiyatlı mobilya tercih ediliyor. 5-10 sene sonra elleri rahatlayınca yeniliyorlar. Tabi bütçesi olanlar da biraz daha iyi ürünler tercih ediyor. Her bütçeye uygun model ve seçenekler mobilyada bulabilirler.” dedi.
“Metal süslemeler önde gidiyor”
Chester, kapitoneli kotluların hala tercih edildiğini söyleyen Taklacı, bu yıl en çok metal takımların öne çıktığını dile getirdi.
Taklacı, “Gençlerimiz genelde modern tarzda istiyorlar. Bazı kesimlerde avangart tarzı, biraz hareketli ürünlerde tercih hakkını kullanıyor. Rustik tarzında da tercih hakkını kullananlar var. Krem rengi, bakır rengi, varaklı takımlar gibi ürünleri de alanlarımız var. Konsolun altında süsleme sanatı metalden olan takımlar var. Şu anda bunlar biraz önde gidiyor. Genelde insanlar metal takım tercih ediyor. Konsolun altında metal, ünitenin altında metal şeklinde hareketli, gösterişli şeyleri tercih hakkı kullanıyor. Chester, kapitoneli koltuklar hala tercih ediliyor.” diye konuştu.
“Siteler esnafının kullandığı ürünler kaliteli”
Siteler’de üretilen kalitesi yüksek ve satın alındığında uzun ömürlü kullanılabilecek ürünlerin
taşınmada ya da herhangi bir yer değişikliği yapıldığında bozulmayacağına dikkat çeken Taklacı,
evlenecek çiftlerin buna göre tercih yapmaları gerektiğini ifade etti.
Kimsede olmayan farklı tarzda ürün isteyenler olduğunu da belirten Taklacı, “Başkasının modelini almak istemeyenler de oluyor. Değişik model olsun diyor. Benim aldığım tarz farklı olsun diyor. Siteler'e gelenler bunun için geliyor zaten. Evlerine farklı seçenekte farklı tarzlarda ürün istiyorlar. Siteler’deki imalatçıların çoğu mimarla çalışıyor. Mimara çizimini yaptırıp kendi tarzına, kendi evine uygun ölçülerde mobilya yaptıranlar oluyor. Şu anda evlenecekler bu şekilde mobilya istiyor. “ dedi.
“Mobilyayı bilen birisi ile almakta fayda var”
Yeni evlenecek çiftlere önerilerde bulunan Taklacı, şunları kaydetti:
“Ben çiftlerimize el işçiliği olan ürün alsın derim. El işçiliği olan ürün evi bunaltmaz, koku hissetmezsiniz. Diğer hazır mamüllerde ev 3 gün kapalı kaldığında içeride bir havasızlık hissedersiniz. Ahşap doğrama ile pimapen arasındaki fark gibi düşünün. Pimapen hiç hava aldırmıyor içeriye. Ahşap doğrama sağlıklıdır, oksijen verir içeriye. Mobilya da o şekildedir. İnsan gibidir mobilya, durduğu yerde çalışır. Kaliteli ürün ile kalitesiz ürünü anlamak için bu işin ustası olmak gerek. El işçiliği boyamayla, normal suntalanmayı aynı görürsünüz. İkisi de beyazdır, kremdir ve siz aynı görürsünüz. İkisinin de birbirinden farkı yok sanırsınız. Bilme şansınız çok zor. Usta olması, anlatması lazım ikisi arasındaki farkı. Onun için bilen birisine sormakta yarar var. Tüketicilerimiz mobilya alıyorsa kesinlikle işi verdikleri kişinin vergi mükellefi olup olmadığını, oda kaydı olup olmadığını sorsunlar. Bunlara dikkat etsinler, herkese iş vermesinler. Verdiği parayı, yaptıracağı işi, gerekirse kullanacağı malzemeyi tek tek yazsın. Çünkü hiç tanımadıkları adamlara iş verip mağduriyet yaşayan çok fazla kişi oluyor. Bu da esnafa güveni bitiyor, bizim esnafımızı etkiliyor. Bununla ilgili hassas davranılsın. Hiç bilmiyorsa bizi arasın bize sorsun"
