Rusya-Ukrayna krizi, Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinde 26 Mart'ta 4 Ukrayna askerinin ölmesi ve Rus ordusunun Ukrayna sınırlarındaki hareketliliği nedeniyle tekrar dünya gündemine geldi. Batı askeri sevkiyat ardından Rusya'yı hedef alırken, ABD'nin Karadeniz'e gemi göndermesi tansiyonu iyice yükseltti. Peki dünyanın yakından takip ettiği krizin perde arkasında ne var?
Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'ın sorularını yanıtlayan Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bütün bu olayların NATO’nun Rusya’yı çevrelemesini sağlamak için yapıldığını söyledi.
NATO'nun Soğuk Savaş’tan itibaren devamlı doğuya, Rusya’ya doğru ilerlediğini savunan Pekin, "Orada Gürcistan bir de Ukrayna kalmıştı. Ama Gürcistan’ı 2008’de Osetya bölgesi probleminden dolayı bölgede harekat yapmaya kalktı. Yakın çevre doktrini dolayısıyla Abhazya ve Osetya işgal edildi. Orada bağımsız cumhuriyetler kuruldu." dedi.
Rusya'nın rahatsızlığı
Aynı durumun 2014'te Ukrayna'da yaşandıktan sonra NATO'ya girme konusunun gündeme geldiğini hatırlatan Pekin, Rusya'nın kendini sıkıştırılmış hissettiğini ifade etti.
"Buralar Rusya’nın arka bahçesi." diyen Pekin, "2014’te Henry Kissinger, Ukrayna konusunda ikaz etti. 'Yanlış yapıyorsunuz. Buralar Rusya’nın arka bahçesi.' dedi. Rusya bunlara nitekim sert cevabı verdi. Kırım’ı ele geçirdi." ifadesini kullandı.
Bu sürecin ABD'nin eski Başkanı Donald Trump döneminde askıya alındığını, Joe Biden yönetimiyle birlikte ülkenin jandarmalığa geri döndüğünü kaydeden Pekin, "Rusya askeri hedef olarak belirlendi. Onu tekrar çevrelemeye çalışmak üzere Donbas bölgesinde, Kırım bölgesinde faaliyetler olmaya başladı." şeklinde konuştu.
Ukrayna ve Gürcistan’ın ötesinde Belarus ile Moldova'nın da NATO çevresine girmesinin gündeme geldiğini söyleyen Pekin, "Bu Rusya’yı memnun etmiyor. Rusya Karadeniz’e hapsedilmiş oluyor. Buralarının ele geçirilmesi demek hem Rusya’nın ekonomik olarak boğazının sıkılması hem de güvenlik açısından çok önemli. Moskova tehdide açık hale geliyor. Rusya’nın derinlikte savunma özelliği yara almış olur. Buna Rusya’nın müsaade etmeyeceği açık ve nettir." dedi.
"Savaş çıkacağını sanmıyorum"
ABD'nin gönderdiği gemileri destek göstergesi olarak yorumlayan Pekin, iki ülke arasında bir savaş beklemediğini belirtti.
Rusya'nın doğuya doğru itilmesinin öngörüldüğünü söyleyen Pekin, "Amerika burada bayrak gösteriyor. Bayrak göstermeye devam ediyor. Bunun bir dünya savaşına dönme ihtimali yok. Amerika ve batı Rusya’ya göre ekonomik olarak iyi durumda ama hiçbir ülkenin şu anda bir dünya savaşı çıkaracak durumu yok. Özellikle bu pandemi süreci ekonomiyi çok etkiliyor. Dolayısıyla hiç kimsenin ne kadar süreceği belli olmayan bir savaşa hele bir dünya savaşına girme gibi bir niyeti yok." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Ukrayna'nın özellikle teknoloji konusunda birbirini tamamlayabileceğine işaret eden Pekin, "Türkiye özellikle Savunma Sanayii teknolojisi konusunda epey yol almış durumda. Ukrayna’da da Sovyetler Birliği döneminden kalan çok önemli teknolojik bilgiler, teknolojik gelişmeler var. Gemi motorları, tank motorları, insansız hava aracı motorları dahil olmak üzere çok önemli teknolojileri var. Amerika’nın CATSA yaptırımlarını da dikkate aldığımızda Türkiye ile Ukrayna’nın bu şekilde işbirliği yapması iki ülke için çok önemli. Bölgede çok önemli bir sıçrama yapabilirler. Gerçekten iki ülkenin birbirine ihtiyacı var. Türkiye kendi ürettiği İHA SİHA Bayraktarlardan Ukrayna’ya sattı. 200 milyon dolar gibi bir rakam da kredi açtı bu konuyla ilgili" şeklinde konuştu.
Türkiye ile Rusya'nın karşı karşıya gelmesi
Türk gemilerinin Karadeniz'de yoğunlaşması konusunun gündeme gelebileceğini belirten Pekin, sözlerinin devamında şunları söyledi:
Türkiye’nin yoğunluğu buraya aktarması iki açıdan önemli. Bir, Rusya açısından önemli. İki, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de bir takım çıkarları var. Oradaki faaliyete devam etmemiz gerekiyor. Buna da etkili olabilir. Rusya ile bizi karşı karşıya getirir. Yani böyle bir şey de olabilir. Çok sayıda geminin olup olmaması Karadeniz'de önemli. Baktığımız zaman Romanya’nın, Bulgaristan’ın, Ukrayna’nın çok fazla gemisi yok. Gürcistan’ın da yok. Karadeniz'de gemisi olan iki önemli ülke var. Birisi Rusya, Birisi Türkiye. Türkiye’nin 1700 km’lik bir sınırı var Karadeniz'de. Ukrayna’nın 1756 km galiba. Rusya’nın da herhalde 400 – 411 km civarında. Diğerlerinin zaten bir varlığı yok. Amerika'dan Fransa'dan diğer bölgelerden gemi gelecek, o varlık orada. Onun da tonaj kapasitesi, kalış süreleri belli. Biliyorsunuz NATO döneminde de o bölgenin savunmasından Türkiye sorumlu. NATO döneminde Türkiye hatta daha sonraki dönemde soğuk savaş döneminde belli bir döneme kadar Karadeniz de donanma üstünlüğü Türkiye’deydi. Ve Türkiye tek başına Karadeniz'de denizaltı harekatı yürütüyordu. Zaten Karadeniz'de deniz harekatı üstünlüğünden çok denizaltı harekatı söz konusuydu.
