Abdurrahman Yıldırım: Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi gençler yükleniyor neden?

Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım, Atatürk'ün Cumhuriyet'i gençlere emanet etmesinin nedenini "Genç atılımcıdır, bütün ilkler, ilk adımlar yenilikler hep gençlerden çıkar." ifadeleriyle açıkladı.
Ankara Masası
|
19 Mayıs 2021, Çarşamba - 19:16
Abdurrahman Yıldırım: Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi gençler yükleniyor neden?

"Habertürk Ekonomi Yazarı Abdurrahman Yıldırım, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Bayramı'nda, Atatürk'ün gençliğe verdiği önemi ve Türkiye'de genç kesime yönelik atılan, atılması gereken adımları Ankara Masası özel yayınında değerlendirdi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i neden gençlere emanet ettiğinden bahseden Yıldırım "Atatürk, Samsun’a ilk ayak bastığında 38 yaşındaydı, genç bir subaydı. 20 yılda yeni bir ülke kurdu, yeni bir devlet kurdu, devrimler yaptı ve Türkiye’yi yeni bir rotaya soktu. Aslında Türk Milleti’ni uluslararası alanda yarışabilir, rekabet edebilir, ekonomiyi bilen, ekonomiye hâkim olan, ekonomiden anlayan iş bilen insanlar haline getirdi. Şuanda hakikaten yurt dışında Türkiye’nin en önemli gücü nedir diye bir araştırma yaptığınız zaman,  girişimci ruhu, girişimci gücü, girişimcileri ön planına çıkıyor. Yapmış olduğu ihracat, çektiği turizm, dış müteahhitlik hizmetleri vs. dışarıda yapılan yatırımlar bütün bunları saydığımız zaman hakikaten uluslararası rakipleriyle yarışa girebilen bir Türk iş adamı ya da girişimcisi gözlemliyoruz, bu son derece önemli. Atatürk, ülkeyi kurarken de, devrimleri yaparken de sık sık gençlere atıfta bulunuyor ve Cumhuriyeti de gençlere armağan ediyor, gençlere bırakıyor, koruma ve kollama görevini asıl onlara yüklüyor. Neden? Genç atılımcıdır, bütün ilkler, ilk adımlar yenilikler hep gençlerden çıkar." dedi.

"Cumhuriyet'le okumak isteyen gençlere için fedakarlıklar yapıldı"

Geçmişte gençlere çok önem verildiğini, önemli kurumlara getirildiklerini ifade eden Yıldırım "Son yıllarda bakalım mesela ekonomiden konuştuğumuz için, ekonomi alanından geldiğimiz için ekonomi konuşuyoruz. Unicornlar çıktı, yani bütün yenilikler gençlerden çıkıyor. Geçmişte Türkiye’nin başarmış olduğu uçak diyelim, uçak yaptık biz Cumhuriyet’le beraber sonra fabrikalarını kapattık. İşte dış müteahhitlikte hakikaten Türk müteahhitleri dünyada sayılı müteahhitler ve çok iyi projeler yaptılar, ülkelerde bir iz bıraktılar. Bilim adamları, sporcular, iş adamları vs... Böyle yoktan var eden, sermaye birikimi sağlayan, ondan sonra devlette iyi kurumları, anlamlı dayanıklı kurumları, kilit kurumları oluşturan, o görevlere gelen bütün insanlar mutlaka genç ve iyi eğitimli insanlar, Cumhuriyet’in yetiştirdiği insanlar. Dolayısıyla baktığımız zaman da geçmişte biz gençlere çok önem verdik. Yani aileler olarak veliler olarak toplum olarak çok yardım ettik. Yani okumak isteyen bir çocuğa bir gence her türlü yardım yapıldı, fedakârlık yapıldı." diye konuştu.

"Bunun acısını ya da bedelini ödüyoruz"

Abdurrahman Yıldırım, eğitim kalitesinin son dönemde düştüğünün altını çizerken "Eğitim kalitesi geçmişteki kadar iyi değil. Herkesin eğitim gördüğü okul farklı. Yani bir okul çok iyi olabiliyor başka bir okulda işte çok vasat olabiliyor. Ama geçmişte açılan her okul aşağı yukarı iyiydi, kaliteliydi iyi eğitim öğretim görülüyordu. Bütün öğretmenler iyiydi çünkü öğretmene önem veriyorduk. Öğretmen önemli birisiydi. Maaşı iyiydi. Üniversite sayısı azdı. Üniversiteden çıkan bir değerdi. Üniversite diploması iş buluyordu. Yani şimdi öyle değil.  Yani herkes üniversite mezunu ama çoğu genç işsiz. Mesleki teknik eğitimi de unuttuk yani ihmal ettik, unutmadık da ihmal ettik. Dolayısıyla gençlere gereken önemi özeni son dönemde göstermedik. Ve bunun acısını ya da bedelini ödüyoruz . Son yıllarda Türkiye'nin rekabet gücü giderek zayıflıyor ve önümüzdeki dönemde de ödeyebiliriz.  İnşallah bu tutumumuzu kısa sürede düzeltir, gençlere gereken önemi verip, onlara gereken özgürlüğü sağlarız. Bu ülkede kariyer yapabileceklerine, bu ülkede ekmek yiyebilecekleri, geleceklerini kazanabilecekleri yani bu ülkeden umutlarını kesmemelerini sağlayacağımız koşulları yaratırız. Gençler hayatlarını yaşamak için iş yapmak için para kazanmak için başka ülkelere gitmezler." ifadelerini kullandı.

"En az 5-10 yıllık bir atılım dönemi gerektiriyor"

Türkiye'nin bir zihniyet değişikliğine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yıldırım sözlerine şöyle devam etti;

Teknolojik dönüşümü çok konuşuyoruz. Dijital dönüşümü işte sanayi 4.0 ya da hizmetler 4.0 falan gibi sözleri çok ediyoruz. Söz zamanı geçti, yani eylem zamanı iş zamanı ama bunu bir plan, program dâhilinde bütüncül bir yaklaşımla ele alıp yapmak lazım.

Çünkü kaynaklar da sınırlı kaynakları heba etmemek adına en iyi ve en öncelikli işlerde kullanmak üzere, Gençlerden belki çocuklardan başlayarak eğitimi öncelikle değiştirerek günümüze ve geleceğe uydurarak işte gelecekte geçerliliği olan meslekler üzerine kurgulayarak eğitim sistemini yapmalıyız.

Bunun için öncelikle öğretmenleri ve eğiticileri eğitmek lazım, Sonra kurumları donatmak lazım okulları donatmak lazım. Bahsettiğimiz şeyler en az 5-10 yıllık bir atılım dönemi gerektiriyor. Kaynak ayırmayı gerektiriyor, zihniyet ve yapı değişikliğini gerektiriyor. Dolayısıyla işimiz zor demiyim yani gideceğimiz yol belli ama sadece eğitimle de olmaz.

Gerekli özgürlükleri de gençlere tanıyarak onları sınırlandırmadan, onlara yenilik ortaya çıkarttı yeni bir fikir söyledi diye baskı altına almadan yaklaşmamız da lazım toplum olarak.Dolayısıyla dünyaya açık, dünya vatandaşı olabilecek dünya ile yarışabilecek vatandaşları için önce çocukların, sonra gençlerin de aynı yoldan geçmelerini sağlamamız lazım. 

"Başarısızlık nerede var?"

Cumhuriyet'in ekonomi alanında atılımın önünü açtığını ifade eden Yıldırım "Türkiye Cumhuriyeti ile beraber biz bir yol aldık. Dünyanın işte en büyük 15 ile 20 ekonomisi arasına girdik. Hakikaten bu başarı mıdır başarıdır, başarısızlık nerede var? Dünyanın en iyi, en büyük ekonomileri en zengin ekonomileri arasına giremedik. Başarısızlık derseniz orada var ama başarı hakikaten biz Türkler yerli Müslüman halk bu ekonomiyi geçen yüzyılın ikinci çeyreğin de öğrendik öğrenmeye başladık. Yani Cumhuriyet kurulduktan sonra biz ekonomiyi, üretimi, meslekleri, beceriyi dünya ile yarışmayı dünyaya ihracat yapmayı, dünyayla bağlantı kurmayı ancak ondan sonra öğrenmeye başladık ve bu duruma geldik. Şimdi öğrenmişiz artık bir şeyler var girişimcilerimiz var, teknik insanlarımız var. aileler arasında kurulmuş ilişkiler var, iş ilişkileri var. Dolayısıyla Türkiye ekonomide bir yere geldi. Bu önümüzdeki dönemde bence potansiyelini kullanabilirse Türkiye gelişmekte olan ülkeler sınıfından önümüzdeki yüzyılda çıkabilir." ifadelerini kullandı.

http://www.ankaramasasi.com/haber/781903/abdurrahman-yildirim-cumhuriyeti-koruma-ve-kollama-gorevi-gencler-yukleniyor-neden
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.