Ankara’nın Nallıhan ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Yücel Koç, 12 yaşında başladığı terzilik mesleğinde yarım asırdan uzun bir süreyi geride bıraktı. Çocuk yaşta tanıştığı terzilik ile kendini geliştiren Koç, bu şekilde çocuklarını okuttu, onlarca çırak ve kalfa yetiştirdi.
Ismarlama siparişlerin artık gelişen giyim teknolojisiyle yarışamadığını belirten Koç, tükenmeye yüz tutan mesleğini severek sürdürüyor. Sabahın ilk ışıklarıyla dükkanını açan Koç, genç kalmanın sırrını çok çalışmaya bağlıyor.
“Terzilik kaybolmaya başladı”
12 yaşında meslek öğrenmek için ailesinden ayrıldığını belirten Yücel Koç, "Çocuklarımı bu meslekle büyüttüm. 12 yaşımda ilk terzilik mesleği ile tanıştım. Çırak ve kalfalar yetiştirdim. Terzilik kaybolmaya başladı. Hazır çıkınca biz ısmarlama şeyleri bıraktık. Çalışmayan insan ihtiyarlar. Ben çok çalışmaya bağlıyorum genç kalmayı. Makineleşme çoğaldı. O zaman her şey elde dikiliyordu. İki saatte bir takım elbise bitiyor. Biz 4 günde bitiriyoruz. Pahalı geliyor insanlara. Biz pantolonu 50 liraya dikiyorduk. Bunun 10 lira malzemesine gidiyor. "dedi.
“Ben burada bir pantolona, cekete bakınca zevk duyuyorum”
Gençlerin artık bu mesleğe ilgi duymadığını kaydeden Koç,"Gençlerden özenen yok bu mesleğe. Kolay para kazanmak istiyor gençler. Biz zanaat olsun ne olursa olsun. Zanaati olan adam aç kalmaz. Nerede olsa iş bulur. Okumayan adam hiç bir şey olamaz. Devletinde eline alması lazım bu işi. Bir ayakkabı tamir etmek istiyorsun ama tamirci yok. Bir ayakkabıyı 20 liraya aldığın için değmiyor. Ben kendi kıyafetlerimi kendim dikiyorum. Torunlarıma da yapıyorum bazen. Gençler artık eskileri beğenmiyor. Bu mesleği bırakamıyorum ilk mesleğim bu olduğu için para da kazanmasam bırakamıyorum. Ben burada bir cekete, pantolona bakınca zevk duyuyorum. Emeğimi görüyorum. Bu iş böyleydi, böyle oldu diyorum. Bu duruma üzülüyorum" diye konuştu.
