LGS'ye gireceklere tavsiyeler

Eğitimci-Yazar Süleyman Beledioğlu, Liselere Geçiş Sistemi adayları için hayati tavsiyeler verdi.
Ankara Masası
|
28 Mayıs 2021, Cuma - 15:49
LGS'ye gireceklere tavsiyeler

Liselere Geçiş Sistemi (LGS)  için geri sayım başladı. Peki adaylar neler yapmalı, aileler nelerden uzak durmalı? Bu soruların cevabını Eğitimci-Yazar Süleyman Beledioğlu verdi.

Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'a konuşan Beledioğlu, özellikle anne ve babaların dikkatli olması gerektiğini söyledi. 

"İyi bir lise iyi bir üniversite demek değildir"

Türkiye'de "İyi bir üniversite için iyi bir lise şart" şeklinde bir söylem bulunduğunu savunan Beledioğlu, "Bunun ne bir bilimsel tabanı, ne bir araştırması var. Basit bir manipülasyondan başka bir şey değil." dedi.

Söz konusu görüşe rağmen LGS'de 500. olup da üniversite sınavında 120 bininci olan bir çocuk tanıdığına dikkat çeken Beledioğlu, "Hukuk gözüyle baktıklarında bu sınav çocuklar için tam bir çıkmaz olarak karşımıza çıkar. Yani çocuğu siz ne psikiyatrla psikolojisini düzeltebilirsiniz, ne öğretmenlerle motivasyonunu sağlayabilirsiniz. Ne onlara sınav kurallarını öğretebilirsiniz. Çünkü çocuk ergenliğinin hemen içinde, bir sonun oyununu oynuyor ve bu 100 dakikayı aşmış bir sürede oluyor" ifadesini kullandı.

Anne ve babaların öncelikle "İyi bir lise iyi bir üniversite demek değildir." şeklinde bir duruş sergilemesi gerektiğine değinen Beledioğlu, böylece çocukların kaygı ve stres altına sınava girmelerinin önleneceğini kaydetti. 

Dünyadaki okulların öğrencilere katkısının yüzde 25 olduğunu söyleyen Beledioğlu, okullara Türkiye'de gereğinden fazla mana yüklendiğini ifade etti.

"Son deneme sınavını antrenmandır"

"Son deneme sınavında ne alırsan gerçek sınavda da aynısını alırsın." şeklindeki görüşün de yanlış olduğunu savunan Beledioğlu, "İnsan beyni sınav yaklaştığında gerçek sınava odaklanır. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bir teknik direktör futbolcularını topluyor ve şöyle söylüyor. Siz hazırlık maçında kaç gol atarsanız gerçek final maçında da o kadar gol atarsınız. Bunun ne kadar absürt bir cümle olduğunu herkes kolaylıkla anlar. Bunu söyleyenler kötü niyetli değil ama bilimsel olarak yanlış. Doğrusu şudur; çocuklarımız bu sınava mutlaka girmeliler. Bu sınavların doğrusunu öğretmenler şöyle anlatmalılar, 'Bakın bu bir antrenmandır, baştan önceki sıkı antrenmanların kıymeti neyse bu deneme sınavlarının da kıymeti odur. Beyninizi sınava hazır hale getirir. Siz bu sınavlara girmez, ciddiye almazsanız, sınava hazırlıksız girmiş olursunuz'" şeklinde konuştu. 

Adaylar sınava çalışmayı ne zaman bırakmalı?

Sınava yönelik çalışmaların ne zaman bırakılmasına yönelik değerlendirmelerde de bulunan  Beledioğlu, "Şunu söyleyeceğim, inanılmaz derecede önemli bir bilgidir. Pazartesi, salı, çarşamba diyelim ki kurumlar sınav yaptı. Çocuklarımızın perşembe ve cuma asla çalışmaması gerekiyor. Peki, ne yapmaları gerekiyor? Gürültülü ortamlardan uzak durması gerekir. Güneşte dolaşmaması gerekiyor. Bakın emin olun, o güneş tepeden vurduğunda, beynin uzun süre performans kaybının oluştuğunu zaten beyin bilimciler, hocalarımız, hekimlerimiz söylüyor. Ondan sonra beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bu nokta da çok önemli." dedi. 

Beledioğlu şu bilgiler aktardı:

Yine T hücre sayısı, T hücresi tıptan aldığımız bilgileri naklen aktarıyorum. T hücresi vücudumuzun bağışıklık sistemiyle alakalı, bağışıklığımızı güçlendiren bir hücreymiş. Bunlar kaygı ve streste azalıyormuş. Çocuklarımızda da bu var zaten şuan. O zaman çocuğun bir soğuk içecekten, soğuk gıdadan mesela dondurma gibi salam, sosis, ketçap, mayonez gibi salamura şeylerden zehirlenme veya üşütme ihtimali yüksek olduğu biliniyor. Hatta okuduğum bir tıp kaynağı şöyle harika bir bilgi vermiş; Sınav öncesinde öğrencilerin soğuk algınlığını önemseyin. Çünkü akciğerin solunum sisteminde sıkıntı oluşuyor ve beyne oksijen gitmesi azalıyor. Oksijen gittiğinde dikkatimiz düşüyor, stresimiz artıyor, algımız geriliyor. Şimdi bunlar eğitimciler ile hekimlerimizin ortak çalışması. O zaman bunlara da dikkat etmeleri lazım. Çocuklarımızın evde yemeleri lazım. Bu arada yürüyüşler yapmaları lazım. Anne babaların çocuklarının uyku düzenlerine dikkat etmeleri lazım. Ne demek uyku düzeni? Tıptan alarak aktarıyorum. Her gün aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmak koşuluyla 8. sınıf yaş grubundaki bir çocuğun, 9,5 - 10 saat uyuması durumunda zihinsel zindelik, bedensel performansının yüksek olacağını ifade ediliyor. Peki, saat olarak neyi veriyorlar? 8.sınıflar için 22.30, YKS’ciler için 23.30 - 06.30, 22.30 ile 08.00, 9,5 saat. Bunu öneriyorlar. Eğer çocuk uyuma saatini sabitlemişse, uyanma saatini sabitlemişse sınav akşamı hiç uyanmasa dahi sınav performansları 1 puan düşüyor. Onu da motivasyonla kapatıyorlar. Peki, bu çalışmayı nerden attım?  Londra Tıp’ın o NASA'nın başlattığı Harvard Üniversitesi ile sürdürdüğü çalışmayı Londra Tıp Fakültesi sürdürmüş. Mükemmel bir veri elde etmişler. Yani bir çocuk sınavdan önceki akşam uyumazsa önceki akşamlar düzenli uyuduysa sınav performansında kayda değer bir gerileme olmuyor. Bütün öğrenci ve velilerimizin burada panik yapmaması lazım. 

"Eve geldiğimde ne yandaşlığım ne de yalakalığım kaldı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "LGS’yi kaldıracağız" dediğinde kendisinin TRT'ye çağrıldığını hatırlatan  Beledioğlu, "Dünyanın hiçbir ülkesinden lise giriş sınavı diye bir sınav hemen hemen yoktur. Herkes evinin karşısındaki okula gitmelidir." dediğini aktardı. 

"Eve geldiğimde ne yandaşlığım ne de yalakalığım kaldı." diyen Beledioğlu, 
"İnsanlar bilime saygı göstermeli. 8. sınıf seviyesindeki çocukları 6. sınıftan beri sınava hazırlayarak bir nesli sakatlarsınız. Başka hiç bir şeye yaramaz bu." ifadesini kullandı.

Adayların karşısına çıkan sorulara yönelik "Yeni nesil sorular" gibi takılan lakaplar için "Cehaleti gösteriyor" yorumunu yapan  Beledioğlu, "Yani kıvırcık insana makarna diyorlar. Bu tarz absürt bir şey emin olun. Bu sorular düşünme becerisi sorusu. Yeni nesil soru diyorlar. Hiç bir kavramsal özelliği yok." değerlendirmesinde bulundu. 

Çocukların zorlandıkları sorularda ana fikri yakalamaya çalışmalarını tavsiye eden  Beledioğlu, "Kavramlardan hareket etmeleri gerekiyor. Çok zorlanırlarsa da önce kolay soruları çözmesi lazım. Bu stres teorisi ile ilgili. Stres dediğimiz olgu sınav başlamadan önce çok fazladır, çünkü kaygı belirsizlikle alakalıdır. Karanlıkta bir yere adım atmak gibidir. Böyle bir hisse kapılırsınız. Ama adımlarınızı attığınızda her şey dümdüzmüş’e gelir olay. Onun için çocukların sınava kolay sorulardan başlamaları, yavaş hareket etmeleri lazım. 6-7 dakika içerisinde olumsuz stresin olumlu dengeye ulaştığını görecekler. Buna emin olmaları lazım." açıklamasında bulundu. 

Sınav merkezlerinde ailelerin olup olmaması yönündeki tavsiyesi sorulan  Beledioğlu şu şekilde konuştu: "Bizde tembihleme terapisi diye bir şey vardır. Dünyada hiçbir ülkede de yoktur. Tembihleyerek insanları terapi edeceğimizi zannederiz.  Oysa beyin yöntemcidir. Tembihleme bir duygusal atraksiyondur ama insan beyni yöntem ister. Anne babaların bu tarz telkinlerinde çocuklarda 'Bana güvenilmiyor' hissi oluşturduğunu unutmamaları gerekiyor. Sık sık tekrar ediyorlar diye çocukta bir düşünce oluşur. Bu da stresi katlar. Annelerin babaların çocuklardan daha kaygılı olduğu bir gerçek zaten. Ondan dolayı kim stresliyse onun konuşmamasında fayda var."

http://www.ankaramasasi.com/haber/803164/lgsye-gireceklere-tavsiyeler
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.