Gazeteci - Yazar Şeref Oğuz: "Asıl tehlike 'cari açık' değil 'akıl açığı'"

Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı ve Gazeteci Yazar Şeref Oğuz, koronavirüs sonrası ekonomiye ne olacağını, ticaretin nereye gideceğini Ankara Masası'na değerlendirdi.
Ankara Masası
|
15 Ağustos 2020, Cumartesi - 15:28
Gazeteci - Yazar Şeref Oğuz: "Asıl tehlike 'cari açık' değil  'akıl açığı'"

“CARİ AÇIK DEĞİL ASIL TEHLİKE AKIL AÇIĞI”

Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı ve yazar Şeref Oğuz, Türkiye’nin önündeki engelin cari açık değil ‘akıl açığı’ olduğunu söyledi.

“Beyin ekonomisi Türkiye’yi krizlerden uzak tutar” diyen Oğuz, işlerin veri ve bilgiyle yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Oğuz, koronavirüsün küresel tedarik zincirlerini, tüketim kalıplarını, algı ve alışkanlıkları derinden etkilediğini belirtti.

“İNEK SAĞILMIYOR, ŞEHİRDEN YAYLAYA SÜT GİDİYOR! MANTIĞA TERS BİR DURUM”

Şeref Oğuz, salgının, gıdanın stratejik bir ürün olduğu gerçeğini de herkesin beynine kazıdığının altını çizdi.

Oğuz, "Benim yaşadığım civar yaylalarda sığırlar sağılmıyor ve kasabadan yaylaya süt götürmek gibi komik, mantığa ters bir durum söz konusu. Bu açıkçası bizim corona ile açığa çıkan en önemli hatalarımızın yüzümüze vurulmuş hali.” dedi.

“TARIM; MAZOT,GÜBRE,TRAKTÖR ÜÇGENİNE SIKIŞMIŞ”

Şeref Oğuz, Trabzon yaylalarındaki doğal hayatına bir söyleşi molası verip Ankara Masası’ndan Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını cevapladı.

Her taban fiyat açıklandığında çiftçinin rahatsız olduğuna işaret eden Oğuz, hükümetlerin ise bunun yeterli olduğunu savunduğunu belirtti.

Oğuz, “Mazot, gübre, traktör üçgeninde sıkışıp kalmış bir zihin yapısı içerisinde, temel sıkıntılardan çok uzaklaşmışız” şeklinde konuştu.

“410 TRAKTÖRÜN İŞİNİ 14 TRAKTÖR ÇÖZÜYOR”

İçimizden birilerinin ise yıllardır tarımın nereye evrilmesi gerektiği konusundaki söylemleri sanki alt alta yazdığını ve başarılı olduğunu anlatan Oğuz şunları söyledi: “ Yozgat’ın Kabala köyünde 800 küsur parçalı araziyi 3 kişi kaymakam, muhtar ve oradaki bir vizyoner beyefendi bir araya geliyorlar. Köylülerden satın almıyor kiralıyorlar, bütünleştiriyorlar. 410 civarındaki olan traktör sayısı 14’e iniyor. Çünkü 14 tane traktör yetiyor. Her mendil kadar, halı saha kadar olmuş arazinin önünde traktör durması gerekmiyor. Sadece o değil; römorku var, pulluğu var, şusu var busu var, hasat makineleri var. Ve oradan tasarruf sağlıyorlar. 2 yılda 500 ton buğday üretebilirken köy şimdi 15 bin ton meyve üretiyor ve ihraç ediyor. 415 köylünün hepsi, çalışma yaşında olanların hepsi sigortalı hale geldi ve Kabala köyü büyükşehirlerden göç almaya başladı. Bu başarılı bir model.”

Şeref Oğuz, 160 dekarlık bir araziye bir traktör varken bizde ortalama 8 dekara bir traktör düştüğünü vurguladı.

Verimlilik açısında arazinin belirli büyüklükte olması gerektiğini kaydeden Oğuz, ikinci önerisinin kooperatifleşme olduğunu ifade etti.

“ARAZİLER BİRLEŞSİN VE KOOPERATİFLEŞİLSİN”

Oğuz, arazi bütünleştirmeye giden Kabala köylülerinin bunun da yaptığını ve bir araya geldiğini belirterek şöyle devam etti:

“Kooperatifleşin yani  herkes kendi başına değil, bir arada karar verin. Onlar onu da yaptılar bir araya geldiler. Ve sanki bir meyve bahçesi şirketi kurarak o anlamda tek bir kişiymiş gibi davrandılar. Şimdi bizim miras hukuku,  ölüm hak miras helal. Her ölümde her nesilde araziler küçüle küçüle artık işlenemez hale  geldi. Onları bütünleştirmesi noktasında yasal değişikliğe ihtiyaç var o da şu, miras hak ama ürün paylaşılsın, toprak paylaşılmasın. Ekber-erşed sistemi  gibi, Osmanlı’da olduğu gibi en yetkin olan ve onu koruyacak olan yetkinliğe verilsin. Yani  arazi sağlam kalsın ha ürün tabiî ki üzerinde hasılat  paylaşılsın. Bu mirasın da temek hak temel kurallarını ihlal etmemiş oluyor. Dördüncüsü ve daha da önemlisi  şimdi bizde herkes başı koparılmış tavuk gibi bir komşusuna bakıyor ya da bu sene kazanan kimse ona bakıyor çileğe giriyor oradan çıkıyor armuda giriyor, buğdaya giriyor, pancara giriyor yani bu bir şuursuz ve gözüyle düşünen bir ulusun başarıyı taklit etmesi noktasındaki yığılması. ben bunu şuna benzetiyorum. Elinizde akvaryum varsa, akvaryum olanlar bilirler melek balıkları koyarsınız bir kenarına vurursunuz tak hepsi öbür tarafa giderler. Oradan vurursunuz bu tarafa gider. Bizim çiftçimiz de aynı şekilde herkes aynı şeyi ürettiği için pazardaki değeri bilinmez, değerini bulmaz bunun yerine şunu önermek lazım. Diğer batı ulusları bunu yapıyorlar. Toprağın kimyası, ikincisi pazarın talepleri ,üçüncüsü rekolte tahminleri yani artık toprağı tohumun yanı sıra bilginin de  ekildiği bir ortamda biz burada ne üretebiliriz. Mesela Kabala köyünden örnek verecek olursak oradaki insanlar buğday yerine acaba biz meyve üretsek çok daha fazla bir talebi karşılar ve çok daha fazla kazanç elde edebilir miyiz noktasında hareketle bir üretim planlaması yaptılar.”

TARIMDA SÜRÜ PSİKOLOJİSİ YERİNE BİLGİ DEVREYE GİRSİN

Devletin binlerce ziraat mühendisi eliyle ürün planlaması yapabileceğine dikkati çeken Oğuz, “Bakanlık bu konuda küresel zincirlerle ve  bu anlamdaki organizasyonlarla iş birliğine gidip bu toprakta şu anda nasıl bir ihtiyaç var, biz neyi üretmeliyiz ki daha fazla kazanabiliriz gibi planlama yapıp Mesela Şeref sen bu sene pancar ekmeyeceksin çünkü oradaki artezyen suyunu çok fazla çektin onun yerine bezelyeye  gireceksin ya da size başka bir şey söyleyecekler. Böylece o  planlama çerçevesinde hem satın alma garantiniz olacak hem pazar koşulları itibariyle çok daha fazla öngörülü olacaksınız.” diye konuştu.  

Şeref Oğuz, ayrıca koronavirüsün küresel tedarik zincirlerini, tüketim kalıplarını, algı ve alışkanlıkları derinden etkilediğini belirterek Ankara Masası okurları için bir solukta izlenecek analizler yaptı, öngörülerini paylaştı.

Aslında fazla tükettiğini fark edenler, ihtiyaçları değil isteklerinin peşinden koştuğunu kavrayanlar, koronavirüs sonrası ne olacak merak edenler, ticaret nereye gidecek diyenler için bugünü ve yarını yorumladı.

Oğuz’un akıcı bir dille ifade ettiği ve önümüzdeki döneme ışık tutacak açıklamaları bir tık ötede.

http://www.ankaramasasi.com/haber/80940/gazeteci---yazar-seref-oguz-asil-tehlike-cari-acik-degil-akil-acigi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.