Ressam Hatice Erdi, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürüttükleri sanal sergi çalışmasından, sanat hayatına dair güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Keyifli okumalar...
-Hoşgeldiniz Hatice Hanım… Resim sergileri açmaya resmi olarak Femin-Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği ile mi başladınız?
-Dernekçilik faaliyetlerim Femin-Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği ile başladı. İstanbul Beyoğlu’nda kişisel bir resim sergim olmuştu. Femin-Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği Başkanı Şükran Üst, sergi ziyaretimde bana, “ Neden Ankara’da derneğimizi temsil etmiyorsunuz?” dedi ve bunun üzerine Ankara’da Femin-Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği’nın şubesini kurarak dernekçilik faaliyetlerine başladım.
Engelli çocuklarımız için Türk Silahlı Kuvvetleri( TSK) Eğitim Vakfı’nın desteğiyle bir sınıf oluşturduk. 3 ay boyunca resim dersi verdik. Daha sonra Koza Davetiye’nin desteğiyle içinde çocukların resimlerinin olduğu bir katalog hazırladık. Bilkent Center Sanat Sokağı’nda, Rahmi Çöğendez’in galerisinde eğitim sırasında üretilen eserler sergilendi. Eserlerin ve katalogların satılmasıyla elde edilen gelirle iki tane çocuğumuza elektrikli sandalye aldık. Yani böylece sanatın aracılığıyla da bir fayda üretmiş olduk.
Bu projenin başlama sebebi de bence kızımdı. Kızım fizik tedavi uzmanı. Bir gün onu iş yerine bıraktığımda, bir annenin Serebral Palsi(sp) hastası çocuğunu sırtında taşıdığını gördüm. Bunlar için bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Sonra sanatın evrensel diliyle biz ne yapabiliriz diye düşündük arkadaşlarımla. Kızım, “Anne resim dersi versen çok iyi olur çünkü onların kas aktivitelerine o fırça kullanımının da bir katkısı olacağını düşünüyorum.”diyerek fikir verdi.
Sanat sadece görsellikle ilgili bir şey değil… Mesela SP’li çocuklar için resim yapmanın kas gelişimine katkı sağladığını söylediniz. Estetikten de ziyade sanatın insana neler kattığını düşünüyorsunuz?
Hayal dünyasını geliştirir. Bence resim dersi çok önemlidir. Şu an kaç saat veriliyor bilmiyorum ama fazla olması gerektiğini düşünüyorum. Benim okuduğum dönemde biz 2 saat ders alıyorduk. Onun bile artırılmasından yanayım çünkü matematik kadar önemli ders. İnsan beyninin gelişimine yol açıyor. Hayal etmemizi sağlıyor.
Peki şu an günümüzde olan serginizden bahsedelim… Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortak yürüttüğünüz çalışma olan sanal sergiden bahseder misiniz?
Pandemi ile birlikte yeni bir anlayış oluşmaya başladı hepimiz farkındayız. Dijitale geçiş oldu. Sanat da artık bunu yapmak zorunda diye düşündük. Sanal sergi fikrini götürdüğümüzde, gerçekten Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bize çok olumlu bir yaklaşımı oldu. Zaten bizden sonra başka derneklere de bu tür etkinliklerin kapılarını açtılar. Yani hiç olmazsa evde kal ama sanatla kal demek için böyle bir etkinliğe başladık. Belki de gelecek dünya da daha çok bu tür etkinlikler olacak diye düşünüyorum. Biliyorsunuz artı gazete olayı daha çok dijital ortamda okuyoruz belki sanat da böyle olma yoluna gidecektir.
Biz, Ankara Rüzgarı Kültür Sanat ve Yaşamı Destekleme Derneği’nin sanal sergisini nasıl ziyaret edebiliriz?
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesinde etkinlikler kısmına tıkladığınızda orada sergi akışını göreceksiniz.
Sergimiz Mayıs ayında başladı. Belki pandemi süresince devam edecek. Daha sonra yeni ve farklı eserlerle olabilir. Gelecek günler de bazı şeylerin kararını verdirecek. Pandemi nedeniyle karantina tekrarlarsa yine bu tür etkinliklere ağırlık vermek zorunda kalacağız.
Ressam Hatice Erdi ile röportaj videomuzu bir tıkla izleyebilirsiniz.
