Ankara'da 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri

Ankara Kent Konseyi (AKK) ve Ata Tohum Hareketi, ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ kapsamında “Karbon Ayak İzimizi Azaltıyoruz, Pedalları Kentten Köye Çeviriyoruz” adlı etkinliğe imza attı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Gazeteci Cem Seymen ile birlikte ata tohumlarını Güdül’e götürecek Ankuva Bisiklet Takımı’nı Gençlik Parkı’ndaki Kent Konseyi Etkinlik Alanı’ndan uğurladı.
Ankara Masası
|
05 Haziran 2021, Cumartesi - 16:35
Ankara'da 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri

Ankara Kent Konseyi (AKK) ve Gazeteci Cem Seymen öncülüğünde kurulan Ata Tohum Hareketi, bu yıl ekosistem restorasyonu temasıyla kutlanan ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ kapsamında “Karbon Ayak İzimizi Azaltıyoruz, Pedalları Kentten Köye Çeviriyoruz” adlı etkinliğe imza attı.

Gençlik Parkı Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirilen etkinliğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.

Pedallar kentten köye çevrildi

Küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olarak gösterilen karbondioksit cinsinden ölçülen sera gazlarının çevreye verdiği zararın ölçüsü olarak tanımlanan Karbon Ayak İzi’ne dair duyarlılık geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Ankuva Bisiklet Takımı pedalları kentten köye çevirdi.

Başkan Yavaş’ın uğurladığı bisiklet sürücüleri, ata tohumlarını toprakla buluşturmak üzere Gençlik Parkı’ndan Güdül’ün Tahtacı Tahtacıörencik Köyü’ne doğru yola çıktı. Delta Bisiklet ailesi de Eymir Gölü’ne giderek, hem göl çevresinde temizlik yaptı hem de fide dağıtımı gerçekleştirdi.

Yavaş: "Tarım yapılan alanlarda mutluluk var"

Etkinlikte konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, seçim öncesi yaptıkları incelemelerde Ankara’nın toplam arazisinin sadece yüzde 97’sinin boş olduğunu belirlediklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu yüzde 97’nin de yüzde 50’sinden fazlası tarıma uygun. Bunu gördükten sonra projelerimiz de buna göre şekillendi. Ankara için projeleri ortaya çıkarırken en iyi bildikleri işten başlamak lazımdı. Ankara’da tarım vardı. Yeni bir şey icat etmeye, üretmeye gerek yoktu. İnsanları tarıma yönlendirmeye gerek vardı. Bu arada Ankara, yılda 500 milyon dolar gibi büyük rakamlara Alman çiftçisinden ağaç alıyordu. Biz Alman Hans’ını George’unu zengin etmeyeceğiz, Ankara halkını zengin edeceğiz dedik. Rakiplerim Mansur Yavaş’ın projesi yok dedi. Ben hep şunu söyledim. Benim çok çok önemli projem var, Ankaralı üreticiyi zengin etmek. İş başına gelir gelmez tarımsal faaliyetlere başladık.”

  Ata Tohum Hareketi Gönüllülük formunu da dolduran Başkan Yavaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazen alaya alınıyoruz. Nohutçu başkan diye… İlk seferde 1100 tane sözleşmeli üreticilik yapıldı, 1100 çiftçiye nohutlarının alınacağı taahhüt edildi. Belediyenin bunu alacağı garanti olunca bu sefer tüccar her zaman çiftçiden ucuza alan tüccar, belediye almasın diye fiyatı yükseltti. Biz de onların satmasına izin verdik. Bu şekilde başladı ve Kırsal Kalkınma Dairemiz bugün çiftçi kayıt sistemine göre Ankara’da kayıtlı 40 bine yakın çiftçinin 18 bin 500 tanesiyle iletişimde. Tohum yardımından tutun her türlü teşviki yapıyoruz. Ankara’nın civarındaki tarım yapılan alanlarda şu anda mutluluk var, hepsi üretiyor. Çünkü satamazsanız biz alalım diyoruz. Ankara’da çiftçi memnun. Hükümet de destek olursa ki olmasa da biz yolumuza devam ediyoruz, büyük oranda sözleşmeli üreticilik yapmak suretiyle destekleyeceğiz. Öncelik yeniden tarıma yönelmeleri. ” 

Ata Tohum Hareketi’ni desteklediğini belirten Yavaş, “Bu bilinç benimsendiğinde özgür olacağımıza inanıyorum. Biz şu anda 600 bin ton buğday ithal ediyoruz. Oysa sadece Ankara’da üretilen buğday bunu karşılayabilecek durumda. Maalesef destekler yok” dedi.

"Söz hakkı üzerinden belediyeyle iletişime geçin"

Yeni uygulama BLD 4.0’dan da bahseden diyen Yavaş, “Para sizin olduğuna göre, belediyenin sizin semtinizde harcayacağı bütçeyi siz tespit edin. Vatandaşın en büyük eksiğini kendilerine sorarak öğrenmek için ‘Söz Hakkı’ uygulaması bulunuyor. Eğer uygulamayı yüklemediyseniz Başkent Mobil’i yükleyin. Söz Hakkı üzerinden belediyeyle iletişime geçin. En azından bizler de bu değişen mantıkla, sizlerden aldığımız parayı sizin ihtiyaçlarınız doğrultusunda harcayalım” ifadelerini kullandı.

Seymen: "Bu yol haritasının başlangıç noktası Ankara'ydı"


“Ata Tohum Hareketi’ni Ankara’dan Cumhuriyetimizin Başkent’inden yapmak benim için büyük bir gurur, büyük bir onur” diyerek konuşmasına başlayan Gazeteci Cem Seymen ise, şunları söyledi:

“Biz Türkiye olarak zenginleşme yolunu çok yanlış anladık. Ekonomik büyüme elbette çok önemli. Serbest piyasa içinde her türlü fark yaratabilecek olanağa sahibiz. Genç bir nüfusumuz ve dinamik bir yapımız var. Bereketli topraklarımız var ama en önemlisi Cumhuriyetin felsefesinden devraldığımız, ileriye doğru adım atmamızı sağlayan bir yol haritamız var. Bu yol haritasının başlangıç noktası bence Başkentimiz Ankara’ydı. Hareketin temel alanı özgürlük, başlama yeri de doğal olarak Ankara olacaktı.”

Ankara için yaptıkları konusunda Başkan Mansur Yavaş’a teşekkür eden Seymen, “Sayın Mansur Yavaş, benim hem insan olarak çok takdir ettiğim gurur duyduğum, duruşuyla, beyfendiliğiyle, kent bilinciyle, uygarlığıyla, gençlere olan sevecenliğiyle beraber yaşamanın temel dinamiklerini topluma iyi anlatmadaki ustalığıyla yanında durmaktan onur duyduğum bir başkan. Bu güzel kenti özgürleştirmek için verdiğiniz çabalar takdire şayan gerçekten” dedi.

Yılmaz: Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz var

Dünyada çevrenin koruması konusunda farkındalık oluşturulması amacıyla Güdül’e doğru pedallayacaklarını belirterek konuşmasına başlayan Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Bizler de bu yılki ‘Dünya Çevre Günü’nde gelecek kuşaklara anlamlı bir armağan bırakmış olacağız” dedi.

Tohumun geleceğe bırakılacak en önemli bir miras olduğunu belirten Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

“Son yüzyılda ne yazık ki insanoğlunun doğanın kendisine bahşettiği değerleri bir bir yok etmesine ve küresel iklim felaketiyle karşı karşıya bırakmasına üzülerek tanık oluyoruz. Cömertçe mahsul veren Ata tohumlarının yerini alan genetiğiyle oynanmış tohumlar hem insana hem doğaya büyük zararlar veriyor. Bir taraftan topraklarımızı verimsizleştiriyor diğer taraftan insanoğlunun hem beden hem ruh sağlığını bozarak sağlıksız nesillerin oluşmasına zemin hazırlıyor.

Genetiği oynanmış tohumların zararları ile ilgili de bilgi veren Yılmaz, “Yüzyıllardır Ata tohumuna kucak açmış Anadolu toprağını bu tohumlarla buluşturmanın çevremize sağlayacağımız en büyük katkı olduğunu düşünüyorum. Ankara Kent Konseyi olarak gelecek nesillerimize karşı sorumluluğumuz olan her konuda irade koymaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

http://www.ankaramasasi.com/haber/820776/ankarada-5-haziran-dunya-cevre-gunu-etkinlikleri
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.