İsmail Güneş: Dünyaya örnek olduk

AK Parti Uşak Milletvekili Dr. İsmail Güneş, Türkiye'nin koronavirüs ile mücadele kapsamında hem sağlık hem de destek hizmetlerinde büyük mesafe kat ettiğini belirterek "Dünyaya örnek olduk." dedi.
Ankara Masası
|
16 Haziran 2021, Çarşamba - 17:30
İsmail Güneş: Dünyaya örnek olduk

Türkiye'nin koronavirüs ile mücadelesi hız kazandı. 

Sağlık Bakanlığının verilerine göre, ülkede bugüne kadar 36 milyon 588 bin 722 doz KOVID-19 aşısı yapıldı.

Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'ın sorularını yanıtlayan AK Parti Uşak Milletvekili Dr. İsmail Güneş çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. 

"Dünyaya örnek olduk"

Türkiye'nin salgınla mücadelede çok başarılı olduğunu belirten Güneş, Amerika'da, İngiltere'de, İspanya’da, İtalya'da yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

İnsanların tedavi için yer bulmakta zorladığını ifade eden Güneş, "Binlerce, yüz binlerce insanı kaybettiler. Biz de aşağı yukarı 48.700 civarında vatandaşımızı kaybettik. Gönül ister ki hiçbir vatandaşımızı kaybetmeyelim ama diğer devletlere göre baktığımız zaman bu oranın düşük olması bizi sevindiriyor." dedi.

Altyapı hizmetlerinin, yoğun bakımların ve tecrübeli sağlık çalışanlarının Türkiye'ye avantaj kazandırdığını kaydeden Güneş, Türkiye'nin diğer ülkelere göre beşte bir oranında sağlığa para ayırabilmesine rağmen insanlara daha iyi imkanlar verdiğini ekledi. 

Türkiye'nin mücadele kapsamında aynı zamanda yabancılara yönelik de hizmet verdiğine dikkat çeken Güneş, sözlerinin devamında ise pandemi döneminde 140 ülkeden yurda dönmek isteyenlere yardımcı olunduğunun altını çizdi. 

Yurda getirilen 100 binin üzerinde vatandaşın Kredi Yurtlar Kurumu'nda misafir edildiğini ve tüm ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılandığını ekleyen Güneş, "İngiltere gibi ekonomik anlamda bize göre çok güçlü bir ülkede bile, yurt dışından geldiğiniz zaman, sizi bir otele yerleştiriyorlar ve yaklaşık 15 günlük süre için sizden 2.000 pound, bugünün parasıyla aşağı yukarı neredeyse 24.000 lira para alıyorlar." şeklinde konuştu.

Bu çerçevede Türkiye'nin diğer ülkelere göre çok büyük hizmetler verdiğini kaydeden Güneş, "Bunların vatandaşlar tarafından bilinmesini istiyorum. Baktığımız zaman hem sağlık hizmeti verilmesi anlamında hem de destek hizmetlerin verilmesi anlamında çok mesafe kat ettik ve belki de dünyaya örnek olduk." ifadelerini kullandı. 

Türkiye'de mücadelenin başladığı ilk günlerde aşılara yönelik ortaya atılan iddialara değinen Güneş, "Çok farklı spekülasyonlar yaratıldı. Sinovac aşısı Çin'de üretildiği için sanki etkisizmiş gibi birtakım asılsız iddialar ortaya atıldı. Oysa bu aşılar ölü aşılar olduğu için, özellikle yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda, immün direnci zayıf olanlarda daha etkili daha güvenilir bir aşı yöntemi." dedi.

Aşıların koruyuculuk oranlarının değişebildiğine dikkat çeken Güneş, "Yüzde 80’in üzerinde Sinovac aşısının etkinliği var. Biontech aşısı tabii biraz daha yeni jenerasyon aşısı. 2000’lerin başında 1990’ların sonuna doğru çıkan aşılar. Bunlarda da antikor üretme özelliğinin daha yüksek olduğu iddia ediliyor." ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı'nın aşılama tekniği kapsamında güzle bir program uyguladığını dile getiren Güneş, öncelik gruplarına göre kademeli aşılama yöntemine dikkat çekti. 

Türkiye'de aşıya katılım oranının  65 yaş üzerindeki vatandaşlarda  yüzde 84'lerde olduğunu belirten Güneş, "Gönül ister ki yüzde 100 olsun. Çocukluk yaş grubuna yaptığımız aşılardan aşağı yukarı yüzde 98 oranında başarı sağlıyoruz. Dünya devletleri arasında aşılamada önemli bir yerdeyiz. İnşallah daha iyi yerlere geliriz." değerlendirmesinde bulundu. 

Aşılarla ilgili asılsız iddiaların katılımın yüksek olmasını engellediğini ifade eden Güneş, "Ara dönemde aşının ithalatında bir sıkıntı çektik. Yoksa şimdiye kadar Haziran sonuna kadar herkesi aşılamak hedefimizdi" dedi. 

Aşılanmayan vatandaşları neler bekliyor? 

Aşı randevusu alanlardan gerekli hassasiyeti göstermelerini isteyen Güneş, sözlerinin devamında ise aşı olmak istemeyenlere değindi. 

"Ben aşılanmıyorum diyebilirler ama bazı haklardan mahrum kalabilirler" diyen Güneş, aşılanmayan vatandaşların insanların toplu olarak bulunduğu yerlere girememe ihtimalinin ortaya çıkabileceğini söyledi. 

Toplumun tamamını korumak zorunda olduklarını belirten Güneş, "Kişinin bireysel özgürlüğü vardır ama toplumsal sağlık her şeyin önünde gelmektedir." ifadesini kullandı. 

Alınması gereken tedbirlere değinen Güneş, "Özellikle karşılıklı otururken maskelerinizi mutlaka takın. Anadolu'da yaygın olan aynı kaptan yemek yeme usulünden mutlaka vazgeçmemiz lazım. Hastalık bana bulaşmaz demeyin. Nice 'hastalık bana bulaşmaz diyen' 20 yaşlarında 25 yaşlarında birçok insanımızı kaybettik. Bunların arasında bir çok sağlık çalışanımız da var. Olmaz diye bir şey yok. Bakıyorsunuz kişi 45 yaşında genç, dinamik her şey sağlam görünüyor ama immün sistemindeki bazı yapılanmalardan dolayı bu hastalığa yenik düşebiliyor." şeklinde konuştu.

Yerli aşı çalışmaları hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Güneş, "Dünya devletlerinden aşı ithalatı yapmak için girişimlerde bulunurken aynı zamanda Sağlık Bakanlığımızın bir kuruluş var. Bu kuruluş ile aşı çalışmaları yapmak isteyen, ister özel olsun isterse de devlet üniversitesi olsun bütün bilim adamlarımıza maddi imkanlar sağlandı.Bunun neticesinde Erciyes Üniversitemizde Faz-2 çalışmaları bitti. Faz-3 çalışmalarına başlıyoruz ve yaklaşık olarak Eylül gibi  bunun da bitmesini istiyoruz." açıklamasını yaptı. 

Bilkent Üniversitesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da gönüllü katıldığı bir diğer çalışmaları da hatırlatan Güneş, gelecek kış aylarına kadar Türkiye'nin kendi aşısını üretmesini beklediğini ekledi. 

Pandemi ve Uşak

Programın sonunda Uşak ve pandemi ile mücadelesine değinen Güneş, "Uşak'ta bir pik yaşadık. Dolayısıyla  günlük vakalarımız neredeyse 600’e yükseldi.  Yoğun bakımlarımız neredeyse doldu ve arkasından vefat sayıları arttı. Bu Uşaklı hemşerilerimize çok büyük bir panik yarattı ve aynı zamanda bilinçlenmesine de neden oldu. Önceki dönemlerde vatandaş maske, mesafe, temizlik kurallarına devlet için uyuyordu. Vakalar artıktan sonra ölümler şehirde yaygınlaşmaya başladıktan sonra vatandaş maskeyi kendisi için takmaya başladı. Dolayısıyla da çok büyük başarı sağladık. Vaka sayımız 600’lerden 10'lara düştü. Biz de o dönemde en iyi şehirler arasına girdik." şeklinde konuştu. 

Programın sonunca Uşak'ı anlatan güneş şunları söyledi:

Uşak, Ege Bölgesi'nin en küçük ili olmasına rağmen hem sanayi anlamında hızla büyüyen hem de tarım anlamında önemli mesafe kat eden bir ilimiz. İlimizde mevcut 3 tane organize sanayimiz var dördüncü kurulmakta. Uşak geri dönüşümün merkezidir. Uşak’a, Bursa gibi İstanbul gibi illerden terzilerin elbiseleri kestikten sonra arta kalan telefleri gelir. Uşak'a günde 500 kamyondan daha fazla mal gelir. Bu mallar tekrar işlenir, elyaf haline getirilir ip haline getirilir ve tekrar tekstil sektörünün hizmetine sunulur. Bu sizin pamuk üretiminden istifade etmeniz demek. Türkiye'deki geri dönüşümün yüzde 70'i Uşak'ta yapılmakta. İçtiğimiz ve attığımız pet şişelerden de Uşak'ta elyaf yapılmakta. Küçükbaş deri hayvanların yüzde 50’si Uşak'ta işlemekte. Seramik sektörünün aşağı yukarı yüzde 15’i Uşak’ta işlenmekte. Türkiye battaniye üretiminin yüzde 90’dan fazlası Uşak'ta üretilmekte. Vatandaşlarımızın Uşak’ımıza gelmesini görmesini biz istirham ediyoruz. 

Sadece bunlar mı, değil. Hükümetimiz tarafından yaptırılan ve 2018 yılında açılan Uşak Arkeoloji Müzesi'nde, Karun Hazineleri sergilenmektedir. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Uşak’ımız da pek çok medeniyete ait eserler de bulunmakta. Aynı zamanda Bülendüs Antik Kenti yine Ulubey'in biraz daha ilerisinde bulunan ve Büyük İskender dönemine ait çok büyük bir kent, orada kazı çalışmalarımız var. Dünyanın ikinci en büyük uzun kanyonu Ulubey kanyonları yeni Uşak’ımız da yer almaktadır. Elektriğin ilk kullanıldığı, voleybolun oynandığı ilk kent Uşak'tır. Voleybolun  oynandığı Akmonya Kenti yine eski tarihlere ait bir yerdir. Bunların hepsi Uşak'ta bulunmaktadır. 

Uşak kentimiz aynı zamanda çok girişimcidir.  Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Türkiye'deki 13 işletmeden 3 tanesi Uşak'ta bulunmaktadır. Sanayi kültürü olan bir kent. Türkiye'de ilk şeker fabrikasını Nuri Şeker amcamız vatandaşlardan topladığı yumurtalarla, paralarla hayata geçirmiş ve 1926 yılında açılmış. O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Alpulu Şeker Fabrikasını açmış ama esas ilk açılan Türkiye'deki şeker fabrikası, Uşak Şeker Fabrikası'dır.Burası tarihi bir yer olması anlamında milletin gelip görmesi gereken yerlerden bir tanesidir. 


http://www.ankaramasasi.com/haber/837665/ismail-gunes-dunyaya-ornek-olduk
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.