Alperen Mamalı'dan Ankara'daki sokak hayvanlarına özel proje

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Alperen Mamalı, ders kapsamında tasarladığı, Türkiye’de ilk olan “mama dağıtım arabası”nı Ankara Masası’na anlattı.
Zeliha Demirci
|
25 Haziran 2021, Cuma - 17:38
Alperen Mamalı'dan Ankara'daki sokak hayvanlarına özel proje

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Tasarım Bölümü 2. sınıf öğrencisi, 23 yaşındaki Alperen Mamalı, Prof. Dr. Hüseyin Güçlü Yavuzcan, Dr. Öğr. Üyesi Murat Önder, Dr. Cemil Yavuz ve Barış Gür önderliğinde, “Yaşamak istediğin gibi yaşat” sloganıyla yola çıkılan proje kapsamında, daha önce bir benzeri olmayan “mama dağıtım arabası” tasarladı. Mamalı, Ankara Hayvan Kurtarma Derneğine bağışladığı tasarımının tüm detaylarını Ankara Masası’na anlattı.

"Sokak hayvanlarının koşullarını nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye düşündük"

Arkadaşlarıyla birlikte hem sokak hayvanlarının ihtiyaçlarını giderecek hem de barınak çalışlarının işlerini kolaylaştıracak ürünler yaptıklarını söyleyen Alperen Mamalı, “ Projeyi, 22 farklı ilde yaşayan, yaklaşık 50 kişi pandemi nedeniyle uzaktan yürüttü. Toplamda iki aylık bir süreçti. Bu iki aylık süreci üç parçaya bölecek olursak; birincisi saha araştırması, ikincisi hem tasarım hem değerlendirme, son olarak da üretim ve yerleştirme aşamasıydı. İlk başta sınıf olarak saha araştırması yaptık. Herkes kendi illerinde sokaklara çıkarak, parka, bahçeye ya da barınaklara giderek köpeklerin ve kedilerin durumlarını inceledi. Nerelerde, hangi koşullarda kalıyorlar? ‘Bunları nasıl daha iyi hale getirebiliriz, hayatlarını kolaylaştıracak nasıl ürünler yapabiliriz?’ diye düşündük.” şeklinde konuştu.

 "Yağmurlu havalarda da dağıtım yapılması için araba tasarladım"

Mamalı, projesinin çıkış hikâyesini şöyle anlattı: “Ben Ankara'da Zekiye Taş Köklü’nün kurduğu Hayvan Kurtarma Derneğini ziyaret ederek oradaki hayvanların hallerini inceledim. Bunun dışında kendi sokağımı da inceleyerek kafamda bir fikir oluşturdum. Sınıfta hem kediler hem de köpekler için kulübeler yapıldı, bazı arkadaşlarımız mama besleme üniteleri tasarladı. Ben araştırmalarımın ardından barınakta birçok kulübenin olduğunu fark ettim ama daha farklı bir şey yapmak istedim. Bu yüzden ‘mama dağıtım arabası’ yapmaya karar verdim. Normalde mamaların el arabasıyla taşındığını gördüm. Yağmurda ıslanan mamaların şiştiğini de söylemişlerdi. Bu nedenle hijyen sağlamak ve yağmurlu havalarda da dağıtım yapılması için bu arabayı tasarladım.”

"Ankara Hayvan Kurtarma Derneğinin barınağına bağışladım"

‘Mama dağıtım arabası’nın özelliklerinden bahseden Mamalı, “Benim tasarımım üstü açıp kapanabilen bir araba. 3 adet bölmesi var çünkü bir tane mama olmuyor. Farklı bölmeler olmasını istedim ki tüm mamaların taşınsın. Haznede ama biterse de alt bölmesinde bulunan depo sayesinde anında dolum yapılabilir diye düşündüm. Biraz da görsellik katmak için ortama uyum sağlayan bir renk seçtim. Arkadaşlarım İdil Özbek, Elif Öztürk, Edibe Zehra Kanıbol ve Güllü Sinem Avcı’nın tasarımlarıyla beraber kendi tasarım arabamı da Ankara Hayvan Kurtarma Derneğinin barınağına bağışladım.”

Türkiye'de sadece Ankara'da var

“Bu projeyi bir ödev değil sosyal sorumluk olarak görüyorum” diyen Mamalı sözlerini şu şekilde tamamladı: “Mamak dağıtım arabasının Türkiye'de tek olduğunu düşünüyorum çünkü çok geniş çapta araştırma yaptım. Böyle bir araba yapıldığını görmedim. O yüzden bende bir farklılık yaratmak istedim. Şu an sadece Ankara'daki barınakta bulunuyor. Ben bu projeyi sadece bir final ödevi olarak değil ‘Yaşamak istediğin gibi yaşat’ sloganıyla bir sosyal sorumluk projesi olarak görüyorum. Bizim manevi yönümüzü arttırabilecek bir proje olarak görüyorum. Bu nedenle Gazi Üniversitesindeki hocalarıma ve bu ödevi yapan, emek sarf eden diğer arkadaşlarıma teşekkür ederim. Umarım bu tarz projeler daha çok desteklenir ve  günlük hayatımızda daha çok karşılaşırız.”

http://www.ankaramasasi.com/haber/852511/alperen-mamalidan-ankaradaki-sokak-hayvanlarina-ozel-proje
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.